Basında çıkan haberler:
Uludere İçin İnsan Zinciri / Doğan Haber Ajansı -07.01.2012
Şırnak Uludere’de 35 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan olaylar, Barış İnisiyatiflileri adlı grup tarafından Beyoğlu’nda protesto edildi. Şırnak Uludere’de 35 kişinin hayatını kaybetmesine neden olan olaylar, Barış İnisiyatiflileri adlı grup tarafından Beyoğlu’nda protesto edildi. Galatasaray Meydanı’nda toplanan yaklaşık 150 kişilik grup “Genel Kurmay Başkanı, İçişleri Bakanı, Milli Savunma Bakanı, Uludere katliamı sorumluları istifa” yazılı pankart açtı. Düdük ve alkış çalarak Uludere’de yaşanan olayları protesto eden grup, “Yaşasın halkların kardeşliği” sloganları attı. Yaşanan olaylardan sonra taziye ziyareti için Uludere’ye giden Barış İnisiyatiflileri üyesi Cengiz Algan ile Yaman Yıldız izlenimlerini anlattılar. Cengiz Algan, Uludere’deki olay sonrası Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın taziye ziyaretini değerlendirerek, “Beşir Atalay taziye evlerinden birine gitmiş. İnsanlara taziyelerde bulunmuş televizyonlar da bunu uzun uzun vermiş. Ama köylülerin anlattıklarından bir şey öğrendik. Beşir Atalay, askeri bir alayın dibindeki korucu evine taziye ziyaretine gitmiş. Bize yalan söylüyorlar” diye konuştu. Algan ayrıca, Van depremi sonrası ve Uludere’de yaşananlardan sonra, devleti sorumlu tutmaktan vazgeçip Türk’ü sorumlu tutmakta olan genç bir nüfusun yetiştiğini sözlerine ekledi.
Konuşmaların ardından grup, tek sıra halinde insan zinciri oluşturup, sloganlar atarak Galatasaray’dan Taksim Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti. Burada grup adına basın açıklaması yapan Ayşe Demirbilek, Uludere’de insanlık suçu işlendiğini söyleyerek “35 insan, savaş uçaklarıyla bombalandı apaçık bir devlet şiddetiyle öldürüldü” dedi. Ayşe Demirbilek Uludere’deki olaylarla ilgili sorumluların hesap vermesini de istedi. – İstanbul / Beyoğlu
Taksim’de yüzlerce kişiden Uludere için insan zinciri
Marksist.org – 07.01.2012
Barış İnisiyatifleri’nin çağrısıyla İstanbul’da, Taksim Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen yüzlerce kişi, Uludere Katliamı’nı lanetleyerek Milli Savunma Bakanı, İçişleri Bakanı ve Genelkurmay Başkanı’nın istifasını istedi. Yüzlerce metrelik insan zinciri oluşturan barış aktivistleri, daha sonra toplu bir şekilde Taksim Meydanı’na yürüyerek bir basın açıklaması yaptı. Eylemde Uludere’yi ziyaret eden aydın ve aktivistler izlenimlerini aktardı.
15:30’da Galatasaray Lisesi önünde buluşan Barış İnisiyatifleri üyeleri, “Barış hemen şimdi”, “Katil devlet hesap verecek”, “Kaza değil katliam”, “Ölüm değil çözüm” yazılı dövizler taşıdılar.
Islıklı protestolarla başlayan eylemde, “Bu savaşı durdurun”, “Çocuk katili İdris Naim istifa” sloganları atıldı.
Hafta içinde Irkçılığa ve Milliyetçiliğe Dur De girişiminin çağrısıyla Uludere’ye taziye ziyaretinde bulunan aydın ve aktivistlerden Cengiz Alğan ve Yaman Yıldız birer konuşma yaptılar.
“Beşir Atalay ölenlerin ailelerine taziye ziyaretine gitmemiş”
DurDe’den Cengiz Alğan, köylülerin aktardıklarını anlatırken, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın ölenlerin ailelerine taziye ziyaretinde bulunmadığını, birkaç metre ötedeki bir korucu evine helikopterle geldiğini, ancak yakınlarını kaybeden ailelere başsağlığı dilemediğini söyledi. Alğan, Uludere’de TSK uçaklarının bombardımanı sonucu hayatını kaybedenlerin ailelerinin bu yüzden öfkeli olduğunu belirtti.
