4 Nisan 2005 – Basın Açıklaması – İstanbul
Basına ve kamuoyuna,
Condoleezza Rice’ın Türkiye ziyaretinden beri süren tartışmaların içyüzü nihayet açığa çıktı. ABD’li yetkililer Türkiye’de artan ABD karşıtlığından rahatsız olduklarını ve hükümetin bu karşıtlığı azaltmak için çabalaması gerektiğini hemen her gün vurguluyorlar. Dünyanın hemen her ülkesinde ABD ve Bush karşıtlığı giderek ve haklı bir biçimde yükselirken, üstelik ABD’nin kendi içinde bile ABD karşıtlığı hiçbir zaman olmadığı kadar yaygın bir ruh haline bürünürken Türkiye’nin sık sık masaya yatırılması Bush ve kabinesinin başka niyetlere sahip olduğunu gösteriyor.
ABD karşıtlığının masaya yatırılmaya başlanmasıyla ABD’nin İncirlik üssü ile ilgili taleplerinin artmasının aynı zamana denk gelmesi kesinlikle tesadüf değil. Türkiye’deki savaş karşıtları yıldırılmaya, hükümet üzerinde basınç artırılarak İncirlik Üssü ABD’nin işgal politikalarının aktif bir merkezi haline getirilmeye çalışılıyor. Bush ve kabinesi 1 Mart tezkeresinin rövanşını almaya çalışıyor.Basına yansıyan haberler ABD’nin İncirlik Üssü’nü dilediği gibi kullanmak istediğini gösteriyor. ABD kaynakları, İncirlik konusunda taleplerini Ankara’ya iletmelerinin üzerinden ”9 ay” geçtiğini belirtirken, ”Hükümetten bize henüz resmi bir yanıt ulaşmadı. İncirlik üssü bizim için tek alternatif değil. 9 aydır farklı yollardan gereksinimlerimizi karşılıyoruz. Eğer Türk
iye, bizim önerimizin iyi bir öneri olmadığı düşüncesindeyse, o zaman biz de alternatifleri yaşama geçirebiliriz. Ancak yanıtın bu kadar gecikmesine anlam veremiyoruz” şeklinde konuşuyorlar. Demek ki 9 aydır kıran kırana bir pazarlık devam ediyor. Hükümet, ABD’ye İncirlik’i ”lojistik merkez” olarak kullanma izni vermek için yöntem arıyor. Başbakan Recep Tayip Erdoğan ise Mayıs ya da Haziran aylarında ABD’ye yapacağı ziyarette ABD Başkanı Bush ile görüşebilmek için randevu almaya çalışıyor. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül 3 Nisan 2005’te yaptığı basın açıklamasında hükümetin ABD’nin istekleriyle ilgili yanıtı en kısa zamanda vereceğini söyledi.
ABD’nin İncirlik Üssü ile ilgili net talebi şu: ABD ordusu Irak ve Afganistan operasyonları için lojistik sevkıyatı İncirlik’ten yapmayı planlıyor. ABD’nin planına göre büyük charter kargo uçakları ile İncirlik’e taşınacak askeri malzemeler burada depolanacak, üsten askeri kargo uçakları ile Irak ve Afganistan’a ulaştırılacak.
Abdullah Gül İncirlik Üssü’nün insani amaçlarla kullanılabileceğini açıkladı. Bir askeri üssün insani amaçlarla kullanılabilmesinin tek yolu o askeri üssün kapatılmasıdır. ABD’nin dünya ve bölge hakkındaki niyetleri ortadayken, İncirlik’i Irak ve Afganistan için lojistik merkezine çevireceği açıkken “insani amaçlar”dan söz etmek hiç de gerçekçi değil.
Bizler, Türkiye’deki tüm savaş karşıtları, ABD ile yürütülen askeri pazarlıklara bir son verilmesini talep ediyoruz. Bush ve çetesi halen İncirlik’i kullanıyor. ABD halen BM kararları kapsamında İncirlik Üssü’nden malzeme ve personel çıkışları için yararlanabiliyor. Ne tür malzemelerin ve hangi amaçlarla ne tür bir personelin İncirlik’te konuşlandığı belirsizdir.
Bizler, tüm bu belirsizliklerin ortadan kaldırılmasını talep ediyoruz. Bu belirsizliklerin ortadan kaldırılmasını yolu ise İncirlik’in kapatılmasıdır. Bush, Afganistan ve Irak’ta on binlerce sivilin yaşamını alan bir savaşı daha geniş bir coğrafyaya yaymayı planlıyor. İncirlik’i bu yaygın işgal politikalarının üssü olarak kullanmak istiyor. ABD’nin İncirlik’i kullanma izni Haziran ayında sona ereceği için de şiddetli bir basınç uygulayarak İncirlik’i daha kalıcı bir biçimde kullanma hakkının elde etmek istiyorlar.
İncirlik’in ABD’ye kullandırılması ABD’nin tüm savaş ve işgal suçlarına ortak olmaktır.
İncirlik’in ABD’ye kullandırılması ABD’nin Felluce’de işlediği cinayetlere ortak olmaktır.
İncirlik’in ABD’ye kullandırılması Ebu Garip cezaevinde uygulanan işkencelerin ortağı olmaktır.
Buna izin vermemiz beklenemez.
Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) ilk sivil genel sekreteri büyükelçi Yiğit Alpogan, ‘Bush’u seviyor musunuz’ diye sorarsanız, Türkiye’de halkın yüzde 82’si menfi yanıt verir, ‘Amerikalılara karşı ne hissediyorsunuz’ diye sorarsanız yüzde 18’i ‘Karşıyım’ der açıklamasıyla ABD’nin vahşet politikalarını yumuşatmaya çalışıyor. Halklar Bush ve ABD emperyalizminin bağlantısını olduğu gibi görüyor. ABD emperyalizminin sicili bozuk. Bush bu bozuk sicili daha da bozuyor. O kadar.
Biz yüzde 82’yiz. Bush’a karşı, savaşa karşı, işgale karşı, yeni işgallere karşı, Irak’tan sonra ABD’nin İran ve Suriye’yi hedef tahtasına yerleştirmesine karşı, Türkiye’nin Bush’un cinayet oyunlarına ortak olmasına karşı, ABD emperyalizmine karşı yüzde 82’yiz. Bu yüzden de İncirlik Üssü’nün kapatılmasını, ABD ile askeri tüm pazarlıkların bir an önce kesilmesini istiyoruz.
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu
4 Nisan 2005
10 Nisan 2005 – Basın Açıklaması – İzmir
İncirlik Kapatılsın, İzmir NATO’yu istemiyor.
10 Nisan 2005 günü Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu İzmir’de İncirlik üssü kapatılsın kampanyasını tanıtan bir basın açıklaması yaptı. Geniş katılımlı basın açıklaması yerel basında ve ulusal basında yer aldı.
Basına ve kamuoyuna,
Amerika Birleşik Devletleri, başta İncirlik Üssü’nü sınırsız kullanmak olmak üzere Trabzon, Mersin limanları ile Diyarbakır ve Sabiha Gökçen havaalanlarını bölgedeki saldırgan operasyonlar için kullanmak istemektedir.
Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı Condelliza Rice’ın Türkiye ziyaretinde bu talepleri dile getirdiği kamuoyuna yansıyan bilgiler arasındadır.
