Gelme Bush Kampanyası Basın Açıklamaları

0
Want create site? Find Free WordPress Themes and plugins.

5 Mayıs 2004 – Basın Açıklaması – İstanbul

Gelme Bush basın açıklaması

Aylardır yaptığımız “Gelme Bush!” kampanyasını hızlandırarak sürdürüyoruz. 2002, 2003 yılları boyunca Irak’ın işgal edilmesine karşı çıktık. Tüm dünyada, tüm kıtalarda, tüm ülkelerde, tüm başkentlerde “Savaşa Hayır” dedik.

Değerli basın emekçileri, değerli dostlar, Aylardır yaptığımız “Gelme Bush!” kampanyasını hızlandırarak sürdürüyoruz. 2002, 2003 yılları boyunca Irak’ın işgal edilmesine karşı çıktık. Tüm dünyada, tüm kıtalarda, tüm ülkelerde, tüm başkentlerde “Savaşa Hayır” dedik.

Adımız gibi emin olduğumuz bir tek şey vardı: Bu savaşın, bu işgal politikalarının haklı tek bir gerekçesi dahi yoktu.

Emin olduğumuz tek bir şey vardı: Bush ve ekibi yalancıydı!

Artık adını bile ağızlarına almıyorlar ama biz unutmadık ve asla unutturmayacağız: nerede arkadaşlar, nerede kitle imha silahları? Irak bu yüzden işgal edilmedi mi?

Bu kadar büyük bir yalancının elinde bu kadar üstün bir askeri gücün birikmesine insanlık çok az tanıklık etmiştir! Bu askeri gücü bu kadar pervasız, bu kadar utanmadan kullananına ise daha da az tanıklık ettik.

ABD uçakları geçtiğimiz Nisan ayında, camileri, evleri, okulları ve hastaneleri füzelerle yakıp yıktılar. 10 günde 1000 Iraklıyı öldürdüler.

Bush’un kitle imha silahı arama yönteminin çok ilginç olduğunu böylece bir kez daha öğrenmiş olduk.

Ardından Ebu Gharip hapishanesinden kocaman bir insanlık ayıbı, insanı utandıran, kızdıran, ağlatan, “Bu kadarı, böylesi de olmaz ki” dedirten işkence görüntüleri ortalığa saçılıverdi.

Ve biz, Bush’tan, kitle imha silahı aramanın ve bir ülkeye işgal yöntemleriyle özgürlük ve demokrasi ihraç etmenin ne demek olduğunu bir kez daha öğrendik!

Irak işgalinin üstünden 15 ay geçti. Bu 15 ayın her bir günü, her bir saati savaş karşıtlarının haklılığını kanıtladı. Boşuna mücadele etmedik, boşuna toplantılar yapmadık, boşuna meydanları doldurmadık, boşuna stikır asmadık, boşuna afişleme yapmadık, boşuna grevler örgütlemedik, okulları boşuna boykot etmedik. Savaşı geciktirdik!

ABD askerlerine Kuzey Cephesinin açılmasını 1 Mart’ta durdurduk. Savaş yalanlarını teşhir ettik.

Politik olarak biz kazandık!!! Bush, ekibi ve emperyalistler kaybetti.

Bush, dünyanın en nefret edilen ismi oldu. Bush, dünyada tüm kötülükleri simgeleyen isim oldu.

Bush, bitti! Bush’u biz bitirdik! Dünya savaş karşıtı hareket ve Irak halkının dişiyle tırnağıyla örgütlediği direniş bitirdi.

Şimdi sıra, Bush’un Irak’ta yenilmesine ve iktidardan düşmesine geldi. Irak halkının direnişi ve küresel savaş karşıtı hareketin bitmeyen enerjisi bu adımı da atacak.

İstanbul’da toplanacak NATO zirvesine işgalci koalisyonun tüm başkanları, tüm komutanları katılacak! Ama, artık başları dik gezmeleri, ellerini kollarını sallayarak dolaşmaları imkansız. Bush, çoktan, tüm dünyanın gözünde savaş suçlusu ilan edildi.

Tüm dünya halkları, tüm dünyanın barışseverleri, Bush’un yerinin hapishane olması gerektiğinde anlaşmış durumda.

Değerli dostlar,

Bugün Bush İtalya’da. İki gündür İtalya’da ve ABD’de Bush ve işgal karşıtı eylemler yapılıyor. ABD’li savaş karşıtları Bush’u kovmamızı istiyorlar.

