1 Mart 2003 Tezkeresinin Reddedilişinin 13. Yılında Savaşa Hayır!
1 Mart, Türkiye barış hareketinin büyük zaferinin yıl dönümüdür. 13 yıl önce bugün, tüm savaş karşıtları Ankara’daydık. TBMM, Türkiye’yi savaş bataklığına itecek olan tezkereyi oyluyordu. Meclise sunulan tezkere, Türkiye’de Birinci Dünya Savaşından bu yana ilk kez kapsamlı yabancı asker konuşlanmasına olanak sağlıyordu. Kabulü durumunda, Türkiye’nin limanları, havaalanları, demiryolları, hava sahası ve toprakları ABD askerinin kullanımına açılacaktı.
Uluslararası savaş karşıtı hareketin bir parçası olarak Türkiyeli savaş karşıtları günlerden beri sokaklardaydı. Halk savaşa karşıydı. Tezkerenin oylandığı 1 Mart 2003 günü, 100 bin savaş karşıtı, Meclis’e, sadece birkaç yüz metre uzakta toplanmıştı. Savaş karşıtları günlerdir Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleriyle yürüttükleri sessiz diplomasiyi, o gün dev bir kitle gösterisine dönüştürmüştü.
O gün Türkiye’nin geleceği ile ilgili bir karar, bizzat halk tarafından alındı. Halk savaşa hayır dedi ve tezkere tarihin çöplüğüne atıldı. Sonuçta Türkiye savaşa dahil olmadı, komşusu Irak’ın topraklarına girmedi ve kendi topraklarının doğrudan kullanılmasına izin vermeyerek ABD’nin savaş ve işgaline aracılık etme durumuna düşmedi.
1 Mart, sadece bizim değil, dünya savaş karşıtı hareketin de bir başarısıydı. Bu başarı yeterli olmadı. Irak’ın işgali bir insanlık trajedisine yol açtı. Savaşlar ve çatışmalar tüm bölgeye yayıldı. Yüz binlerce insan yaşamını yitirdi. Milyonlarca insan yerini yurdunu terk etti. Bugün de savaşın acıları tüm şiddetiyle Suriye’de yaşanıyor.
1 Mart’ın 13. Yılında, ülkemizde yine çok ciddi bir savaş kışkırtıcılığı sürecinden geçiyoruz. 2001’de Afganistan’ın işgalini savunanlar, 2003’te Irak’ın işgalinden çıkar umanlar, Türkiye’yi savaşa sokacak 1 Mart tezkeresinden medet umanlar, Meclis’te sınır ötesi müdahale tezkerelerine el kaldıranlar, ırkçılıktan ve mezhep savaşlarından beslenenler bugün de savaş kışkırtıcılığı yapıyor.
Türkiye halkı 2003’te olduğu gibi, bugün de savaşa karşıdır. Türkiye’yi savaş girdabına çekecek politikalar hiçbir gerekçeyle savunulamaz. Türkiye Suriye’ye yönelik sınır ötesi müdahale girişimlerinden vazgeçmelidir. Hükümet, bölgesel hatta küresel bir savaşa yol açacak yeni adımlar atmak yerine, Suriye’deki insanlık trajedisinin bitirilmesi için çaba göstermelidir.
Türkiye hükümeti bölge barışına katkıda bulunmak istiyorsa öncelikle içerde barış adımları atmalıdır. Silahlar susmalı ve barış müzakereleri bir an önce başlatılmalıdır.
Suriye halkı geleceğine kendisi karar vermelidir. IŞİD katliamları ve barbarlığı ancak Ortadoğu halklarının, demokratik çoğulculuğu esas alan yaygın mücadelesiyle durdurulabilir.
Yeni 1 Mart’lar yaratabiliriz. Biz halkların kardeşliğine ve savaşsız bir dünyanın mümkün olduğuna inanıyoruz. Savaşa Hayır!
Yıldız Önen
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu Yürütme Kurulu adına
1 Mart 2016