Değerli basın emekçileri, Değerli dostlar,
Irak’ta basına sızan görüntüler nasıl adlandırılabilir? Karşı karşıya olduğumuz uygulamalara insanlık dışı demek, vahşet, zulüm ya da barbarlık demek yeterli midir? Görüntülerden gözümüzü kaçırıyoruz, televizyonların karşısında başımızı öne eğiyoruz, utanıyoruz, insanlığımızdan, akşamları rahat rahat uyuyabilmekten�
Irak’ta Abu Gharip hapishanesinden yanıysan görüntüler tek kelimeyle korkunç!!!
Kocaman bir insanlık ayıbı!!!
Değerli basın emekçileri,
Abu Gharip hapishanesinde yaşananlar, ABD Başkanı Bush’un tüm dünyaya söylediği yalanların boyutunu da ortaya çıkardı. Bush, Irak’a demokrasi, özgürlük ve refah getirecekti!!!
Bu adam dünyayı aptal mı sanıyor? İnsanları çırılçıplak soymak, çaresiz Iraklı kadınlara sürekli tecavüz etmek, tutsakları birbirleriyle cinsel işkenceye zorlamak, vücutlarına elektrik vermek, köpeklere parçalatmak, insanlık onurlarını ayaklar altına almak. Soruyorum: Bu mudur özgürlük! Bu mudur demokrasi!!!!
Bu uygulamaların emirlerini verenler, aynaya baktıklarında ne görüyorlar, çok merak ediyorum!!! Ama bir insan görmediklerinden eminim.
Ama sorun, işkenceyi yapanlarda ya da işkence emirlerini verenlerde değil sadece. Sorun bir sistem sorunu. Sorun, işgal mantığının ta kendisinde. Sorun işgal emrini veren, işgali haklı çıkartmak için her türlü yalanı dünyanın gözünün içine baka baka söyleyen ABD yönetiminde. Sorun George W. Bush’ta, sorun ABD emperyalizminde.
ABD Savunma Bakanı Donald Rumsffeld, ABD senato soruşturmasında, Abu Gharip hapishanesinde yaşananları savunuyor. Önce özür diliyor, sonra da işkencenin bazı yanlarının kaçınılmaz olduğunu savunuyor.
Neymiş, işkence görüntülerinden moralleri bozulan ABD askerlerinin moralini düzeltmek için Bay Rumsffeld Irak’a gidiyor. Rumsffeld’in gideceği tek bir yer var! Rumsffeld, savaş suçlusudur ve derhal istifa etmeli ve yargılanmalıdır.
Irak işgalinin emrini veren Bush ise, zaten bu tür icraatlarıyla ünlüdür. Bush, daha Teksas Valisi’yken onlarca idamın emrini vererek Teksas’ı dünyada en çok idamın gerçekleştiği bölgelerin başına yerleştirdi.
Teksas kasabı şimdi Irak’ta iş başında.
Değerli basın emekçileri,
ABD ve başkanı Bush Irak’ta tam bir bataklığın içinde. Irak halkı direnişine devam ediyor. Dünya savaş karşıtları işgale karşı mücadeleye aralıksız devam ediyor. ABD’deki savaş karşıtları ABD askerlerinin Irak’tan derhal çekilmesi için mücadeleye devam ediyor.
Bush’un koalisyonu çatlarken savaş karşıtlarının koalisyonu ve mücadelesi gelişiyor. İspanya’da halk savaşa destek verdiği için Aznar hükümetinin işine seçimlerde son verdi. İspanya şimdi askerlerini Irak’tan geri çekiyor.
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu olarak, ABD’nin Irak işgalinin nedeninin dünya çapında hegemonya kurmak ve Irak’ı dev bir petrol kuyusu gibi soymak olduğunu en baştan beri savunuyoruz.
Daha Irak işgal edilmeden aylar önce dünya savaş karşıtları işgalin özgürlük getirmesinin imkansız olduğunu, işgalin halklar için işkence demek olduğunu bıkmadan anlatmıştı.
Bush, artık, sadece bir işgalci değildir, Bush artık bir savaş suçlusudur. Bir işkencecidir.
Bush, elini kolunu sallayarak gezip tozamamalıdır! Haziran ayındaki NATO zirvesi için Ankara’ya ve İstanbul’a gelmeye niyetlenen ABD başkanına bir çift sözümüz var: “Düş dünyanın yakasından Bush”, “gelme, is-te-mi-yo-ruz!”.
AKP hükümetine de bir çift sözümüz var: Kırmızı hatlı telefondan Washington’u arasınlar ve işkencecilerin Türkiye’de halkın ezici çoğunluğu tarafından istenmediğini söylesinler.
Biz kendi adımıza, işkencelere, tüm insanlık dışı uygulamalara rağmen özgürlüğü için işgale direnen Irak halkının yanında olduğumuzu Bush’u, NATO’yu ve savaş komutanlarını İstanbul’a geldiklerine pişman ederek göstereceğiz!
Bush, işgalcidir, işkencecidir, savaş suçlusudur!Yeri, hapishane olmalıdır!