Amerika’daki kardeşlerimizin bu isteğini yerine getireceğiz. NATO zirvesini İstanbul’da düzenleyenler ve bu zirveye katılan işgalciler, işkenceciler geldiklerine pişman olacaklar.

NATO, ABD’nin küresel polis gücü olarak çalışan militarist bir örgütlenme. İstanbul’daki NATO zirvesi, NATO’nun, Bush’un “Yeni Amerikan Yüzyılı” yaklaşımının doğrudan bir aracı haline getirecek. Bir katiller sürüsü olarak görünen koalisyon güçleri, NATO’yu kullanarak burunlarına kadar pisliğe battıkları Irak politikalarına meşru bir zemin hazırlamayı planlıyorlar.

…arkadaşlar! NATO’nun nesi meşru ki gücü Bush’un politikalarını meşrulaştırmaya yetsin!!!

Bir işkenceciyi, bir tecavüzcüyü, bir işgalciyi, bir idamseveri, bir petrol manyağını kim meşrulaştırabilir?

Irak’ta işgalin başladığı günden bugüne kadar 55 bin Iraklı öldürüldü. Bunun sorumlusu kim?

Biz İstanbul’da NATO zirvesinin toplanmasına hayır diyoruz!

NATO’ya hayır! Ve bugün, son bir kez daha uyarıyoruz! “Gelme Bush, is-te-mi-yo-ruz!”

Buradan bir kez daha ABD’deki, İtalya’daki işgal karşıtlarına, barışseverlere seslenelim: Düş dünyanın yakasından Bush!

Buradan bir kez daha direnen Irak halkına, onuruna sonuna kadar sahip çıkan Iraklılara seslenelim: Irak halkı ka-za-na-cak!

Küresel isyanımız kazanacak!

Vazgeçmeleri için bir şansları daha var. NATO zirvesini toplamasınlar. Bush Türkiye’ye gelmesin!

Israr ederlerse, 27 Haziran’da “Bush’a, işgale ve NATO’ya” karşı büyük İstanbul mitinginde onlarla hesaplaşacağız!

Ve hiçbir zaman inancımızı yitirmeyelim, hiç bir zaman unutmayalım: Kazanan biz olacağız!!!

Kezban Yaşmul, TGRT Spikeri

15 Mayıs 2004 – Basın Açıklaması – İstanbul

Irak işkence İstanbul

Değerli basın emekçileri,

Değerli dostlar,

Irak’ta basına sızan görüntüler nasıl adlandırılabilir? Karşı karşıya olduğumuz uygulamalara insanlık dışı demek, vahşet, zulüm ya da barbarlık demek yeterli midir? Görüntülerden gözümüzü kaçırıyoruz, televizyonların karşısında başımızı öne eğiyoruz, utanıyoruz, insanlığımızdan, akşamları rahat rahat uyuyabilmekten�

Irak’ta Abu Gharip hapishanesinden yanıysan görüntüler tek kelimeyle korkunç!!!

Kocaman bir insanlık ayıbı!!!

Değerli basın emekçileri,

Abu Gharip hapishanesinde yaşananlar, ABD Başkanı Bush’un tüm dünyaya söylediği yalanların boyutunu da ortaya çıkardı. Bush, Irak’a demokrasi, özgürlük ve refah getirecekti!!!

Bu adam dünyayı aptal mı sanıyor? İnsanları çırılçıplak soymak, çaresiz Iraklı kadınlara sürekli tecavüz etmek, tutsakları birbirleriyle cinsel işkenceye zorlamak, vücutlarına elektrik vermek, köpeklere parçalatmak, insanlık onurlarını ayaklar altına almak. Soruyorum: Bu mudur özgürlük! Bu mudur demokrasi!!!!

Bu uygulamaların emirlerini verenler, aynaya baktıklarında ne görüyorlar, çok merak ediyorum!!! Ama bir insan görmediklerinden eminim.

Ama sorun, işkenceyi yapanlarda ya da işkence emirlerini verenlerde değil sadece. Sorun bir sistem sorunu. Sorun, işgal mantığının ta kendisinde. Sorun işgal emrini veren, işgali haklı çıkartmak için her türlü yalanı dünyanın gözünün içine baka baka söyleyen ABD yönetiminde. Sorun George W. Bush’ta, sorun ABD emperyalizminde.

ABD Savunma Bakanı Donald Rumsffeld, ABD senato soruşturmasında, Abu Gharip hapishanesinde yaşananları savunuyor. Önce özür diliyor, sonra da işkencenin bazı yanlarının kaçınılmaz olduğunu savunuyor.