Bölgede önemli bir genç nüfusun bulunduğunu, bu gençlerin önceden Kürt halkı üzerindeki baskılardan ve yapılan katliamlardan devleti sorumlu tuttuğunu; ancak Van depreminden sonra Batı’daki durum ve Uludere Katliamı’ndan sonraki yılbaşı kutlamaları göz önünde alındığında, oradaki insanların artık Türkleri de bu baskıya ortak gördüklerini belirtti. Alğan, asıl bölücü olanın devlet olduğunu ve bu duruma devletin Kürtler üzerindeki politikalarının yol açtığını sözlerine ekledi ve Batı’da kardeşliği savunanların “Uludere’de ne yaptınız?” diye devletten hesap sorması gerektiğini vurguladı.
“Batı’dan bir ses çıkartmazsak bu katliamlar artacak”
Uludere ziyaretinden dönen Demokrasi ve Özgürlük Hareketi’nden Yaman Yıldız da halkın bunun bir katliam olduğunu düşündüğünü söyledi ve şöyle devam etti:
“Halk öfkeli ve kızgın. Van depreminde yaşananların üstüne Uludere Katliamı sonrası yapılan yılbaşı kutlamaları gelince, oradaki halkın Fırat’ın batısından öteye umudu kalmadı. Dersim’den beri delvet çözümü sürekli katliamla, bombayla arıyor. Çözüm böyle olmaz. Batı’dan bir ses çıkartmazsak bu katliamlar artacak.”
Taksim’de “Uludere halkı yalnız değildir” sesleri
Bu açıklamalardan sonra Galatasaray Meydanı’nda oluşturulmaya başlayan insan zinciri, İstiklal Caddesi’nin girişindeki Fransız Kültür Merkezi’ne kadar uzandı. Uludere için el ele veren yüzlerce kişi “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Uludere halkı yalnız değildir” sloganları attı.
İnsan zincirinden sonra, Barış İnisiyatifleri’nin çağrısıyla bir araya gelen aktivistler “Milli Savunma Bakanı, İçişleri Bakanı, Genelkurmay Başkanı: Uludere katliamının sorumluları istifa” ana pankartının arkasında toplu bir şekilde yürüyerek Taksim Meydanı’na ulaştı. Burada DSİP üyesi Ayşe Demirbilek tarafından okunan basın açıklamasıyla birlikte eylem sona erdi.
Roboski katliamı için insan zinciri eylemi
ANF – 07 Ocak 2012
İstanbul – Roboski katliamına karşı bir ses de Barış inisiyatifleri üyelerinden geldi. İnsan zinciri eylemi oluşturan eylemciler katliamı kınadı ve sorumluları istifaya çağırdı.
Galatasaray Meydanında bir araya gelen Barış İnisiyatifi üyesi yüzlerce kişi Roboski katliamını insan zinciriyle protesto etti. “Genelkurmay Başkanı, İçişleri Bakanı, Milli Savunma Bakanı, Uludere katliamı sorumluları istifa!” yazılı pankart ve “Hata değil katliam” yazılı dövizler yürüyüşe geçen eylemciler Taksim meydanına kadar sık sık “Hükümet istifa”, “Katil devlet hesap verecek”, “Savaş değil barış”, “Ölüm değil çözüm” sloganlarını attı.
Daha sonra topluca yürüyüşe geçen eylemciler yürüyüşlerine Taksim meydanında son verdi. İnisiyatif adına basına açıklamasını Ayşe Demirbilek okudu. 35 Kürdün yaşamlarının baharında apaçık şekilde devlet şiddetiyle öldürüldüğünü altını çizen Demirbilek, 2011 yılının son günlerinde şiddetin, militarizmin ne anlama geldiğini bir kez daha öğrendiklerini söyledi.
Konuşmasında Demirbilek, “Katledilenlerin ailelerine verilecek 100’er bin lirayı bir lütuf gibi açıklamaktan utanmalıdır. ‘Kan parası’ değil istediğimiz, sorumluların hesap vermesidir. Kan hiçbir zaman silinmez, devlet terörü, Kürt halkının yüreğinde yeni bir yara daha açtı. Bu kan ancak adaletle susabilir. Bu yüzden adalet istiyoruz. Adalet için sorumluların derhal istifa etmesini istiyoruz!” dedi.
Katliamın sorumlularının hesap verene kadar bu yılın asla sonlanmayacağını dile getiren Demir bilek, sözlerine şöyle son verdi: “Başbakan, ‘devlet halkını bombaladı’ haberlerine çok kızdı. İstediğiniz kadar kızın! Apaçık gerçek işte 35 ölü, parçalanmış beden. O insanlar Kürt oldukları için öldürüldüler. O insanlar devlet tarafından öldürüldüler. Bu katliamın siyasi ve askeri sorumluları hesap verene kadar mücadeleye devam edeceğiz. Bu hesap sorulmadan barış üzerine konuşmak boş nutuk atmak anlamına gelecektir.”