Amerika Birleşik Devletleri’nin bölgede askeri, ekonomik ve siyasal hegemonya kurmak istediği dünyayı kendi çıkarları çerçevesinde biçimlendirmek için kan dökmekten kaçınmadığı bilinmektedir. ABD’nin saldırgan politikaları sonucu Afganistan’da 10 bin, Irak’ta ise 110 bin masum insan hayatını kaybetti. ABD’nin savaş ve işgal politikalarını aynı hırsla sürdürmek istiyor. ABD’nin hegemonya politikaları dünya halkları ve bizlerin geleceğini tehdit etmekte, dünyaya açlık, yoksulluk, savaş, kan ve gözyaşı getirmektedir.
ABD’li yetkililer Türkiye’de artan ABD karşıtlığından rahatsız olduklarını ve hükümetin bu karşıtlığı azaltmak için çabalaması gerektiğini hemen her gün vurguluyorlar. Dünyanın hemen her ülkesinde ABD ve Bush karşıtlığı giderek ve haklı bir biçimde yükselirken, üstelik ABD’nin kendi içinde bile ABD karşıtlığı hiçbir zaman olmadığı kadar yaygın bir ruh haline bürünürken Türkiye’nin sık sık masaya yatırılması Bush ve kabinesinin başka niyetlere sahip olduğunu gösteriyor.
ABD karşıtlığının masaya yatırılmaya başlanmasıyla ABD’nin İncirlik üssü ile ilgili taleplerinin artmasının aynı zamana denk gelmesi kesinlikle tesadüf değil. Türkiye’deki savaş karşıtları yıldırılmaya, hükümet üzerinde basınç artırılarak İncirlik Üssü ABD’nin işgal politikalarının aktif bir merkezi haline getirilmeye çalışılıyor. Bush ve kabinesi 1 Mart tezkeresinin rövanşını almaya çalışıyor.
Basına yansıyan haberler ABD’nin İncirlik Üssü’nü dilediği gibi kullanmak istediğini gösteriyor. ABD kaynakları, İncirlik konusunda taleplerini Ankara’ya iletmelerinin üzerinden ”9 ay” geçtiğini belirtirken, ”Hükümetten bize henüz resmi bir yanıt ulaşmadı. İncirlik üssü bizim için tek alternatif değil. 9 aydır farklı yollardan gereksinimlerimizi karşılıyoruz. Eğer Türkiye, bizim önerimizin iyi bir öneri olmadığı düşüncesindeyse, o zaman biz de alternatifleri yaşama geçirebiliriz. Ancak yanıtın bu kadar gecikmesine anlam veremiyoruz” şeklinde konuşuyorlar. Demek ki 9 aydır kıran kırana bir pazarlık devam ediyor. Hükümet, ABD’ye İncirlik’i ”lojistik merkez” olarak kullanma izni vermek için yöntem arıyor. Başbakan Recep Tayip Erdoğan ise Mayıs ya da Haziran aylarında ABD’ye yapacağı ziyarette ABD Başkanı Bush ile görüşebilmek için randevu almaya çalışıyor. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül 3 Nisan 2005’te yaptığı basın açıklamasında hükümetin ABD’nin istekleriyle ilgili yanıtı en kısa zamanda vereceğini söyledi. AKP adına ABD’ye giden AKP milletvekili ve yöneticisi Murat Mercan’ın hükümet adına bazı sözler verdiği basına yansımıştır. Abdullah Gül İncirlik Üssü’nün insani amaçlarla kullanılabileceğini açıkladı. Bir askeri üssün insani amaçlarla kullanılabilmesinin tek yolu o askeri üssün kapatılmasıdır. ABD’nin dünya ve bölge hakkındaki niyetleri ortadayken, İncirlik’i Irak ve Afganistan için lojistik merkezine çevireceği açıkken “insani amaçlar”dan söz etmek hiç de gerçekçi değil.
Bizler, Türkiye’deki tüm savaş karşıtları, ABD ile yürütülen askeri pazarlıklara son verilmesini talep ediyoruz. İncirlik üssü’nün kapatılmasını istiyoruz. Hükümeti bu konuda uyarıyoruz. “ABD ve Bush’u değil yurttaşını dinle.” “ABD savaş ve egemenlik politikalarına alet olma.”
İzmir’de NATO üssü kurulacağı yönünde çıkan haberler bizleri kaygılandırmaktadır. Biz NATO üssü istemiyoruz. NATO üssü kurulması yönündeki her adıma tepkimizi en sert bir şekilde koyacağız. İncirlik’in ABD’ye kullandırılması ABD’nin tüm savaş ve işgal suçlarına ortak olmaktır. Türkiye’yi ateş çemberine atmaktır. ABD’nin kanlı dünya egemenliği çabalarına ortak olmaktır. Hükümet ABD’nin kirli politikalarına ortak olmamalıdır.
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu
İzmir
18 Nisan 2005 – Basın Açıklaması – İstanbul
Küresel BAK Bush’u Yargılıyor
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu, Irak Dünya Mahkemesine Destek için başlattığı ‘ABD hesap ver, Bush Yargılansın’ kampanyasını Haziran ayı sonuna kadar bir dizi etkinlik ile sürdürecek. Küresel BAK Bush’u Yargılıyor:
“ABD HESAP VER, BUSH YARGILANSIN”
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu, Irak Dünya Mahkemesine Destek için başlattığı ‘ABD hesap ver, Bush Yargılansın’ kampanyasını Haziran ayı sonuna kadar bir dizi etkinlik ile sürdürecek.
Bu kampanya 26 Haziran Pazar günü Saat: 19.00’da İstanbul Ayasofya Meydanı’nda yapılacak “BARIŞ, ADALET, SULTANAHMET” isimli MOR ve ÖTESİ Konseri ile bitecek.
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu, Irak’taki işgali durdurmak, ABD’nin bölgedeki yeni savaş politikalarını engellemek ve dünyanın gözünün içine baka baka işlenen kitlesel cinayetlerin, işkencelerin yargılanmadan kalamayacağını göstermek için, Mart ayında başlattığı “ABD Hesap Ver, Bush Yargılansın” kampanyasına Haziran boyunca devam ediyor.
Bu kampanya ile aynı zamanda, uluslararası bir girişim olan ve son oturumu
24-26 Haziran’da İstanbul’da yapılacak Irak Dünya Mahkemesi’ne destek vermeyi amaçlıyor. (Bilgi için: www.istanbul.worldtribunal.org)
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu, “ABD Hesap Ver, Bush Yargılansın” kampanyası çerçevesinde;
• Büyük kentlerin merkezi yerlerinde kampanya standları,
• Haziran ayı boyunca il ve ilçelerde, üniversitelerde, sendikalarda ABD’nin suçlarını teşhir edip, Bush’u yargılayan toplantıları,
• 18 Haziran Cumartesi Saat: 12.00’de Emirgan’da başlayıp Sarıyer’deki ABD Konsolosluğu önünde bitecek “Bush Yargılansın” Bisiklet Turu,
• 21 Haziran Salı Saat: 12.00’da Mor ve Ötesi’nin katılımıyla Taksim Gezi Parkı’nda basın açıklaması,
• 26 Haziran Pazar Saat 19.00’da İstanbul Sultanahmet’te Ayasofya Meydanında Mor ve Ötesi grubunun katılacağı ücretsiz konseri gerçekleştirecek.
Kampanya süresince binlerce bildiri dağıtılacak, Bülent Erkmen tarafından hazırlanan afişler duvarlara asılacak, Bush’un suçlarını anlatan binlerce özel bülten yayınlanacak.