Neymiş, işkence görüntülerinden moralleri bozulan ABD askerlerinin moralini düzeltmek için Bay Rumsffeld Irak’a gidiyor. Rumsffeld’in gideceği tek bir yer var! Rumsffeld, savaş suçlusudur ve derhal istifa etmeli ve yargılanmalıdır.

Irak işgalinin emrini veren Bush ise, zaten bu tür icraatlarıyla ünlüdür. Bush, daha Teksas Valisi’yken onlarca idamın emrini vererek Teksas’ı dünyada en çok idamın gerçekleştiği bölgelerin başına yerleştirdi.

Teksas kasabı şimdi Irak’ta iş başında.

Değerli basın emekçileri,

ABD ve başkanı Bush Irak’ta tam bir bataklığın içinde. Irak halkı direnişine devam ediyor. Dünya savaş karşıtları işgale karşı mücadeleye aralıksız devam ediyor. ABD’deki savaş karşıtları ABD askerlerinin Irak’tan derhal çekilmesi için mücadeleye devam ediyor.

Bush’un koalisyonu çatlarken savaş karşıtlarının koalisyonu ve mücadelesi gelişiyor. İspanya’da halk savaşa destek verdiği için Aznar hükümetinin işine seçimlerde son verdi. İspanya şimdi askerlerini Irak’tan geri çekiyor.

Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu olarak, ABD’nin Irak işgalinin nedeninin dünya çapında hegemonya kurmak ve Irak’ı dev bir petrol kuyusu gibi soymak olduğunu en baştan beri savunuyoruz.

Daha Irak işgal edilmeden aylar önce dünya savaş karşıtları işgalin özgürlük getirmesinin imkansız olduğunu, işgalin halklar için işkence demek olduğunu bıkmadan anlatmıştı.

Bush, artık, sadece bir işgalci değildir, Bush artık bir savaş suçlusudur. Bir işkencecidir.

Bush, elini kolunu sallayarak gezip tozamamalıdır! Haziran ayındaki NATO zirvesi için Ankara’ya ve İstanbul’a gelmeye niyetlenen ABD başkanına bir çift sözümüz var: “Düş dünyanın yakasından Bush”, “gelme, is-te-mi-yo-ruz!”.

AKP hükümetine de bir çift sözümüz var: Kırmızı hatlı telefondan Washington’u arasınlar ve işkencecilerin Türkiye’de halkın ezici çoğunluğu tarafından istenmediğini söylesinler.

Biz kendi adımıza, işkencelere, tüm insanlık dışı uygulamalara rağmen özgürlüğü için işgale direnen Irak halkının yanında olduğumuzu Bush’u, NATO’yu ve savaş komutanlarını İstanbul’a geldiklerine pişman ederek göstereceğiz!

Bush, işgalcidir, işkencecidir, savaş suçlusudur!

Yeri, hapishane olmalıdır!

15 Mayıs 2004 – Basın Açıklaması – İstanbul

Irak’ta işkenceler, İzmir

Küresel Bak” adına yapılan basın açıklaması

Basına ve Kamuoyuna,

Bugün Irak’ta yaşanan işkence ve insanlık dışı davranışları, kısacası vahşeti kınamak, Bir savaş örgütü olan NATO’nun dağıtılması talebimizi halkımızla paylaşmak için bir araya geldik. NATO’nun tarihi, batının liderliğini yapan ABD’nin hegemonya ihtiyaçlarına göre örgütlenmenin ve yoksul ülkelere yönelik ABD tehdidine uluslararası meşruiyet kazandırmanın tarihidir. NATO operasyonları bu ihtiyaca göre yapılmış ve yapılmaktadır. NATO nereye müdahalede bulunduysa oraya şiddet, kan, gözyaşı, açlık ve sefalet getirmiştir. Balkanlar, Afganistan bunun yakın tarihimizdeki örnekleridir. NATO tarihi dünyada silahlanma yarışını tırmandırma tarihidir. NATO tarihi devletler içinde gladyo benzeri gizli, kirli ve karanlık örgütlenmeler tarihidir.

NATO şimdide ABD tarafından uygulamaya konulan Büyük Ortadoğu Projesinin silahlı gücü olma rolüne soyunmuştur.

