DEĞERLİ BASIN EMEKÇİLERİ,
SEVGİLİ SAVAŞ KARŞITLARI,
İnsan, bazen doğduğu güne lanet eder ya! Göz göre göre, inadına yapılan haksızlıklara karşı elinden bir şey gelmeyeceğini hisseder ya! Hepimiz öyle hissettik, israil denilen zalimlik kalesinin, insani yardım malzemesi götüren gemilerdeki sivillere saldırısını duyunca.
Öfkelendik, bu kadarı olmaz dedik. Milletvekillerinin, dayanışma derneklerinin, gazetecilerin, yardım kuruluşlarının, Nobel ödüllü insanların, barışseverlerin üzerine, sadece ve sadece yardım malzemesi, ekmek, yiyeyecek, inşaat malzemesi ve ilaç götürdükleri için kurşun sıkıldığını duyunca önce kulaklarımıza inanamadık.
Sonrasında daha ayrıntılı haberler gelmeye başladı, dokuz barış gönüllüsü öldürülmüştü. Onlarcası silahla yaralanmıştı. Yaralıların ellerini kelepçelemişti zalimler. İnsanları denize attıkları, kayıpların olduğu söyleniyordu.
Sonra TV’lerden gözümüzle gördük, insanların yardım çığlığını duyduk ve o andan beri de sokaklardayız.
Aslında bu vahşete inanmamak için neden yoktu. Gazze, 2008’in son günlerinde İsrail uçakları tarafından bombalanan, o zamandan beri süren ambargosu nedeniyle Filistinli bebeklerin ilaçsızlıktan, açlıktan, soğuktan öldüğü yerdi. İşsizliğin yüzde 50’nin üzerinde olduğu, utanç duvarlarıyla çevrelenmiş, sayısız gettoya bölünüp parçalanmış, dev bir açık hapishane haline getirilmişti Gazze.
Israil’in saldırdığı yardım konvoyu, hiçbir şeyi başaramadıysa, insanlık suçlarını unutan yüreklere Gazze’yi bir daha hatırlatmayı başardı. Ağır bir bedele rağmen oldu bu. Tüm dünya yeniden, Ortadoğu’da sorunların en ağırını on yıllardır yaşayan Filistin halkını hatırladı.
Utanmaz bir İsrail bakanı Behavam Zeevi, bir zamanlar “Araplar bittir” demişti. Utanmaz bir İsrail başbakanı Benjamin Netayahu, vakti zamanında, “Bazen saman yığını içindeki iğneyi bulamazsınız ve saman yığınını toptan yok etmek daha doğrudur” demişti. İnsanlıktan çıkmış bir başka İsrail başbakanı Golda Meir, “Filistinli diye bir şey yoktur. Hiçbir zaman olmadı” demişti.
İşte Mavi Marmara’yı bombalayanlar, gemiye tam teçhizatlı komando çıkartanlar, sivillere kurşun sıkanlar, dokuz kardeşimizi öldürenler; hepsini tekrar hatırlattı bütün dünyaya.
Yarım asırdır uygulanan soykırım politikalarına rağmen, Filistin halkı diye bir halk var. Filistin var! Filistin ve Gazze halkı var ve bu vahşete karşı direniyor.
Öyleyse, şimdi hep beraber bir görevimiz var. Bu ambargo kaldırılana kadar, Gazze halkı rahat edene kadar, onların yanında olmak ve Gazze halkıyla dayanışmayı büyütmek gerekiyor.
Bunun için de küresel intifadayı sürdürmek, İsrail’e uluslararası yaptırımları başlatmak. Savaş suçlularını yargılatmak ve ABD’nin bu politikalara verdiği desteği kesmesini sağlamak gerekiyor.
Mehmet Demir
Kuresel Baris ve Adalet Koalisyonu
03.06.2010