Hükümet Çözüm ve Barış İçin Adım Atmalı
Türkiye yine bir şiddet sarmalına sürükleniyor. Dört günden beri devam eden olaylarda aralarında çocukların da olduğu 35 kişi öldü, çok sayıda yaralı var ve yüzlerce mekan tahrip edildi. Yaşamını yitiren yurttaşlarımızın yakınlarına başsağlığı, yaralıların bir an önce sağlıklarına kavuşmasını diliyoruz.
IŞİD güçlerinin 25 gündür saldırdığı Kobane konusunda hükümetin izlediği “bekle, gör” politikası özellikle Kürt halkında büyük bir gerilim yaratmış, ağır giden çözüm sürecindeki karamsar hava bu gerilimin üzerine eklenmiştir. Kobane’ye yönelik katliam girişimine karşı yükselen öfke ve şiddet patlaması, karşı şiddeti, toplum içinde çatışmayı ve büyük bir istikrarsızlığı yaratmıştır.
Protesto gösterilerine sertlikle müdahale ve bazı yerlerde yaşanan provokasyonlar sonucu ölümlere yol açan şiddet olayları ortaya çıkmıştır. Türkiye’de demokratik, barışçı bir ortam bir an önce sağlanmalıdır.
Çok açık ki başta Kürt halkı olmak üzere Türkiye’de yaşayan herkesin barışa hava kadar ekmek kadar ihtiyacı var. Çözüm sürecinin kalıcı bir barışa evrilmesi, öncelikle aralarındaki mesafe günden güne açılan halkların barışmasıyla ve eşit koşullarda kardeşliğin tesis edilmesiyle mümkündür. Bunun için hükümetin acil olarak atması gereken adımlar vardır.
IŞİD güçlerinin katliam tehdidi altındaki Kobane halkıyla dayanışmaya yardımcı olunmalı, sınırlar Kobane’yle dayanışmak isteyenlere ve Türkiye’ye sığınmak isteyenlere koşulsuz açılmalıdır.
Kobane sınırında sağlık hizmetleri en üst seviyeye çıkartılmalıdır. Bölgeye doktor ve sağlık hizmeti desteği arttırılmalıdır.
Bütün sığınmacıların temel ihtiyaçları giderilmeli, barınma, eğitim ve sağlık gibi en temel insan hakları karşılanmalıdır.
Hükümet yetkilileri Kürt hareketinin örgütleriyle IŞİD’i eşitleyen, zaten var olan sorunları içinden çıkılmaz bir şiddet sarmalına döndüren açıklamalara son vermelidir.
Protesto gösterilerini şiddetle bastırma girişimlerine son verilmelidir. Provokasyonlar ortaya çıkartılmalıdır.
Çözüm sürecinde somut adımlar atılmalıdır. Çözüm Koordinasyon Kurulu gibi kurullar sadece Resmi Gazete’de kurulduğu bilgisiyle kalmamalı, çözüm sürecinin pratik yol haritasının adımları açıklanmalıdır.
Çözüm sürecinin ruhuna uygun olmayan, sıkıyönetim uygulamasını devreye sokan, şehir merkezlerine asker yerleştiren tutumlara son verilmelidir.
Bugün hem Kobane halkının yanında olmaya hem de çözüm sürecini savunmaya ihtiyacımız var. Kalıcı barış için, Kürt halkının temel haklarının tanınmasına ihtiyacımız var. Demokratik tepkilerin şiddet gösterilerine dönüşmemesi için sağduyuya ihtiyacımız vardır.
Çünkü tarih, hiçbir anlaşmazlığın ve çatışmanın, savaş politikaları, savaş araçları ve şiddet uygulamalarıyla çözülemeyeceğini göstermiştir.
Biz savaş karşıtları, bu kısırdöngünün kırılması için herkesi şiddete değil diyaloga, savaş politikalarına değil, barış politikalarına destek vermeleri konusunda uyarıyoruz.
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu
10 Ekim 2014