28-29 Haziran tarihlerinde İstanbul’da NATO zirvesi toplanıyor. Bu zirvenin resmi gündemi olarak Afganistan ve Irak’ın durumu,(sözde) terör ve NATO’nun yeni konsepti açıklandı. Bu gündemle kastedilen ABD ‘nin “Büyük Ortadoğu Projesi”dir (BOP). BOP ABD ve Küresel Kapitalizm için Ortadoğu’daki enerji kaynaklarını kontrol etmenin, yağmalamanın ve küresel hegomanya kurmanın adıdır. Bizler ve Ortadoğu halkları için işgal, savaş, sömürü, yağma, kan ve gözyaşıdır. Yeni savaşlar ve iç çatışmalardır.

Filistin, Afganistan, Irak işgal edildi. Şimdi hedefte komşularımız Suriye, İran ve Lübnan var.

Türkiye ABD politikaları ile ateş çemberine sokulmaya çalışıyor. AKP hükümeti bu konuda gözü kara bir biçimde halka rağmen ABD’nin yanında saf tutmaya devam ediyor. 27-28 Haziran’da yapılacak NATO zirvesinde Türkiye NATO şemsiyesi ile bu projeye dahil edilecektir. AKP 1 Mart’a biz savaş karşıtlarının tepkileri üzerine yapamadığını şimdi NATO şemsiyesi adı altında yapmaya çalışacaktır.

Hükümetten yapılan örtülü açıklamalar bu yöndedir. Savaş karşıtları olarak bu konuyu dikkatli takip ediyoruz. AKP yetkilileri Irak’ta yaşanan işkence ve vahşet ABD basınında da yayımlanınca utangaç bir şekilde bunu kınadıklarını açıkladılar. Ama hala Irak’a asker göndermekten söz edebiliyorlar. Savaşın vahşet , barbarlık olduğu her türlü insanlık dışı muamelenin görüldüğü yeni bir şey değildir. Ortaya çıkan işkence fotoğrafları ve açıklamalar Irak’ta yaşanan vahşetin binde biri bile değil. Ancak bu görüntüler bile bu insanlık dışı vahşet karşısında insanı dehşete düşürmeye yetiyor. Bu vahşetiyapanları, Irak’ı işgal edenleri, ne sebeple olursa olsun işkenceyi, insanlık dışı davranışları hoş görenleri kınıyoruz. Silahlanma harcamaları yoksulluğu, işsizliği artırmaktadır. Emperyalist güçlerin kışkırtma ve gerginlik politikaları ile silahlanmaya yüksek miktarda kaynak aktaran ülkeler bu kaynağı ülkemizde de olduğu gibi sağlık, eğitim, sosyal hizmet ve sosyal güvenlik harcamalarından kısarak yapmaktadırlar. Dünyada her çocuk için sadece 5 dolar harcansa 14 milyon çocuk bulaşıcı hastalıklardan yaşamını yitirmekten kurtulabilir. Dünyadaki açlığı ve temel sağlık sorunlarını asgari düzeyde çözmek için gereken para 13 milyar dolardır. Dünya nüfusunun yüzde 24’ü günde 1 dolarla yaşamını sürdürmekte, her yıl 20 milyon insan açlıktan ölmektedir.Bu tabloya karşın Dünyada silahlanma amacıyla kişi başına 200 dolar harcanmaktadır.Ülkemiz bütçesinin yaklaşık % 20 si silahlanma harcamalarına gidiyor. Buna fonları da eklediğimiz zaman bu oran% 30- 35 ‘i buluyor. Türkiye’nin başlıca silah ithali açısından NATO içerisindeki payı özellikle 1993’den başlayarak önemli bir artış göstermektedir. Türkiye silah ithalatında NATO içinde birinci sırada, Orta Doğu’da ise Suudi Arabistan’ın ardından ikinci sıradadır. AKP Hükümet 27-28 Haziran’da büyük bir heyecanla , Afganistan ve Irak’ta kanlı işgallerinden sorumlu olan Bush, Blair ve Berlusconi gibi savaş suçlularını ağırlamaya hazırlanıyor. Bush, İşgalci, Çocuk Katili, İşkenceci, Savaş Suçlusu, Doğa katliamcısıdır. Dünyada yoksulluğun, açlığın, işsizliğin nedeni olan politikaların uygulayıcısıdır.

Biz BUSH ve çetesini istemiyoruz.

Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu NATO ‘yu, Bush’u ve savaş politikalarını teşhir etmek, İstanbul da yapılacak NATO zirvesini yüzbinlerin katıldığı demokratik tepki eylemleriyle engellemek için “Bush gelme is-te-mi-yo-ruz ” başlığı ile kampanyası başlatmıştır. 6-7 aydır yaptığımız çalışma , eylem ve etkinliklerle savaş karşıtlarını 26-27-28-29 Haziran da İstanbul’da buluşmaya çağırıyoruz. NATO zirvesini engellemek, Bush, Blair ve Berlusconi gibi savaş suçlularına İstanbul’u dar etmek için hazırlanıyoruz. 27 Haziran’da yüzbinlerin katılımı ile Bush ve çetesine hoş geldin partisi hazırlıyoruz. Bu buluşmada tüm dünyadan savaş karşıtları bizimle birlikte olacaklar. Komşu ülkelerden savaş karşıtı dostlarımız İstanbul’a gelecekler.