Küresel Barış ve Adalet koalisyonu ABD ve Bush’un insanlığa karşı işlediği suçlara karşı, küresel hareketin Türkiye’deki üyesi olarak ABD Irak’tan çekilene ve Bush yargılanana kadar aktif mücadelesini sürdürmeye devam edecek.
22 Nisan 2005- Basın Açıklaması – İstanbul
Bush Yargılansın ilk açıklama
Amerika Birleşik Devletleri dünyaya dair kanlı oyunlarını oynamaya devam ediyor.
Ama çok şanslıyız ki tüm dünya, kendisine yalan söylendiğini çok iyi biliyor. 11 Eylül’ün hemen ardından tüm dünya halklarının peşinden sürüklenilmesi istenen politikaların sonuçları gerçeği tüm inatçılığıyla haykırıyor.
Bush “demokrasi” diyor, Afganistan ve Irak’ta gerçek “kargaşayı” işaret ediyor. Bush “kitle imha silahı” diyor, gerçek “Irak’taki en büyük kitle imha silahının ABD’nin liderliğindeki koalisyon güçleri olduğu”nu anlatıyor. İşgalin yok ettiği, bizden çekip, koparıp aldığı 110 bin Iraklı—işte gerçek!
İşte gerçek—Irak dünyanın en büyük ikinci petrol ülkesi. İşte gerçek, Türkiye Irak’a iki yıldır işlenmiş petrol satıyor!
Bush, Irak’a “özgürlük” taşımaktan söz ediyor, ama tüm yeryüzü, insanım diyen, vicdanı olan her bir insan, Ebu Garip’teki işkence görüntülerini, bir daha unutmamak üzere hafızasının en gizli köşelerinde saklı tutuyor. Irak’ta özgürlük yalan, Ebu Garip cezaevindeki alçaklığın dahi sınırını düşürerek uygulanan işkence ise gerçek!
George W. Bush, 19 Ocak’ta ikinci dönem ABD başkanlığı için yemin etti. Yemin töreninde 1800 sözcüklük konuşmasında tam 40 kez “özgürlük” terimini kullandı. Oysa tam iki ay önce, Kasım ayında, başkanlık seçimini kazandığının kesinleşmesinin ardından Bush’un emriyle Irak’taki 15 bin işgalci asker Felluce’ye saldırdı. 120 caminin 30’u yıkıldı, 3 bin sivil öldürüldü, yaralılar okul ve cami avlularında infaz edildi.
Özgürlük… demokrasi…kitle imha silahı…
Biz bu yalanlara, tüm dünyayla birlikte, “artık yeter” diyoruz.
ABD emperyalizmi ve Bush’un ise gerçek adını koymanın zamanı gelmiştir.
“ABD ve Bush, SAVAŞ SUÇLUSUDUR”.
ABD kurulduğu günden bu yana 100 ülkeye müdahale etmiş, savaş açmış ve bombalamıştır.
ABD emperyalizmi dünya hegemonyası için tüm diktatörlükleri desteklemiş, hatta zaman zaman bu diktatörleri yaratmıştır. Bush bu kanlı geleneğin temsilcisi olan bir savaş suçlusudur.
Tüm yalanları nedeniyle, işgal politikaları nedeniyle, Irak’ta öldürülen on binlerce insanın hesabını vermeleri için, yeryüzünün petrol ve kana bulanmış kovboy çizmelerinin altında imha edilmesini engellemek için, işgali durdurmak ve yeni savaş politikalarına son vermek için, dünyanın gözünün içine baka baka işlenen kitlesel cinayetlerin yargılanmadan kalmayacağını kanıtlamak için, “Savaş suçlusu ABD ve Bush yargılansın” kampanyasını başlatıyoruz.
Bu küresel bir kampanya. Bir yandan kuruluşundan beri destek verdiğimiz Irak Dünya Mahkemesi’nin Haziran ayındaki son büyük oturumuna hazırlanmaya ve destek olmaya devam edeceğiz, bir yandan da tüm Türkiye’nin işyerlerinde, evlerde, okullarda, mahallelerde, sendikalarda, derneklerde, kitle örgütlerinde, meslek birliklerinde, sivil inisiyatiflerde, belediyelerde ve bürolarda ABD ve Bush’un yargılanması için kampanya yapacağız.
Çünkü, ABD’nin ve Bush’un savaş suçlarının yanlarına kar kalmayacağının göstermek istiyoruz.
ABD’den korkmadığımızı bir kez daha göstermeliyiz. Birkaç aydır ABD kabinesinin en etkili isimleri Türkiye’ye basınç yapmaya başladılar. ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld ABD’nin tüm silah ve petrol tekelleri adına 1 Mart tezkeresinden dolayı Türkiye’yi tehdit ediyor. Bu tehditlere teslim olan küçük bir azınlık var. Biz ise, tüm Türkiye’deki savaş karşıtları, 1 Mart tezkeresini engellemek için elinden geleni ardına koymayanlar göğsümüzü gere gere dolaşmaya devam edeceğiz. Son günlerde İncirlik Üssü etrafında dönen pazarlıklara ve İncirlik’in yeni bir saldırı merkezi olarak kullanılmasına karşı çıkmaya devam edeceğiz.
Önümüzde savaş karşıtları için heyecanlı, umutlu ama aynı zamanda çok kritik bir dönem var. Irak Dünya Mahkemesi’nin Haziran ayında İstanbul’da gerçekleşecek Bush’u yargılama oturumuna kadar aralıksız bir biçimde çalışacağız.
Küresel BAK adına Jülide Kural
22 Nisan 2005
22 Nisan 2005 – Basın Açıklaması – İstanbul
Küresel BAK Bush’u Yargılıyor
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu, İstanbul Tünel Meydanı’nda yaptığı basın açıklamasıyla ‘ABD Hesap Ver Bush Yargılansın’ kampanyasını başlattığını duyurdu ve ayrıca Amerika’nın İncirlik Üssü’nü bir yıl daha kullanmasına izin verilmesini kınadı.
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu ‘ABD Hesap Ver Bush Yargılansın’ kampanyası ile birlikte, ABD’nin ve Bush’un dünyanın gözünün içine baka bak işlediği cinayetlerin, en azından kamu vicdanında yargılanmadan kalmayacağını göstermek ve bu suçları teşhir etmek. Ayrıca Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu bu kampanya ile birlikte uluslararası bir girişim olan ve son oturumu 23-26 Haziran’da İstanbul’da yapılacak Irak Dünya Mahkemesi’ne de destek vermeyi amaçlıyor.
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu adına basın açıklamasını yapan tiyatro sanatçısı Jülide Kural, “Tüm yalanları nedeniyle, işgal politikaları nedeniyle, Irak’ta öldürülen on binlerce insanın hesabını vermeleri için, yeryüzünün petrol ve kana bulanmış kovboy çizmelerinin altında imha edilmesini engellemek için, işgali durdurmak ve yeni savaş politikalarına son vermek için, dünyanın gözünün içine baka baka işlenen kitlesel cinayetlerin yargılanmadan kalmayacağını kanıtlamak için, “Savaş suçlusu ABD ve Bush yargılansın” kampanyasını başlatıyoruz” dedi. Ayrıca Kural, “Bu küresel bir kampanya. Bir yandan kuruluşundan beri destek verdiğimiz Irak Dünya Mahkemesi’nin Haziran ayındaki son büyük oturumuna hazırlanmaya ve destek olmaya devam edeceğiz, bir yandan da tüm Türkiye’nin işyerlerinde, evlerde, okullarda, mahallelerde, sendikalarda, derneklerde, kitle örgütlerinde, meslek birliklerinde, sivil inisiyatiflerde, belediyelerde ve bürolarda ABD ve Bush’un yargılanması için kampanya yapacağız” diye belirtti.
