18 Mart 2013 – Edebiyat Atölyesi IV. Dönem Onuncu Kitap

0
Want create site? Find Free WordPress Themes and plugins.

tiffanyde‘Sinemaya uyarlanmış edebiyat eserlerinde savaş ve barış’ Atölye’sinin onuncu kitap/film olan Tiffany’de Kahvaltı’yı Erman Ata Uncu (Truman Capote, basım yılı 1958)ve Evren Ergeç (yönetmen Blake Edwards çekim yılı 1961)tanıttı ve tartışmaya açtı. Kitapta anlatılan hikâye 1943-1944 yıllarında, bütün dünyayı olduğu gibi ABD’yi de etkisi altına alan II. Dünya Savaşı yıllarında geçmektedir. Roman kahramanı Holly Golightly, Teksas’ın küçük bir kasabasında yaşadığı kötü çocukluktan, on dört yaş gibi küçük bir yaşta, dört çocuklu dul veterinerle evlenerek, bir diğer deyişle kardeşi Fred ile sığınarak, kurtulmuştur. Ancak Amerika’nın küçük bir kasabasının sınırlı ufku kahramana dar gelir ve her şeyi geride bırakarak New York’a kaçar. Fred ise, bugüne kadar süregelen bir yazgıyla, yoksulluktan kurtulmak, kendisine sunulmayan eğitim, iş ve gelecek umudunu yeşertmek ve kahraman olmak için askere yazılarak savaşa katılır.

“Fred asker. Fakat hiçbir zaman bir heykeli olacağını sanmıyorum. Olabilir de. Ne kadar aptal olursan o kadar cesur olursun derler. Fred oldukça aptaldır.”

Her şeyin paraya tahvil edilebileceği bu düzen çarkının içinde, şüphesiz kahramanın da yazgısı farklı olmayacaktır. Güzelliğini, gençliğini, çekiciliğini, ilginçliğini, şakacılığını erkeklere karşı kullanarak hayatını sürdürmeye başlar. Ana hedefini yüksek sosyetenin içine kapağı atma olarak belirler. Özgürlüğüne müdahale edilmesine izin vermemekle birlikte kurnazca numaralarıyla hedefine ulaşmak için mücadele eder.

Kapitalist düzen içinde sıkışıp kalan bu genç kızın, büyük kuyumcu dükkanı Tiffany’ye olan tutkusundan anladığımız ışıltılı dünya özlemini, kendisini pazarlayarak giderme çabasında olduğunu okuruz/izleriz. Kahraman yazıldığı ve filme çevrildiği yıllarda roman ve filmde anlatılan bir anti-kahramandır. Ancak o yıllardan bu yana 60 yıl geçtikten ve sayısız örneğini gördükten/görmeye devam ettikten sonra artık bizim için sıradan bir kişi haline gelir. Her şeyin alınıp satıldığı, piyasasının oluştuğu, fiyatının belirlendiği bu ‘mükemmel!’“Bırakınız geçsinler, bırakınız yapsınlar” düzeninde, güzelliğin, gençliğin pazarlanması da artık sıradanlaşmıştır.

Kafese koyulamayacak kadar hırçınlığı, acımasız kuralları olan düzen karşısında onu bir çocuk kadar korumasız kılmaktadır. Özgürlüğünü hiçbir şeye değişmeyeceği, hiçbir erkeğin onu karar verdiği yoldan saptıramayacağını söylese de, o göz kamaştırıcı dünyaya girmek, onun bir üyesi olmak için elinden geleni yapar. O bir ‘Amerikan geyşası’dır artık. Amerikan rüyasının peşinde koşan milyonlarca örnekten biridir.

Yazar bize savaş döneminin acımasızlığında Amerikan toplumunun kaçış yollarını, hayata bakışlarındaki belirsizlikleri, kişiler üzerinden anlatmaktadır. Kahramanın dramı, bir toplumun değişim/dönüşüm arayışının da ipuçlarıyla doludur. Hayatı tersten okumak isteyen ve bu nedenle marjinalleştirilen bir karakterin dünyasındaki dalgalanmalar Amerikan toplumunun sarsılmasının göstergeleridir.

Yazarın kolay okunan, hafif hikâyesinin altına bir sürü katmanı sezinledik. Yazarın dilinden Amerikan toplumunun ayrımcılığını, ötekileştirdiklerini görürüz; cinsel tercihlere bakışını gösteren temizlik hastası lezbiyenler, Amerika’nın, siyahilerden arınmış steril toplum anlayış tercihini ele veren partiler, ev toplantıları, karikatürize edilen komşular, kitapta İtalyan Madam Spanella/filmde Japon fotoğrafçı.

“Bir oda arkadaşı arıyorum. O kadar düzensizim ki, bir hizmetçi tutmaya da gücüm yetmiyor. Lezbiyenler gerçekten de çok iyi ev hanımı olurlar, bütün işleri yapmaya bayılırlar.” “Zenciler ve çocuklar kimin ilgisini çeker ki?” “Sakın bir yabaniyi sevmeyin… Kalbini yabaniye vermemelisin… Kendini yabanıl bir şeye kaptırırsan sonunda gökyüzüne bakakalırsın.”

Ayrımcı değinmelere karşın Atölye’de kitabı genel olarak barışçıl bulduk. “Neymiş sanki vatan dediğin rahat ettiğin yerdir” ve benzer saptamalar barışçıl esintiler hissettirdi. Barış ve baharın dünyanın dört bucağında kalıcı olması umudumuzu tazeledik.

Did you find apk for android? You can find new Free Android Games and apps.
Share.

Comments are closed.