* Bizler bir savaş örgütü olan NATO’nun dağıtılmasını istiyoruz.

* Silahlanmaya ayrılan paraların dünyada ve ülkemizde yoksulluğun giderilmesine, eğitime, sağlığa, sosyal hizmete, spora, sanata harcanmasını talep ediyoruz.

* Bizler Irak’ta ve Filistin’de işgale, işkenceye ,insanlık dışı muameleye son verilmesini, sorumlularının başta Bush, Blair olmak üzere cezalandırılmasını istiyoruz.

* Bizler ölmek, öldürmek, kimsenin askeri olmak istemiyoruz.

* Bizler savaşsız, sömürüsüz, efendisiz, işkencesiz, silahsız,eşit, özgür, demokratik, barış içinde bir dünyanın mümkün olduğuna inanıyor onun için mücadele ediyoruz.

* Bizler barış, özgürlük, kardeşlik ve küresel adalet için çalışıyoruz.

Kararlılıkla da çalışmaya devam edeceğiz.

KüreselBarış ve Adalet Koalisyonu

İzmir , 15 Mayıs 2004

15 Mayıs 2004 – Basın Açıklaması – İstanbul

Irak’ta işkenceler, Kadıköy BAK

Küresel Bak” adına yapılan basın açıklaması metni aşağıdadır:

ABD mutsuzluğun resmini çizmeye devam ediyor…

Vietnam savaşındaki fotografı herkes hatırlayacaktır: Napalm’dan kaçan bir çocuk.

Afganistan’da bir vakitler çekilmiş, derin yeşil gözlü kızın fotoğrafını da herkes bilecektir; hani sonradan gazeteceiler, feri sönmüş, çökmüş, mazlum millet fukarası haliyle bulmuşlardı onu…

Abu Gharip cezaevinde yaşananların muhtemelen bir bölümünü yansıtan bu fotoğraflar ise, elbirliğiyle yıllardır mutsuzluğun fotoğrafını çeken işgal kuvvetlerinin yeni marifeti.

Şimdi insanlığın zihninde bir kepazeliğin fotoğrafı var artık… ABD demokrasiyi de ben getiririm, işkenceyi de ben yaparım mı demek istiyor?

Farkında mısınız, işgalini giderek normalleştirmeye çalışan ABD, bu hadiseyi de sanki herhangi bir eyaletindeki bir rutin vaka gibi ele alıyor: Sorumlular bulunuyor, görevden alınıyor, kınanıyor vs.

Peki, Guantanamo üssü yetkilileri de görevden alınacak mı?

Kadıköy Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu

15 Mayıs 2004

23 Mayıs 2004 – Basın Açıklaması – İstanbul

Gelme Bush Bisiklet turu

Buradan valiliğe, hükümete, emniyete seslenmek istiyorum. Görmüyor musunuz? Şehre katil geliyor! Barış severlerle, Irak halkının dostlarıyla uğraşacağınıza Teksas kasabı George W. Bush’u yakalayın!

Değerli basın emekçileri, değerli arkadaşlar,

Gerçek bir seri katille karşı karşıyayız. Ama bu seri katil cinayetlerini karanlık köşelerde değil, tüm dünyanın gözünün içine baka baka işliyor. Atiler yakalanmak istemezler, bu yüzden iz bırakmamaya çalışırlar. Söz konusu olan modern zaman canisi iz bırakıyor. Sanki dünyaya meydan okuyor. “Ben buradayım, cinayetlerime devam edeceğim” diyor.

Düğün şenliği için bir araya gelen Iraklıların üzerine helikopterden füze attılar ve 40 Iraklı ne olduğunu bile anlayamadan yaşamını yitirdi. Ve bu azılı katil, hiçbir utanma belirtisi göstermeden, insan kılığında başka bir yaratık olduğunu bir kez daha kanıtlayarak, “özür dilemeyi gerektiren bir durum söz konusu değil” dedi. 40 Iraklı, sadece eğlenmek için bir araya gelmişti. On yılı aşkın bir süredir yaşamlarının bir parçası olan ABD bombalarından, ABD kurşunlarından, ABD ambargosundan, ABD’li işkencecilerden, ABD’nin yarattığı açlıktan, hastalıklardan birkaç saatliğine uzak kalıp, eğlenmek istediler.