KESK Genel Başkanı Sami Evren ise yaptığı konuşmasında hükümetin ABD’ye İncirlik Üssü’nü kullanması için bir yıl daha izin vermesine değinerek, “İncirlik Üssü’nün ABD tarafından Irak’a malzeme taşıması için kullandırılması bizim açımızdan kabul edilemez bir durumdur. Hükümetin bu politikasını teşhir etmek ve İncirlik Üssü’nün kullanılmasını engellemek, hatta mümkünse kapatılmasını sağlamak için mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.
Ardından aktivistler İstiklal Caddesi’nde Bush Yargılansın bildirileri dağıtarak, Komşuma Dokunma İncirlik Kapatılsın afişleri astılar.
Basın açıklamasına ayrıca, HAK İŞ Marmara Bölge Temsilcisi Celal Özdoğan, 78’liler Vakfı Başkanı Celalettin Can, ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Hakan Tahmaz, DSİP Genel Sekreteri Nurdan Düvenci, TMMOB Genel Merkz Yürütme Kurulu Üyesi Hüseyin Yeşil, SODEV Yönetim Kurulu üyesi Erol Kızılelma, Küresel BAK Sözcüsü Tayfun Mater, Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şube Sekreteri Faruk Sevim, Eczacı Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Telli, KESK Eğitim Sorumlusu Mustafa Ecevit, Mazlum Der üyeleri, Gazeteci İpek Çalışlar, Şair Orhan Alkaya ve Sanatçı Zeynep Tanbay katıldı.
22 Nisan 2005 – İstanbul
10 Mayıs 2005 –Basın Açıklaması – İstanbul
İncirlik kararnamesi basın bülteni
10 Mayıs 2005’te İstanbul Tabip Odası’nda yapılan basın açıklamasının ardından hazırlanan basın bülteni
İNCİRLİK KARARNAMESİ AÇIKLANSIN
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu 7 Mayıs 2005 Cumartesi günü Cumhuriyet gazetesinde çıkan ‘ABD’ye İncirlik izni, İşte gizli kararname’ başlıklı haber hakkında bugün İstanbul Tabip Odası’nda bir basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısına Barış Girişimi sözcüsü Orhan Aklaya, DİSK Genel Sekreteri Musa Çam, İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Muammer Aydın, İstanbul Diş Hekimleri Odası Başkanı Rıfat Yüzbaşıoğlu, DSİP Genel Başkan Yardımcısı Şenol Karakaş, İstanbul Tabip Odası Başkanı Gencay Gürsoy, KESK Genel Başkanı Sami Evren, Küresel BAK yürütme kurulu üyesi Yıldız Önen, SODEV Başkan Vekili Erol Kızılelma, Su Hareketi Yönetim Kurulu Üyesi Yıldıray Oğur, TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Yeşil, Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı Cengiz Bektaş, Veteriner Hekimler Odası Başkanı Tahsin Yeşildere ve ÖDP Genel Başkan Yardımcısı Hakan Tahmaz katıldı.
İstanbul Tabip Odası Başkanı Gencay Gürsoy, “İncirlik Üssü’nün gizli kararnamelerle ABD’nin kullanımına açılmasının hükümetin ABD işgaline ortak olduğu anlamına geldiğini ve bunun kabul edilemeyeceğini” söylerken, KESK Genel Başkanı Sami Evren, “İncirlik kararnamesinin içeriğinin açıklanması talebi ile başbakanlığa verilmek üzere bir dilekçe hazırladık. Bu dilekçeyi yarın Ankara’da başbakanlığa vereceğiz” dedi.
Ayrıca Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu’ndan Yıldız Önen, 28 Mayıs’ta ‘İncirlik Kapatılsın, Komşuma Dokunma’ başlığı ile 28 Mayıs’ta İncirlik’te bir basın açıklaması yapacaklarını, bunun için 27 Mayıs Cuma akşamı otobüslerle Ankara, İzmir ve İstanbul’dan yola çıkacaklarını ve isteyen herkesin kendileriyle İncirlik’e gelebileceğini söyledi. Katılımcılar bir dilekçe ile başbakanlığa başvurarak 7 Mayıs Cumartesi günü Cumhuriyet gazetesinde çıkan, Bakanlar Kurlu kararnamesinin içeriğinin doğru olup olmadığının kendilerine ve kamuoyuna bildirilmesini isteyen dilekçeleri imzaladılar.
Hazırlanan dilekçede; “Hükümetin ABD’ye İncirlik’te lojistik destek verdiği konusunda gizli bir kararname düzenlediğini 7 Mayıs 2005 tarihli Cumhuriyet gazetesinden okumuş bulunmaktayım. Aynı haberde bu iznin ABD’nin Irak’a göndereceği askeri malzeme, personel nakli de dahil lojistik desteği kapsadığı anlaşılmaktadır. Hükümetin verdiği bu izin ABD’nin Irak işgaline ortak olmakla eş anlamlıdır. Ayrıca bu haber doğru ise, Anayasanın 92. maddesinin ihlal edilmektedir, çünkü bir silahlı kuvvetin Türkiye’de bulunması TBMM iznine tabidir” dendi. Ayrıca dilekçede, “demokrasilerde halkın bilgi edinme hakkı asal haklardandır, bilgilenme hakkının bulunmadığı koşullarda toplum büyük tehlikelerle karşılaşır. 4982 sayılı bilgi hakkı edinme kanunun amaçladığı ihtiyaç da böylesi tehlikelerin önlenmesi için halk denetiminin sağlanmasından ibarettir. Bu nedenlerle gerçek durumun ne olduğunu yasada belirtilen süre içerisinde tarafıma bildirilmesini diliyorum” diyor.
15 Mayıs 2005 – Basın Açıklaması – İstanbul
İncirlik Kapatılsın bisiklet turu
Yani hepimizin anlayacağı dille konuşmak gerekirse, hükümet ABD’ye İncirlik Üssü’nü kullanma iznini uzatıyor.
Hükümet bu izni, halkın hayır dediğini bile bile veriyor. Değerli basın emekçileri,
Sevgili arkadaşlar,
Bir aydan uzun bir süredir İncirlik Üssü ile ilgili tartışmaları yakından izliyoruz. Bu süre boyunca İncirlik Üssü’nün kapatılması için yeni bir kampanya başlattık. Geçtiğimiz hafta, kampanyamızın önemli bir adımını attık. Tüm kamuoyuna İncirlik’te bir basın açıklaması yapacağımızı açıkladık.
Hepinizin bildiği gibi, 18 Nisan’da kabul edilen Bakanlar Kurulu karar metninde, Türkiye’deki üs ve limanların dost ve müttefik ülkelerce askeri malzeme, teçhizat ve personel nakli de dahil lojistik destek maksadıyla kullanılmasına izin verildiği belirtiliyor.
Yani hepimizin anlayacağı dille konuşmak gerekirse, hükümet ABD’ye İncirlik Üssü’nü kullanma iznini uzatıyor.
Hükümet bu izni, halkın hayır dediğini bile bile veriyor.
Halk en başından beri bu savaşa karşı. Bizler, Afganistan ve Irak’ta yaşananları çok yakından izliyoruz. ABD yönetiminin söylediği yalanları yakından takip ediyoruz. ABD askeri gücünün ve onun müttefiklerinin Irak’ta yarattığı tahribatın korkunç boyutlarının farkındayız. Tüm dünyadaki savaş karşıtları bunun farkında.
Bush’un emriyle Irak’ta 110 bin Iraklı yaşamını yitirdi.
ABD Felluce’de 21. yüzyılın ilk soykırımını gerçekleştirdi.
Ebu Garip cezaevinde yaşanan işkence görüntüleri hala hafızalaramızda. Daha iki gün önce 13 Mayıs’ta Ebu Garib cezaevinin komutanlarından olan ancak işkence skandalının ardından görevden alınan ve rütbesi düşürülen Janis Karpinski, cezaevinde işkencenin hala devam ediyor olabileceğini söyledi. Biz devam ettiğinden bir an bile şüphe duymuyoruz.
Ve hükümet, halka sormadan, meclise dahi danışmadan, kapalı kapıların ardından yapılan pazarlıkların sonucunda askeri üsleri ABD’nin kullanımına yeniden açıyor.
Bizlerin öncelikli talebi şudur: Kararname, tüm ayrıntılarıyla yayınlanmalıdır. Ekleriyle ve tüm içeriğiyle yayınlanmasını, Kararnamede ABD ve müttefiklerine verilen iznin gizlisinin saklısının kalmasını istemiyoruz.
Kararname tüm ekleriyle birlikte halka açıklansın!
Ardından şunu ekliyoruz:
İncirlik’in ABD’ye kullandırılması ABD’nin tüm savaş ve işgal suçlarına ortak olmaktır.
İncirlik’in ABD’ye kullandırılması ABD’nin Felluce’de işlediği cinayetlere ortak olmaktır.
İncirlik’in ABD’ye kullandırılması Ebu Garip cezaevinde uygulanan işkencelerin ortağı olmaktır.
Buna izin vermemiz beklenemez.
Şimdi pedallarımızı Irak halkıyla dayanışmak için çeviriyoruz.
Hepinize teşekkürler
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu
Ayla Ödemiş,15 Mayıs 2005
18 Mayıs 2005 – Basın Açıklaması – İstanbul
İncirlik kapatılsın, İzmir.
Biz, yüksek sesle bir kez daha duyurmak istiyoruz ki, İNCİRLİK ÜSSÜ’NÜN ABD’YE KULLANDIRILMASI SAVAŞ SUÇUNA ORTAK OLMAKTIR. BUNA İZİN VERMEYECEĞİZ. Değerli basın çalışanları, değerli arkadaşlar,
Hepimizin bildiği gibi İncirlik Üssü’nün ABD tarafından kullanımı ile ilgili kararname 18 Nisan 2005 tarihinde Bakanlar Kurulu tarafından onaylandı ve 29 Nisan 2005 tarihinde Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından imzalandı. Hükümet tarafından resmi gazetede yayınlanmayan 8712 numaralı kararnamenin içeriği hakkındaki bilgileri hükümet üzerinde yarattığımız basınç sayesinde edinebildik.
Geçen hafta yaptığımız basın açıklamasını ardından, çok sayıda kitle örgütü ile birlikte Başbakanlığa dilekçe verdik. Bu dilekçede, Anayasanın 92. maddesinin ihlalinin gündemde olduğunu, bu maddeye göre herhangi bir silahlı kuvvetin Türkiye’de bulunmasının TBMM’nin iznine tabi olduğunu, ülkemizin komşu ülkelerle ilişkisinin ciddi bir tehlike altına sokulduğu endişesini taşıdığımızı açıklamıştık.
Bu endişelerimizin giderek tırmandığını, İncirlik’te yaşanan gelişmelerden kaygı duyduğumuzu bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Türkiye halkı 1 Mart 2003’de tezkerenin reddedilmesini sağlayarak Türkiye’nin ABD’nin Irak savaşına ortak olmasını istemediğini göstermişti. Şimdi hükümet yeniden gizli kararnamelerle bu savaşa ortak olmaya çalışıyor. İncirlik Üssü’nün ABD tarafından Irak ve Afganistan işgallerinin devamını sağlamak ve İran, Suriye gibi komşumuz olan başka ülkelere saldırmak üzere kullanılmak istendiğini biliyoruz.
Biz, yüksek sesle bir kez daha duyurmak istiyoruz ki, İNCİRLİK ÜSSÜ’NÜN ABD’YE KULLANDIRILMASI SAVAŞ SUÇUNA ORTAK OLMAKTIR. BUNA İZİN VERMEYECEĞİZ.
ABD’ye verilen iznin tüm kapsamıyla halka açıklanmasını istiyoruz.
Irak işgalinin ortağı olmayacağız!
Afganistan işgalinin ortağı olmayacağız!
İran ve Suriye’ye yönelik saldırganlığın parçası ve üssü olmayacağız!
Bu yüzden önümüzdeki hafta sonu 28 Mayıs günü Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu olarak İncirlik’te kitlesel bir eylem örgütlüyoruz. Buradan tüm savaş karşıtlarını, ABD’nin dünyaya kan kusturan politikalarına sesini yükseltmek isteyenleri, tüm barış severleri Adana’daki gösterimize davet ediyoruz. Türkiye genelinden katılımla yapılacak İNCİRLİK eylemi için İzmir’den 27 Mayıs akşamı yola çıkıyoruz. Bunun öncesi İzmir’in çeşitli bölgelerinde kuracağımız masalarla yurttaşlarımızı bizimle olmaya, İncirlik Kapatılsın diye imza vermeye çağıracağız. Yapacağımız etkinlik ve toplantılarda “ABD HESAP VER, BUSH YARGILANSIN”, KOMŞUMA DOKUNMA! İNCİRLİK ÜSSÜ KAPATILSIN! diye haykıracağız.
BİZ BARIŞ, KARDEŞLİK, İSTİYORUZ.
SİLAHLAR SUSSUN İNSANLAR KONUŞSUN,
SAVAŞA,SİLAHA ve ASKERİ HARCANAN PARALAR AÇLIĞA, YOKSULLUĞA, SAĞLIĞA, EĞİTİME, SOSYAL HİZMETLERE HARCANSIN.
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu
İzmir Yürütme Kurulu Sözcüsü
Mevlüt ÜLGEN
18 Mayıs 2005
23 Mayıs 2005 – Basın Açıklaması – İstanbul
İncirlik kararnamesi
23 Mayıs’ta Tünel’de yapılan basın açıklamasında okunan metin Değerli basın çalışanları, değerli arkadaşlar,
Hepimizin bildiği gibi İncirlik Üssü’nün ABD tarafından kullanımı ile ilgili kararname 18 Nisan 2005 tarihinde Bakanlar Kurulu tarafından onaylandı ve 29 Nisan 2005 tarihinde Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından imzalandı. Hükümet tarafından resmi gazetede yayınlanmayan 8712 numaralı kararnamenin içeriği hakkındaki bilgileri hükümet üzerinde yarattığımız basınç sayesinde edinebildik. Geçen hafta yaptığımız basın açıklamasını ardından, çok sayıda kitle örgütü ile birlikte Başbakanlığa dilekçe verdik. Bu dilekçede, Anayasanın 92. maddesinin ihlalinin gündemde olduğunu, bu maddeye göre herhangi bir silahlı kuvvetin Türkiye’de bulunmasının TBMM’nin iznine tabi olduğunu, ülkemizin komşu ülkelerle ilişkisinin ciddi bir tehlike altına sokulduğu endişesini taşıdığımızı açıklamıştık.
Bu endişelerimizin giderek tırmandığını, İncirlik’te yaşanan gelişmelerden kaygı duyduğumuzu bir kez daha vurgulamak istiyoruz. Türkiye halkı 1 Mart 2003’de tezkerenin reddedilmesini sağlayarak Türkiye’nin ABD’nin Irak savaşına ortak olmasını istemediğini göstermişti. Şimdi hükümet yeniden gizli kararnamelerle bu savaşa ortak olmaya çalışıyor. İncirlik Üssü’nün ABD tarafından Irak ve Afganistan işgallerinin devamını sağlamak ve İran, Suriye gibi komşumuz olan başka ülkelere saldırmak üzere kullanılmak istendiğini biliyoruz.
Biz, yüksek sesle bir kez daha duyurmak istiyoruz ki, İNCİRLİK ÜSSÜ’NÜN ABD’YE KULLANDIRILMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ.
ABD’ye verilen iznin tüm kapsamıyla halka açıklanmasını istiyoruz.
Irak işgalinin ortağı olmayacağız!
Afganistan işgalinin ortağı olmayacağız!
İran ve Suriye’ye yönelik saldırganlığın parçası ve üssü olmayacağız!
Bu yüzden önümüzdeki hafta sonu İncirlik’te kitlesel bir eylem örgütlüyoruz. Buradan tüm savaş karşıtlarını, ABD’nin dünyaya kan kusturan politikalarına sesini yükseltmek isteyenleri, tüm barış severleri Adana’daki gösterimize davet ediyoruz.
KOMŞUMA DOKUNMA! İNCİRLİK ÜSSÜ KAPATILSIN!
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu
Sami Evren
23 Mayıs 2005
28 Mayıs 2005 – Basın Açıklaması – İstanbul
İncirlik’te yapılan basın açıklaması
İncirlik’te yapılan eylemde okunan basın açıklaması Değerli basın çalışanları,
Değerli konuklar,
Öncelikle birçok şehirden otobüslerle yola çıkan, uzun bir yolculuktan sonra, buraya, İncirlik’e gelen tüm savaş karşıtlarını, tüm barışseverleri selamlıyoruz.
Arkadaşlar,
Haftalar önce “İncirlik Üssü kapansın, Komşuma dokunma” başlıklı kampanyamızı ilan ettik. Bu kampanya, Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu’nun iki yıldır aralıksız bir biçimde düzenlediği kampanyalar arasında, en çarpıcı, en can yakıcı olanı.
“İncirlik kapansın” kampanyası, Irak halkıyla dayanışmanın, ABD’nin kanlı işgal politikalarına karşı çıkmanın, soyut bir barışseverlik olmadığını gösteren, çok somut anlamları olan uluslar arası dayanışmanın en somut örneklerinden birisidir.
İki hafta önce, Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül 1 Mart tezkeresinin reddedilmesiyle ilgili görüşlerini açıklarken, İncirlik Üssü ile ilgili bir gerçeği ağzından kaçırdı. Milli Savunma Bakanı’na göre, 1 Mart tezkeresi reddedilmesine rağmen, o günden bu yana, AKP hükümeti, ABD uçaklarına 4 bin 300 kere uçuş yapma izni verdi.
Küçük bir rakam değil sevgili arkadaşlar. Bir kez daha söylüyorum 4 bin 300 uçuş.
Şimdi bu rakamı başka rakamlarla birlikte düşünelim:
ABD Irak’ı işgal etmeye başladığı 20 Mart 2003 gününden itibaren, Irak’ı yakıp yıkmaya başladı. Amerika’dan gelen veriler, işgalle birlikte Irak’ta 110 bin kişinin öldüğünü gösteriyor.
Irak’ta 110 bin Iraklı öldürüldü, bizden, hayattan çekip koparıldı. Türkiye ABD uçaklarına 4 bin 300 uçuş izni verdi.
Biz, bugün hep birlikte şu soruyu sormak için toplandık bu askeri üssün önünde: Sayın Milli Savunma Bakanı, bu 4 bin 300 uçuşun Irak’ta öldürülen 110 bin Iraklıyla ilişkisi nedir? Bu uçuşlar bu cinayetlere nasıl katkıda bulundular? Yoksa bu uçuşlar da “insani amaçlı” mıydı?
Henüz 21. yüzyılın ilk soykırımını unutmadık. ABD ordusu binlerce askeriyle ve süper silahlarıyla Felluce’ye karadan ve havadan saldırdı. 400 bin kişinin yaşadığı şehir boşaltıldı. Binlerce sivil öldürüldü. Yaralılar cami avlularında vuruldu. Şehrin dış dünyayla tüm bağlantıları kopartıldı.
Ve bizim Sayın Milli savunma Bakanımız, ABD’ye 4 bin 300 uçuş izni verdik diyor.
Sevgili arkadaşlar,
İşte “İncirlik kapansın, komşuma dokunma” sloganı bu yüzden bu gün çok somut, çok anlamlı bir slogan.
Çünkü hükümet, ABD’nin baskılarına dayanamadı ve İncirlik Üssü’nün ABD’ye kullandırılması ile ilgili kararnamenin süresini uzattı. Üstelik bunu halktan, ABD ile hangi gizli anlaşmaları yaptığını gizleyerek gerçekleştirdi.
Biz, iki hafta önce başbakanlığa dilekçelerimizi verdik ve İncirlik kararnamesinin tüm ayrıntıları ve gizli ekleriyle birlikte halka açıklanmasını istedik. Bilgi edinme hakkımızı kullanmak istedik. Ama hükümetten hala bir yanıt yok.
Ama yine de gerçek o kadar kanlı ki, savaş politikaları o kadar çok insanın, yaşlının ve kadının ölümüne neden oluyor ki, bu gerçekler gizlenemiyor. Amerikalı gazeteci William Arkin, bu yıl çıkan kitabında, şu gerçekleri açıklıyor:
“Türk parlamentosu, 1 Mart 2003’te 4. Piyade Tümeni’nin Türkiye üzerinden hareketine izin vermedi. İncirlik hava üssü ve Türkiye’nin doğusundaki diğer hava üsleri ABD’nin özel operasyonları ve istihbaratına ve Kuzey Irak’taki muharebe arama ve kurtarma faaliyetine sessizce destek vermeyi sürdürdüler. Türk üsleri daha sonra Irak’taki Amerikan birliklerinin yenileriyle değiştirilmesi işlemine de destek sağladı.”
Bu gerçekler, halka söylenmiş olan kocaman bir yalanı açığa çıkartıyor. Hükümet, ABD ile ilişkilerini halktan gizliyor.
Bush başkanlığı ikinci kez kazanmasının ardından yaptığı yemin töreninde İran ve Suriye’yi hedef tahtasına oturttu. Petrol çıkarları ve dünya hegemonyası için başlattığı savaşı yaymak ve tüm dünyayı tehditleriyle denetim altına almak isteyen ABD yönetimi, İncirlik Üssü’nü kullanma yetkisini alarak tüm bölgeyi terörize etmek için müthiş bir fırsat elde ediyor.
İşte, hükümet, ABD’ye onlarca nükleer füze başlığı bulunduran İncirlik Üssü’nü kullanma iznini vererek, Bush’un yayılmacılığına, savaş ve işgal politikalarına destek oluyor.
Sevgili arkadaşlar,
Buradan hep birlikte bir kez daha seslenelim. Biz, ABD’nin dünyada ve Ortadoğuda yaygınlaştırdığı emperyalist uygulamaların ortağı olmayacağız!
Türkiye’deki üslerden, İncirlik’ten kalkan uçakların Irak’ta işlediği cinayetlere sessiz kalmayacağız!
ABD’nin komşularımızın canına, malına kastetmesine izin vermeyeceğiz!
İnsanlık suçlarına, savaş suçlarına karşı, seslerimizi, yüreklerimizi ve mücadele isteğimizi birleştirecek ve son gücümüzle haykıracağız:
Katil ABD Ortadoğu’dan defol!
Katil ABD İncirlikten defol!
Arkadaşlar,
Bu basın açıklamamız, bu eylemimiz bir başlangıç. Gözümüz üzerlerinde olacak. ABD’nin işgal politikaları son bulana kadar, İncirlik üssü kapatılana kadar, Türkiye’nin ABD ile yaptığı tüm askeri gizli anlaşmalar halka açıklanana kadar mücadelemiz sürecek.
Kürsel Barış ve Adalet Koalisyonu Yürütme Kurulu Üyesi
Yıldız Önen
28 Mayıs 2005
21 Haziran 2005 – Basın Açıklaması – İstanbul
Bush Yargılansın basın açıklaması
23 Haziran’dan başlayarak Bush’u, Blair’i ve tüm işgalcileri yargılamaya başlıyoruz.
Irak Dünya Mahkemesi’nin oturumları 23 Haziran’da başlıyor. Tüm dünyadan sistem karşıtları, barışseverler, savaş karşıtları, adalet isteyenler, adalet olmadan barışın olmayacağını bilenler İstanbul’da Darphane’de toplanıyoruz. Değerli basın emekçileri,
Değerli konuklar,
Bugün, burada, bir kez daha, tarihi ateşle ve kanla yazmaya çalışanlara karşı duyduğumuz kızgınlığı ifade etmek için toplandık. Ateş ve kan deyince, insanın aklına gelen ilk isim, eğer Tony Blair değilse, mutlaka George W. Bush’tur. Üstelik Bush denince akla sadece ve ateş ve kan değil, tüm dünyanın gözünün içine baka baka söylenmiş sistematik yalanlar da gelmektedir.
Geçen hafta basına sızan haberler Bush ve Blair’in Irak işgaline başlamadan önce yaptıkları toplantının tutanaklarıyla ilgiliydi. Bu tutanaklar her iki ülkenin liderlerinin ne kadar büyük yalancılar olduğunu da gözler önüne seriyor. Ne 10 bin masumun öldüğü Afganistan işgalinin ne de 110 bin Iraklının öldüğü Irak işgalinin haklı, kabul edilebilir bir gerekçesi var.
Ortada sadece yalanlar var!
Ortada yalanlara dayanan kanlı işgaller var!
Ne yazık ki karşı karşıya olduğumuz, dünyanın yüzüne her gün çarpan şiddet dalgasını doğuran bu yalanlar, masum değil.
Bush ve Blair’i herhangi bir yalancıdan ayıran şey, dünyanın dev ekonomik ve askeri güçlerinin liderleri olmaları.
Bush ve Blair’in ayırt edici yanları, işgalci olmaları.
Ve bu işgallerin sonucunda on binlerce insanın bombardımanlarda, işkencelerde yok olması.
Değerli arkadaşlar,
Irak işgali başlamadan önce savaşa karşı tüm dünyada yaygın kampanyalar yaptık. “Biz bu savaşı durdurabiliriz” dedik. Bize rağmen, küresel savaş karşıtı muhalefetin sokaklara çıkarttığı on milyonlarca insanın çabalarına rağmen ABD emperyalizminin savaş makinesini durduramadık.
Savaş makinesini durdurmadık ama kendilerini dünyanın efendisi sananlara, hukuk tanımaz, demokrasiye aldırmaz savaş şahinlerine, milyonlarca gözün üzerlerinde olduğunu ve peşlerini bırakmayacağımızı gösterdik. Ve şimdi peşlerindeyiz. Dünya savaş karşıtı hareketin elleri Bush ve Blair’in yakasında.
Haklı olduğumuzu biliyoruz.
Daha da önemlisi haklı olduğumuzu savaş çıkartan, insanlık suçlarını işleyenler de biliyor. ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, geçtiğimiz hafta, “Irak’ta güvenlik, Saddam Hüseyin’in devrildiği günden daha iyi değil.” dedi.
Aynı Rumsfeld, “Bugün, Guantanamo sözcüğünün talihsiz bir anlam taşıdığına kuşku yok.” dedi.
Haklılığımızdan bir an bile şüphe duymuyoruz. Ve sabırla mücadele etmenin sonuçlarını alıyoruz. Gallup’ın yaptığı son araştırmaya göre, ABD’de halkın yüzde 56’sı artık savaşın bunca fedakarlığa değmediğine inanıyor. Ve ilk kez, Amerikalıların yüzde 76’sı, Irak’ta ölen askerlerin sayısının kabul edilemez düzeye ulaştığını düşünüyor.
Biz kazanacağımızı, savaş şahinlerinin kaybedeceğini biliyoruz.
23 Haziran’dan başlayarak Bush’u, Blair’i ve tüm işgalcileri yargılamaya başlıyoruz.
Irak Dünya Mahkemesi’nin oturumları 23 Haziran’da başlıyor. Tüm dünyadan sistem karşıtları, barışseverler, savaş karşıtları, adalet isteyenler, adalet olmadan barışın olmayacağını bilenler İstanbul’da Darphane’de toplanıyoruz.
Irak Dünya Mahkemesi’nde savaş suçlularını yargılayacağız. Tüm dünyada halkların vicdanı İstanbul’da harekete geçecek. Tarihe kayıt düşeceğiz.
Birer birer bizden kopartılan 110 bin Iraklı kardeşimizin anısını yaşatacağız.
Ebu Garip Cezaevinde insanlığı utanç içinde bırakan işkencecilerden hesap soracağız.
Felluce’deki soykırımı unutmadığımızı göstereceğiz.
Kültürel mirası tarumar edilen Irak’ın yanında olduğumuzu, Iraklı kardeşlerimizle bir araya gelerek göstereceğiz.
Irak Dünya Mahkemesi Bush’u yargılayacak.
Burada Irak Dünya Mahkemesi’ni desteklediğimizi vurgulamak ve tüm savaş karşıtlarını 23–26 Haziran arasında Darphane’deki oturumlara davet etmek için toplandık.
Değerli arkadaşlar,
Buradan bir sözümüz de Başbakan Recep Tayip Erdoğan’a. Başbakan ABD’ye gitti ve Bush’la el sıkıştı. İnsan düşünmeden edemiyor: O eller değil mi ölüm uçaklarına saldırı emrini veren, binlerce Iraklının kanına bulaşmış olan. Fakat başbakan Bush’un ellerini sıkmanın sıkıntısını yaşayacağına, son ABD gezisinde yine bizim kulaklarımızı çınlattı. Türkiye’deki savaş karşıtlarına “marjinal gruplar” dedi.
