Yürüyüşün sonunda okunan basın metni:
“Uludere’de insanlık suçu işlendi! Sorumlular istifa etmeli, yargılanmalı!
Yeni yıla girerken, çocuk bedenlerinin F-16 tarafından bombalandığını, paramparça edildiğini öğrendik. Uludere’de 35 insan, savaş uçakları tarafından bombalandı. Yaşamlarının baharında apaçık bir devlet şiddetiyle öldürüldü. 2011’in son günlerinde, savaşın, militarizmin, şiddetin ne anlama geldiğini bir kez daha gördük. Uludere’de gerçekleşen devlet eliyle işlenmiş bir katliamdır! Ne hükümetin uzun süren sessizliğinin ardından yaptığı nobran açıklamalar, bakanların iddia ettiği “Operasyon kazasıdır” beyanları ne de Genelkurmay’ın yapay açıklaması, bu gerçeği gizleyebilir.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, insansız savaş uçakları, Predatörlerin Türkiye’ye geldiğini müjdelediğinde, bizler, “Görmüyor musunuz, Predatörlerinizden kan damlıyor!” demiştik. ABD’nin Irak işgalinde kullandığı ve yüzbinlerce masum Iraklının ölümünde kullanılan Predatörler, Kürt sorununun adil, demokratik ve barışçıl çözümünde hiçbir işleve sahip olamazdı. Olmadı da. Genelkurmay, Predatörlerin sınıra doğru bir hareketlilik gözlediğini ve bombardımana bu bilginin yol açtığını söylüyor.
Ve onlarca çocuk, bombalanarak öldürülüyor!
Bizler, barış duygusunun hâkim olması için çabalayanlar, bu katliam karşısında ne diyebileceğimizi bilemiyoruz.
Ölü genç bedenler, katırların sırtında, battaniyelere sarılı olarak taşınıyor.Kardeşlerimiz artık konuşamayacak, gülemeyecek, değişen mevsimleri göremeyecek… devlet şiddetiyle çekilip alındılar aramızdan.
Ama şunu biliyoruz: barış mücadelemize ara vermeyeceğiz.Ve şunu biliyoruz: bu katliama katılan, onay veren, katliamın siyasi sorumluluğunu yapanlar hesap vermeden, görevlerinden istifa edip yargılanmadan, 2011 yılı bizim açımızdan asla bitmiş olmayacak.
Bu yüzden, hükümet derhal özür dilemelidir! Ölenlerin ailelerine verilecek 100’er bin lirayı bir lütuf gibi açıklamaktan utanmalıdır. “Kan parası” değil istediğimiz. Sorumluların hesap vermesi. Kan hiç bir zaman silinmez, devlet terörü, Kürt halkının yüreğinde yeni bir yara daha açtı. Bu kan, ancak adaletle susabilir.
Bu yüzden adalet istiyoruz.Adalet için sorumluların derhal istifa etmesini istiyoruz!
Irkçı, savaşı tırmandırmayı hedefleyen açıklamalar yapan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin istifa etmelidir.
Açıklamasında 35 sivilin öldürüldüğüne hiç değinmeyen ve bu katliamı teröre karşı mücadele azmine bağlayan Genelkurmay Başkanı istifa etmelidir!
F-16’lara sivillerin üzerine bomba yağdırma emrini veren Hava Kuvvetleri Komutanı istifa etmelidir!
Biz, kardeşlik, adalet ve barış mücadelesi verenler, bir kez daha söylüyoruz: katliamın sorumluları hesap verene kadar bu yıl bizim için sonlanmayacak!
Yüzünüz biraz kızarıyorsa, vicdan denilen duygudan çok az nasibinizi almışsanız, bir daha insan içine çıkmazsınız.
Başbakan, “devlet halkını bombaladı” haberine çok kızdı!
Istediğiniz kadar kızın! İşte apaçık gerçek. Işte 35 ölü, parçalanmış beden. O insanlar Kürt oldukları için öldürüldüler. O insanlar, devlet tarafından öldürüldüler.
Bu katlilamın siyasi ve askeri sorumluları hesap verene kadar mücadeleye devam edecğiz.
Bu hesap sorulmadan, barış ve çözüm üzerine konuşmak boş nutuk atmak anlamına gelecektir çünkü.
Evet! Ölüm değil çözüm istiyoruz. Ama çözüm için Uludere katliamının sorumluları hesap vermelidir!
Barış İnisiyatfileri adına Ayşe Demirbilek