Ama Bush’un helikopterleri buna izin vermedi.

Ve Bush “özrü gerektiren bir durum yoktur” dedi. Sanki bu katliamın özrü olabilirmiş gibi, sanki insanlık Bush’tan özür dilemesini bekliyormuş gibi.

Bush, bir işkencecidir.

Bush, bir savaş suçlusudur.

Dünyada istediği yere elini kolunu sallayarak gitmesine izin verilmemelidir.

Bu adam, 28-29 Haziran’da İstanbul’da yapılacak NATO zirvesi için Türkiye’ye geliyor. Önce Ankara’ya, 27 Haziran’da ise İstanbul’a geliyor.

Biz aylardır “Gelme Bush, is-te-mi-yo-ruz!” kampanyası yapıyoruz.

Bush, İstanbul’a ayak bastığı ve temiz havamızı kirletmeye başladığı andan itibaren, tüm Türkiye’den on binlerce savaş karşıtı İstanbul’a gelecek.

Bush ve NATO generalleri rahat gezinebilsinler diye, valilik, savaş karşıtlarına girilmez bölgeler hazırlamakla uğraşıyor. Ve büyük bir yanlış yapılıyor.

Buradan valiliğe, hükümete, emniyete seslenmek istiyorum. Görmüyor musunuz? Şehre katil geliyor!!!

Barış severlerle, Irak halkının dostlarıyla uğraşacağınıza Teksas kasabı George W. Bush’u yakalayın!

Irak halkına yönelik ırkçı, işkenceci ve tecavüzcü tüm uygulamaların sorumlusu geliyor.

Siz gerçekten ciddi misiniz? Bush İstanbul’da elini kolunu sallaya sallaya gezerken barışseverlere sokakları, alanları yasaklamayı mı düşünüyorsunuz?

Ya bizim buna izin vereceğimize gerçekten inanıyor musunu?

Petrol, dolar ve ABD hegemonyası için dünyayı bir korku filmi sahnesine çevirmeye çalışan Bush’a da, onun küresel polis gücü gibi çalışan NATO’ya da “Hayır!” diyoruz.

Değerli basın emekçileri

Filistin’deki katliam hepimizi öfkelendiriyor. Peki ama Ariel Şaron, sadece protesto yürüyüşü yapan binlerce sivilin üzerine tanklardan ateş açma cesaretini nereden buluyor?

Nereden bulduğu belli!! İki hafta önce Bush, “Dünya Ariel’e teşekkür etmeli” beyanatında bulunmuştu.

Neden teşekkür edeceğiz? Filistinli çocukları öldürdüğü için mi? Barışın azılı düşmanı olduğu için mi? Her gün yeni bir katliama hazırlandığı için mi?

Biz dünyayı daha güzel bir yer yapmak için bir araya geldik.

Başka bir dünyanın mümkün olduğunu biliyoruz.

Bu dünyada ne Bush’a, ne Şaron’a, ne de NATO’ya yer var!

Düş dünyanın yakasından Bush!!!!

Ufuk Uras

Öğretim Görevlisi

24 Mayıs 2004, – Basın Açıklaması – İstanbul

Nato Zirvesi Gözaltıları

Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu’nun NATO zirvesi önce gerçekleşen göz altılarla ilgili basın açıklaması

Bush terörü derhal sona ersin!

Emekçiler değil Bush göz altına alınsın!

27 Mayıs’ta sekiz TRT çalışanı güvenlik soruşturması için göz altına alındı. Yıllardır en stratejik yerlerde görev yapan TRT çalışanları, birdenbire potansiyel terörist olarak görülmeye başlandılar.

TRT Genel Müdürlüğü, Harbiye Orduevi`nde bazı kurum çalışanlarının gözaltına alındığı haberlerini “İsim benzerliği ve askerlik görevi tecili gibi bir-iki münferit olayın, akreditasyonla ilgili çalışamalar sırasında ve böylesi yoğun bir güvenlik ortamında ortaya çıkmış olması ise tesadüfidir” açıklamasıyla geçiştirmeye çalışıyor.

Göz altıların nedeni apaçık ortada. Bush’un Türkiye’ye gelmesinden ve NATO zirvesinden önce, savaş karşıtlarını, barış yanlılarını, Bush’un Türkiye’ye gelmesini istemeyenleri yıldırmak istiyorlar!

