Nükleer tehlike giderek artıyor, buna dur demeliyiz
ABD, 1987 yılında Sovyetler Birliği’yle imzaladığı Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Anlaşması’ndan (INF), Rusya’nın anlaşma maddelerine uymadığı gerekçesiyle, geçen hafta çekildi. Rusya da anlaşmadan çekileceğini daha önce duyurmuştu. Dünya, artık nükleer tehlike anlamında daha güvensiz bir hale geldi.
Bu, ABD’nin son 17 yıl içinde çekildiği ikinci önemli silahsızlanma anlaşması. ABD, ilk olarak 11 Eylül 2001 sonrasında Anti Balistik Füze Anlaşması‘ndan çekilmişti. 2002 yılında çekildiği bu anlaşma, anti balistik füze sistemlerini geliştirmeyi, test etmeyi ve kurmayı yasaklıyordu. Anlaşmanın iptali sonucu bugün pek çok ülke S400 veya Patriot anti-balistik füze sistemleri kurmak için kuyruğa girmiş durumda.
INF Anlaşması ile menzili 500 ile 5 bin 500 kilometre arasında olan ve karadan atılan füzeler yasaklanmıştı. Anlaşma sonrası her iki ülke toplam 2 bin 700 füze imha etmişti. Ayrıca, hem ABD hem de önce Sovyetler Birliği, ardından Rusya nükleer silah tesislerini uluslararası denetime açmıştı. Anlaşma kapsamına giren füzelerin sayısı aslında her iki ülkenin elindeki nükleer silahların ufak bir bölümünü oluşturuyordu. Ancak bu anlaşma, nükleer silahsızlanma anlaşmaları için bir örnek teşkil ediyordu.
Bugün dünyada dokuz ülkede yaklaşık 15 bin nükleer silah var. ABD ve Rusya, nükleer silahların 1800’ünü birkaç dakika içerisinde fırlatılmaya hazır durumda, yüksek alarm seviyesinde bekletiyor. Bu silahların çoğu 1945’te Japonya’ya atılan atom bombalarından daha güçlü. Bu bombaların büyük bir şehirde patlaması halinde tek bir nükleer savaş başlığı milyonlarca insanı öldürebilir ve etkileri onlarca yıl sürer.
Her şeye rağmen dünyadaki toplam nükleer silah sayısı, yapılan anlaşmalar sonucu son 33 yılda epeyce azalmıştı. Çeşitli türlerdeki nükleer silahlar 1986’da ABD ile Rusya arasındaki Soğuk Savaş döneminde 70 bine yaklaşıyordu. Aradan geçen 33 yılda bu sayı 15 bin seviyelerine kadar düştü. Pek çok ülke topraklarındaki nükleer başlıkları söktü, nükleer silah üretimi çalışmalarına son verdi. Ancak INF anlaşmasının iptali ile nükleer silahların azaltılması eğilimi tersine dönebilir.
Dünya üzerinde nükleer enerji veya araştırma reaktörü bulunan ve bunları silah üretimi için kullanabilecek birçok ülke var. Nükleer teknik bilginin yayılması, daha fazla ülkenin nükleer bomba geliştirme riskini artırıyor. INF antlaşmasının ortadan kalkması ile birlikte nükleer başlık sayılarında olağanüstü bir artış meydana gelebilir. Çünkü karada nükleer silah sistemi oluşturmak, denizde veya havada oluşturmaktan çok daha az maliyetli. Artık hem ABD, hem de Rusya, pek çok “müttefik” ülkede nükleer silahlarını istedikleri gibi kurabilecekler. INF antlaşmasının iptali sonucu, pek çok ülkede nükleer silah konuşlandırılmasının önü açılmış oldu. Dünya nükleer silahlar açısından çok daha tehlikeli olmaya başladı.
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu olarak nükleer silahların tüm dünyadan kaldırılmasını, nükleer silah üretilmemesini istiyoruz. Bu bağlamda İncirlik’teki ABD Üssünün kapatılmasını, bu üsteki nükleer silahların yok edilmesini talep ediyoruz.
Nükleere hayır.
Nükleersiz bir yaşam istiyoruz.
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu
