Bush, İran’a saldırmaya hazırlanıyor!
Küresel savaş karşıtı hareket karşı koymaya hazırlanıyor…
Geçtiğimiz günlerde Bush, Neocon ekibiyle birlikte sürpriz bir şekilde Irak’a gitti. Son haftalarda arka arkaya yaptığı açıklamalar Bush’un iyice köşeye sıkıştığını gösteriyor.Neoconlar yalvar yakar bir durumdalar. Bush, Sky News televizyonuna yaptığı açıklamada, “ABD’nin Irak’ta başarısızlığa uğramasının Orta Doğu’da büyük kargaşaya yol açacağını” söyledi ve ardından ekledi: ‘’Koalisyondaki tüm ortaklarımıza ihtiyacımız var. Herkesin iç politika kaygıları olduğunu anlıyorum. Ama Irak ve Afganistan’da yapacak daha çok işimiz var.”
Özellikle İngiltere’nin Irak işgaline yolladığı 18 bin askerini, giderek 5500’e indirmesi, ve çekilme hazırlıklarına girişmesi, ABD’yi Ortadoğu’da büyük bir yalnızlığa itiyor. İngiltere son olarak askerlerini Basra’da sokaklardan çekti ve havaalanındaki üslerde tutmaya başladı. İngiltere’nin 5500 askerinin belirleyici bir önemi yok. Önemli olan Irak’ta 160 bin askeri bulunan ABD’nin politik olarak yalnızlaşması ve Irak işgalinin başından beri ilan ettiği “Teröre karşı koalisyon” iddiasının tümüyle çökmeye başlaması.
Ne ABD ne de İngiltere kamuoyu nezdinde Irak işgali meşru değildir. Tam tersine bu ülkelerin halklarının büyük çoğunluğu savaşa karşı ve Irak işgalinin hedeflediğinin tam tersi sonuçlar doğurduğunu düşünüyor. Savaş karşıtı hareket, Tony Blair’in peşini bırakmadığı ve sistematik bir biçimde Irak işgalini teşhir ettiği için İngiltere daha Blair başbakanken Irak’tan aşamalı çekilme planını açıklamıştı. Bush yönetimi de temsilciler meclisinde giderek sıkışıyor.
Bütün bu gelişmelere rağmen, Bush’un Irak’tan çekileceğini düşünmek için çok erken. Irak’taki ABD fiyaskosunun neoconları daha az saldırgan yapacağını düşünmek de tümüyle yanlış olur. Neoconlar ABD emperyalizminin yönetici grubu olarak birkaç hedefe birden sahipti ve bu hedeflere ulaşmadan Irak’tan çekilmeyi düşünmelerini beklemek büyük bir hata olur.
Bu hedeflerden birincisi enerji kaynaklarının kontrolünü ele geçirmek, ikincisi İsrail’in konumunu ve güvenliğini garanti altına almak ve üçüncüsü İran sorununu çözmekti. Bu üç hedef ise tek bir ana hedefi sağlama alma stratejisinin üzerinde yükseliyor: 21.yüzyılı “Yeni bir Amerikan yüzyılı” yapmak. ABD’nin küresel hegomonik güç konumunu sarsılmaz bir duruma getirme stratejisi geçerliliğini sürdürüyor.
Elimizdeki veriler, ABD’nin Irak’ta işinin bitmediğini ve İran’a yönelik saldırı planlarının güncelliğini koruduğunu gösteriyor. ABD askerleri geçtiğimiz hafta, Irak’ta bir oteli basarak bir grup İranlıyı gözaltına aldı. İranlıların Irak hükümetiyle resmi bir görüşme yapan heyet oldukları açığa çıkmasına rağmen Bush yaptığı açıklamayla ne denli gözünün dönmüş olduğunu gösterdi. Irak yetkililerine ”Irak’ta canice eylemlere karışan İranlıların” baskı altına alınması gerektiğini söyleyen Bush, kan dökme niyetini şöyle ifade etti: “İran çok büyük bir tehdittir ve ABD bu tehditle çok yakın bir zamanda yüzleşecektir!”
küresel savaş karşıtı hareket saldırganlığa karşı mücadeleye çağırıyor.
Bush yönetimi sadece İran’ı değil hepimizi tehdit ediyor. Irak’ta yaşanan vahşet yetmezmiş gibi şimdi hedefte İran var. Üstelik Türkiye de bu saldırının bir parçası yapılacak. Bombardıman uçaklarının dönüşünde Türkiye hava sahası kullanılacak. Yaralı ABD uçakları İncirlik, Muş, Batman ve Diyarbakır’daki askeri üslere inecek. Dünyayı ve bölgeyi çok büyük bir kaosa sürükleyeceği kesin olan bu saldırıya karşı mücadele etme çağrısı yapan küresel savaş karşıtı hareket, tüm ülkelerdeki savaş karşıtlarını tepki göstermeye çağırıyor.
Dünyanın tüm ülkelerindeki savaş karşıtlarıyla birlikte, Türkiye’de saldırganlığa tepkimizi göstereceğiz, Meclis’i ve Hükümet’i uyarırken; halkımızı sokaklara çağıracağız. ABD’nin İran’a saldırdığı gün saat 18.00’de Küresel savaş karşıtı hareket ile birlikte İstanbul – Taksim, Ankara – Yüksel Caddesi, İzmir – Konak’ta ve diğer illerde alanlara çıkıp saldırganlığı teşhir edeceğiz. Gösterileri saldırganlık sona erene kadar sürdüreceğiz.
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu Yürütme Kurulu