Ellerinden gelse, güneşin doğmasını engelleyecekler. Nedir bu Bush severlik?

Bush bir işkenceci değil midir?

Bush bir yalancı değil midir?

Afganistan’da, Irak’ta ve Filistin’de binlerce sivilin öldürülmesinin siyasi sorumlularının en başında Bush gelmemekte midir? Kitle imha silahlarının temizleyip Irak’a özgürlük getireceğiz yalanını söyleyerek Irak’ta ayyuka çıkan katliam ve işkenceleri başlatan bu adama hayır demek, “Bush gelme, is-te-mi-yo-ruz!” demek, bugün insan olmanın gereğidir.

TRT çalışanları hakkındaki soruşturma derhal sona ermelidir!

NATO zirvesi öncesi yaratılmaya çalışılan terör ortamı sona ermelidir!

Emekçiler değil, Bush göz altına alınmalıdır!

Bush savaş suçlusudur, işkencecidir!

Bush’a ve NATO zirvesini protesto etme hakkımızı gasp edemeyeceksiniz!

Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu

24 Mayıs 2004

5 Haziran 2004 – Basın Açıklaması – İstanbul

Bush gelme

Merhaba,

Bu gün saraçhane’de yaklaşık 2000 kişi ile busha son kez gelme dedik. basın açıklaması yağmur altında bile çok canlı ve çoşkulu geçti. Barış Girişimi adına Orhan Alkaya, Özerk Sanat Konseyi adına Vecdi Sayar’ın açılış konuşmalarından sonra Ataol Behramoğlu şiirlerini okudu. Küresel BAK adına “Kezban’ın günlüğü” programının yapımcısı ve sunucusu Kezban Yaşamul basın açıklamasını okudu. “Özgür Çocuk Külübü” korosunun şarkılarıyla biten gösteride “şehire katil geliyor, katilleri kovalım” “petrol için dökecek kanımız yok”, “ırak halkı yalnız değildir”, “Irak halkı kazanacak”, “biz anti-kapitalistiz”, “bush gelme istemiyoruz”, “katil bush hesap ver bu gün kaç çocuk öldürdün”, “katil şaron filistinden defol” sloganları atıldı.

Gösteri, Memet Ali Alabora, Mustafa Alabora, Greenpeace yöneticileri, ÖDP genel başkanı ve yöneticileri, DEHAP il yöneticileri, DSİP genel başkan yardımcısı ve yöneticileri, İstanbul Tabipler Odası Başkanı, Özgür-Der yöneticileri, Mazlum-Der yöneticileri, TMMOB yöneticileri, KESK yöneticileri, Yol-İş yöneticileri ve çeşitli sendika ve kitle örgütleri yöneticilerinin katıldığı renkli bir festival havasında geçti.

12 Haziran’da Kadıköy Özgürlük Parkındaki konserde buluşmak üzere ayrıldık.

Değerli basın emekçileri, değerli dostlar,

Aylardır yaptığımız “Gelme Bush!” kampanyasını hızlandırarak sürdürüyoruz. 2002, 2003 yılları boyunca Irak’ın işgal edilmesine karşı çıktık. Tüm dünyada, tüm kıtalarda, tüm ülkelerde, tüm başkentlerde “Savaşa Hayır” dedik.

Adımız gibi emin olduğumuz bir tek şey vardı: Bu savaşın, bu işgal politikalarının haklı tek bir gerekçesi dahi yoktu.

Emin olduğumuz tek bir şey vardı: Bush ve ekibi yalancıydı!

Artık adını bile ağızlarına almıyorlar ama biz unutmadık ve asla unutturmayacağız: nerede arkadaşlar, nerede kitle imha silahları? Irak bu yüzden işgal edilmedi mi?

Bu kadar büyük bir yalancının elinde bu kadar üstün bir askeri gücün birikmesine insanlık çok az tanıklık etmiştir! Bu askeri gücü bu kadar pervasız, bu kadar utanmadan kullananına ise daha da az tanıklık ettik.

ABD uçakları geçtiğimiz Nisan ayında, camileri, evleri, okulları ve hastaneleri füzelerle yakıp yıktılar. 10 günde 1000 Iraklıyı öldürdüler.

Bush’un kitle imha silahı arama yönteminin çok ilginç olduğunu böylece bir kez daha öğrenmiş olduk.

Ardından Ebu Gharip hapishanesinden kocaman bir insanlık ayıbı, insanı utandıran, kızdıran, ağlatan, “Bu kadarı, böylesi de olmaz ki” dedirten işkence görüntüleri ortalığa saçılıverdi.

