Bugün 1 Eylül 2005 Bugün barışın, dünya barışının günü.
Ne yazık ki, ölümün gölgesi dünyanın üzerinde pervasızca dolaşıyor. Bombalamalar, işgaller, dünyanın bir çok köşesinde acı çeken insanların görüntüleri tv ve gazetelerde en büyük yeri kaplıyor. İşgalci ABD emperyalizminin askeri gücü, ölüm makinesi bir kitle imha silahı olarak çalışıyor. Afganistan, Irak… bu ülkeler iki yılı aşkın bir süredir ABD’nin işgali altında. Afganistan’da 10 bin, Irak’ta 100 binin üzerinde insan yaşamını yitirdi.
Değerli basın emekçileri, Savaş karşıtları ve Eylemimize katılan tüm konuklar,
Küresel savaş politikaları dünyayı terörize ediyor.
– Bugün 1 Eylül. Bugün barışın, dünya barışının günü. Ne yazık ki, ölümün gölgesi dünyanın üzerinde pervasızca dolaşıyor. Bombalamalar, işgaller, dünyanın bir çok köşesinde acı çeken insanların görüntüleri tv ve gazetelerde en büyük yeri kaplıyor. İşgalci ABD emperyalizminin askeri gücü, ölüm makinesi bir kitle imha silahı olarak çalışıyor. Afganistan, Irak… bu ülkeler iki yılı aşkın bir süredir ABD’nin işgali altında. Afganistan’da 10 bin, Irak’ta 100 binin üzerinde insan yaşamını yitirdi.
Neden? ABD işgali yüzünden!
Irak’ta 200 binden fazla ev yakılıp yıkıldı.
Neden? ABD işgali yüzünden!
Felluce’de geçtiğimiz yıl yaşanan ve binlerce insanın cami avlularında, evlerinde, hastanelerde öldürüldüğü soykırımın nedenini hep birlikte hatırlayalım.
ABD’NİN İŞGALİ, BUSH’UN TERÖRÜ!
Değerli arkadaşlar, hepimiz Alibabanın çiftliğinde horozları olduğunu biliriz ama bu ABD’nin Teksaslı kovboyunun çiftliğinde yalanlar var, cinayetler var, süper silahlar var. Bush çiftliğinde tatilini geçirirken bile dünya halklarına tehditler savurdu. Savaşmaya devam edeceklerini, Amerika’nın ve dünyanın güvenliği için savaşacağını tekrarlayıp durdu.
Afganistan ve Irak yetmezmiş gibi, şimdi de İran’a bir askeri müdahalenin seçenekler arasında olduğunu vurguladı.
Bu gözü dönmüş, idam sever, çatışma ve savaş düşkünü, petrol ve dolar çılgını adamın ilk özelliği yalancı ve riyakar olması. Temsil ettiği küresel sermayenin tüm özelliklerine sahip. Sömürgeci, insan hakları düşmanı, işgalci ve kapitalist!
Hani nerede Irak’ın kitle imha silahları?
Hani nerede Irak’ta ve Afganistan’da istikrar?
Hani nerede dünyanın güvenliği? Londra’ya ne oldu? Onlarca insan Londra’daki bombalamalarda neden yaşamını yitirdi. Ya Mısır, ya İspanya, ya Türkiye’de gerçekleşen bombalamalar… hep birlikte soralım arkadaşlar bu mudur Bush’un dünya güvenliği anlayışı…
İşgalci güçler sorumluluktan kaçamaz. Herkes biliyor, bombalamaların altında yatan en temel gerekçe işgal politikalarıdır. Savaş yaygınlaştıkça istikrarsızlık tüm dünyaya yayılıyor. Terör bahanesiyle demokratik hakları kısıtlayan yasalar birer birer parlamentolardan geçiriliyor. Ama ne bombalamalar ne de işgaller duruyor. Bu patlamalı dünyanın acısını çekenler ise hükümetlerin politikalarıyla hiçbir ilgisi olmayan yoksul, çalışan büyük çoğunluk oluyor.
İnisiyatif küresel barış hareketinde
– Değerli arkadaşlar, bu manzara umutsuzluğa kapılmamıza neden
olmamalı. Madalyonun diğer yüzünü görmezden gelemeyiz. Madalyonun diğer yüzünde direniş var. Irak halkı onuruyla direniyor. Filistin halkı barış için İntifadasına
devam ediyor. Dünyanın her tarafında saldırgan politikalara karşı tepkiler gelişiyor. Bush ve silah arkadaşları Ortadoğu’da her geçen gün batağa saplanıyor. Ama hepsinden önemlisi, küresel barış hareketi inisiyatifi eline alıyor. Dünya savaş karşıtları bir an bile ABD emperyalizminin peşini bırakmıyor.
İşte Amerika! İşte oğlunu savaşta yitirmiş asker annesi Cindy Sheehan. Onun adını duymayan kaldı mı? Duymayanlar için bir kez daha tekrarlayalım: Cindy Sheehan 6 Ağustos’ta Bush’un Teksas’ta tatilini geçirdiği 650 hektarlık çiftliğine sekiz kilometre uzakta çadırını kurup sloganı barış olan bir protesto eylemi başlatan kadın. Tek başına meydan okudu Bush’un savaş makinesine ve sesi binlerin, onbinlerin,
yüzbinlerin ve giderek milyonların sesine karıştı. Bu Amerikalı annenin sesi, Afgan, Iraklı ve Filistinli annelerin sesine karıştı. O kadar güçlü bir ses ki bu, ABD Başkanı George W. Bush’u çiftliğinde bulup, köşeye sıkıştırdı. Çünkü bu sesin arkasında milyonların gücü, milyonların barış hareketinin gölgesi var.
Bugün, burada bizim gücümüz, kardeşimiz Cindy’nin eylemine güç katıyor. Bush’un hegemonya politikaları o kadar insanlık dışı ki, insan sıcaklığıyla dolu küçücük bir oturma eylemi, milyonları hareketlendiriyor. Bush’un politikalarını destekleyenlerin oranı Cindy’nin eyleminden sonra en düşük seviyeye indi, yüzde 30’lara düştü.
24 Eylül’de ABD’de, İngiltere’de, Yunanistan’da ve İstanbul’da eş zamanlı eylemler gerçekleştireceğiz. ABD evine dön diye haykıracağız. İşgale son ver diyeceğiz. Küresel savaş karşıtı hareketimiz gücünü bir kez daha gösterecek. Onların top ve tüfeklerine karşı, onların silah ve ordusuna karşı, onların süper askeri şovlarına karşı bizim adaletten, kardeşlikten, barış duygumuzdan, küresel dayanışmamızdan gelen gücümüz, 15 Şubat 2003’te dünya çapında sokaklara çıkan milyonların gücü, 1 Mart
2003’te Ankara meydanları dolduran onbinlerin gücü var. Ve sadece ummuyoruz, artık eminiz, inisiyatif barış güçlerinin elindedir. Artık eminiz kazanan biz olacağız. Kazanan barış olacak. Kazanan küresel barış ve adalet olacak!
Çatışma ortamını, linç girişimlerini ve ırkçılığı durduralım
– 1 Eylül’de dünyaya bu çağrıyı yaparken, Türkiye’de son günlerde yaşanan gelişmelere de değinmek istiyoruz. Bazı kent ve kasabalarda ırkçı kışkırtmalar sonucu linç girişimleri oluyor. Bazı televizyonların yorumlarında ve bazı gazete köşelerinde ırkçı yorumlarla yapılıyor.
Değerli arkadaşlar, linç girişimleri, çatışmayı ve ayrışmayı kışkırtanlarca gerçekleştiriliyor. Biz, Kürdüyle, Türküyle tüm barış güçlerini ve tüm kesimleri, sakin olmaya çağırıyoruz. Linç girişimlerini onaylayıcı tutumlar alan, göz yuman yetkililer
görevlerinin başında bir gün dahi kalmamalıdır. Sakin olalım, barışın kazanması için! Sakin olalım, çatışmalar yaygınlaşmasın diye. Sakin olalım demokrasi için. Puslu havaları seven linç girişimcilerine karşı, çatışma ortamını körükleyerek demokrasinin sınırlarını daraltmak isteyenlere karşı barışın o gür sesiyle, savaş karşıtlığının aydınlatan gücüyle hep birlikte haykıralım: “Savaşa hayır! Barış hemen şimdi!”
Silahlar sussun, barış konuşsun!
– Birkaç ay önce 150 aydının bir araya gelerek başlattığı girişim çok önemli sonuçlar doğurdu ve Kürt sorununda barışçı yöntemlerle çözüm için çok önemli olanaklar doğdu. Kürt sorununda demokratik çözüm isteği devletin en yetkili temsilcileri ve başbakan tarafından dile getirildi. Şimdi bütün tarafları, daha sorumlu olmaya çağırıyoruz. Ve tüm barış güçlerini, Türkiye’de Kürt sorunun çözümü için tek yol olan demokratik ve barışçıl politikaları daha güçlü bir sesle dile getirmeye davet ediyoruz.
Bugün dünyada ve Türkiye’de barış için her zamankinden daha duyarlı ve daha güçlü olmaya ihtiyacımız var. Her sese, her güce, her dayanışmaya ihtiyacımız var. Barış için daha fazla düşünmeye ihtiyacımız var. Şimdi, mumlarımızı, meşalelerimizi aydınlık için, umut için, barış için ve tüm insanlığın kazanması için yakıyoruz!
“Irak’ta hemen, Filistin’de şimdi,
Kürt halkına barış,
Barış hemen şimdi”
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu
Türkiye Sakatlar Derneği Başkanı Şükrü Boyraz