Ama sokaklar bunu yalanlıyor. Anketler de bunu yalanlıyor. Mayıs ayında SONAR’ın yaptığı ankete göre Recep Tayip Erdoğan da dahil, “ABD’yi kendisine yakın görenlerin” oranı %3.8 çıktı. Anketler başbakanı yalanladı. Türkiye’de savaş karşıtları değil, savaştan yana olanlar, Bush karşıtları değil Bush’la el sıkışmayı marifet sanallar MARJİNALDİR.
Bu gerçeği bir kez daha kanıtlamak için, Irak Dünya Mahkemesi’ne destek vermek için, Irak halkıyla dayanışmak için, Amerika’daki savaş karşıtlarıyla birleşmek için, sokaklarda barışın sesinin ve renginin yankılanması için 26 Haziran’da Eminönü Meydanı’nda Mor ve Ötesi müzik grubu bir konser verecek.
Tüm savaş karşıtlarını bu konsere, bu barış şölenine bekliyoruz.
Çünkü inanıyoruz ki, “Biz bu işgale son verebiliriz”.
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu adına
Memet Ali Alabora
21 Haziran 2005
26 Haziran 2005 – Basın Açıklaması – İstanbul
Kamuoyuna zorunlu açıklama
Hem Bushsever hem de barışsever olunamaz
Irak Dünya Mahkemesi’ni desteklemek amacıyla yapacağımız Mor ve Ötesi’nin “Barış Adalet Eminönü Konseri”, Eminönü Belediyesi’nin önceden belirttiği alanın uygun olduğuna dair bir yazıyı vermekten kaçınması üzerine yapılamıyor.
Aynı alanda aynı gün, 26 Haziran Pazar günü, saat 19.00’da Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu adına basın açıklaması yapacağız. Basın açıklamasına, Mor ve Ötesi Grubu ile sanatçılar Memet Ali Alabora ve Görkem Yeltan da katılacaktır.
Fiilen engellenen konserimiz nedeniyle Eminönü Belediyesi’nin tutumunu kınıyor, AKP yöneticilerini bir kez daha uyarıyoruz. Hem Bush’u hem halkı sevmek mümkün değil, hem Bushsever hem barışsever olmak da mümkün değil. Dünyanın gözü İstanbul’da Bush ve Blair’in yargılandığı mahkemede iken, “Barış ve Adalet” temasıyla yapılacak bir konsere yer göstermekten kaçanlar, bakalım daha nereye kadar kaçacaklardır.
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu
Basın açıklaması
Yer : Eminönü Meydanı (Mısır Çarşısı yanı)
Tarih : 26.06.2005 Pazar
Saat : 19.00
26 Haziran 2005 – Basın Açıklaması – İstanbul
Bush Yargılansın
Irak Dünya Mahkemesi’ne destek için yapılacak “Mor ve Ötesi” konserinin gerçekleşeceği Eminönü Meydanı’nda basın açıklaması yapan Küresel Bak, konserin engellenmesini protesto etti. “Mor ve Ötesi” grubunun da katıldığı basın açıklamasında Küresel Bak metnini sanatçı Memet Ali Alabora okudu.
Değerli basın mensupları ve tüm barışseverler,
Irak Dünya Mahkemesi’ni desteklemek amacıyla yapacağımız Mor ve Ötesi’nin “Barış Adalet Eminönü Konseri”, Eminönü Belediyesi’nin önceden belirttiği alanın uygun olduğuna dair bir yazıyı vermekten kaçınması üzerine yapılamıyor.
Dostlar,
Barış konserini yasaklayanlar, Eminönü’nün barışın, adaletin ve kardeşliğin simgesi olmasına karşı çıkanlara sormak istiyoruz: Kimlerden korkuyorsunuz? Irak halkıyla dayanışmamızı neden istemiyorsunuz? Bunun Recep Tayip Erdoğan’ın ABD gezisiyle, Bush’la görüşmesiyle bir ilgisi var mı?
Üç gündür dünyanın gözü Sultanahmet’te. Irak Dünya Mahkemesi savaş suçlularını üç gündür yargılıyor. Üç gündür, ABD hükümetinin Irak savaşını başlatmakla işlediği suçlar teşhir ediliyor.
Bush ve Blair’in Irak işgalinin işgal hukukuna, insancıl hukuka ve insanlığa karşı işlediği suçlar teker teker ele alınıyor.
Irak Dünya Mahkemesi tam üç gündür Felluce’de gerçekleşen soykırımı, Irak cezaevlerinde yaşanan insanlık dramlarını, işgalle birlikte Irak’ın kültürle ve tarihi mirasının nasıl yağmalandığını kanıtlıyor.
Geçtiğimiz hafta Irak’ta günlük yaşam raporu yayınlandı. Bu rapora göre Irak’ta nüfusun yarısı temiz suya ulaşamıyor.
Bu rapora göre Irak’ta barınma sorunu kritik bir aşamaya ulaşmış durumda.
Irak’ta beş yaş altı çocukların yarıya yakını yetersiz besleniyor.
Elektrik, sağlık ve eğitim sistemi çöktü.
Irak bir kan gölü. On binlerce masum insan yaşamını kaybediyor.
Ve dünya haklarının vicdanı, tüm dünyada barışseverler yüreği İstanbul’da birleşerek bu suçların siyasi sorumlularını yargılarken, yetkili kurumlar el ele vererek Eminönü’nde barış şarkıları söylememizi engelliyorlar.
Biz, ABD Irak’a saldırmadan önce savaşa hayır diyorduk. 1 Mart’ta tezkerenin geçmesini engelledik.
İşgal başladığı günden beri, iki yıldan uzun bir zamandır da, bıkmadan, aralıksız bir şekilde kampanyalar yaparak, “İşgale hayır” diyoruz.
Ama artık bir vurguyu daha yüksek sesle haykırmanın zamanı geldi. İşgale ortak olmayın!
Savaş suçlarına ortak olmayın.
Bush ve Blair’in ortağı olmayın.
Fiilen engellenen konserimiz nedeniyle Eminönü Belediyesi’nin tutumunu kınıyor, AKP yöneticilerini bir kez daha uyarıyoruz. Hem Bush’u hem halkı sevmek mümkün değil, hem Bushsever hem barışsever olmak da mümkün değil. Dünyanın gözü İstanbul’da Bush ve Blair’in yargılandığı mahkemede iken, “Barış ve Adalet” temasıyla yapılacak bir konsere yer göstermekten kaçanlar barıştan ve adaletten kaçmaktadırlar.
Savaşa karşı olmaktan değil, savaştan yana olmaktan korkun.
İşgale karşı olmaktan değil, işgalden yana olmaktan,
Bush’a karşı olmaktan değil, Bushsever olmaktan korkun.
Unutmayın, çünkü biz hiçbir zaman unutmayacağız. Irak’ta 110 bin insan işgalin sonucunda öldürüldü. Mor ve Ötesi’nin konseriyle bir yandan Irak Dünya Mahkemesi’ne destek vermeyi hedeflerken bir yandan da dünyadan, bizlerden, kollarımızdan kopartılıp alınan 110 bin Iraklı kardeşimizi anacaktık. “Savaşa hiç gerek yok” diyecektik. Petrolden değil hayattan yana olduğumuzu bir kez daha gösterecektik.
Dostlar, söyleyecek tek bir şey kalıyor: savaştan, petrolden, işgalden, adaletsizlikten yana olanlar utansın.
Barış, Adalet, Eminönü konserini yasaklayanlar utansın.
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu adına
Memet Ali Alabora
26 Haziran 2005