Ve biz, Bush’tan, kitle imha silahı aramanın ve bir ülkeye işgal yöntemleriyle özgürlük ve demokrasi ihraç etmenin ne demek olduğunu bir kez daha öğrendik!

Irak işgalinin üstünden 15 ay geçti. Bu 15 ayın her bir günü, her bir saati savaş karşıtlarının haklılığını kanıtladı. Boşuna mücadele etmedik, boşuna toplantılar yapmadık, boşuna meydanları doldurmadık, boşuna stikır asmadık, boşuna afişleme yapmadık, boşuna grevler örgütlemedik, okulları boşuna boykot etmedik. Savaşı geciktirdik!

ABD askerlerine Kuzey Cephesinin açılmasını 1 Mart’ta durdurduk. Savaş yalanlarını teşhir ettik.

Politik olarak biz kazandık!!! Bush, ekibi ve emperyalistler kaybetti.

Bush, dünyanın en nefret edilen ismi oldu. Bush, dünyada tüm kötülükleri simgeleyen isim oldu.

Bush, bitti! Bush’u biz bitirdik! Dünya savaş karşıtı hareket ve Irak halkının dişiyle tırnağıyla örgütlediği direniş bitirdi.

Şimdi sıra, Bush’un Irak’ta yenilmesine ve iktidardan düşmesine geldi. Irak halkının direnişi ve küresel savaş karşıtı hareketin bitmeyen enerjisi bu adımı da atacak.

İstanbul’da toplanacak NATO zirvesine işgalci koalisyonun tüm başkanları, tüm komutanları katılacak! Ama, artık başları dik gezmeleri, ellerini kollarını sallayarak dolaşmaları imkansız. Bush, çoktan, tüm dünyanın gözünde savaş suçlusu ilan edildi.

Tüm dünya halkları, tüm dünyanın barışseverleri, Bush’un yerinin hapishane olması gerektiğinde anlaşmış durumda.

Değerli dostlar,

Bugün Bush İtalya’da. İki gündür İtalya’da ve ABD’de Bush ve işgal karşıtı eylemler yapılıyor. ABD’li savaş karşıtları Bush’u kovmamızı istiyorlar.

Amerika’daki kardeşlerimizin bu isteğini yerine getireceğiz. NATO zirvesini İstanbul’da düzenleyenler ve bu zirveye katılan işgalciler, işkenceciler geldiklerine pişman olacaklar.

NATO, ABD’nin küresel polis gücü olarak çalışan militarist bir örgütlenme. İstanbul’daki NATO zirvesi, NATO’nun, Bush’un “Yeni Amerikan Yüzyılı” yaklaşımının doğrudan bir aracı haline getirecek. Bir katiller sürüsü olarak görünen koalisyon güçleri, NATO’yu kullanarak burunlarına kadar pisliğe battıkları Irak politikalarına meşru bir zemin hazırlamayı planlıyorlar.

Arkadaşlar! NATO’nun nesi meşru ki gücü Bush’un politikalarını meşrulaştırmaya yetsin!!!

Bir işkenceciyi, bir tecavüzcüyü, bir işgalciyi, bir idamseveri, bir petrol manyağını kim meşrulaştırabilir?

Irak’ta işgalin başladığı günden bugüne kadar 55 bin Iraklı öldürüldü. Bunun sorumlusu kim?

Biz İstanbul’da NATO zirvesinin toplanmasına hayır diyoruz!

NATO’ya hayır! Ve bugün, son bir kez daha uyarıyoruz! “Gelme Bush, is-te-mi-yo-ruz!”

Buradan bir kez daha ABD’deki, İtalya’daki işgal karşıtlarına, barışseverlere seslenelim: Düş dünyanın yakasından Bush!

Buradan bir kez daha direnen Irak halkına, onuruna sonuna kadar sahip çıkan Iraklılara seslenelim: Irak halkı ka-za-na-cak!

Küresel isyanımız kazanacak!

Vazgeçmeleri için bir şansları daha var. NATO zirvesini toplamasınlar. Bush Türkiye’ye gelmesin!

Israr ederlerse, 27 Haziran’da “Bush’a, işgale ve NATO’ya” karşı büyük İstanbul mitinginde onlarla hesaplaşacağız!

Ve hiçbir zaman inancımızı yitirmeyelim, hiç bir zaman unutmayalım: Kazanan biz olacağız!!!

5 Haziran 2004

Did you find apk for android? You can find new Free Android Games and apps.
Share.

Comments are closed.