Konusunu ‘Antik Çağ Yazınında Savaş ve Barış’ olarak belirlediğimiz VIII. Dönem Edebiyatta Savaş ve Barış Atölye’sinin 18 Ocak Çarşamba akşamki oturumunda Özlem Güveli ve Yıldız Önen bize Sophokles’i (M.Ö.496-M.Ö.406) ve eserlerinden Antigone ve Kral Oidipus kitaplarını tanıttılar, daha sonra metinler Atölye katılımcılarının değerlendirilmesine açıldı.
Sophokles:
Yunan trajedi şairi Sophokles, Aisiklyleos’tan sonraki en büyük tragedya şairidir. Sophokles’in eserlerinde insanlar alınyazılarına karşı sürekli mücadele ederler. Sophokles’in yaklaşık 130 oyunundan günümüze sadece 7’si ulaşmıştır. Sophokles’in yaşadığı dönemde Atina’da Perikles’in (MÖ.495-MÖ.429) hükümdarlığı sürmekteydi. Perikles Atina demokrasisinde görülen en demokratik yöneticidir. Atina o dönemde çok zenginleşti, Perikles tarafından yoğun bir imar faaliyeti başlatıldı. Ama imar için yapılan harcamalar çok eleştiri aldı. Perikles dönemini “sözde demokrasi dönemi” olarak eleştirenler oldu. Paranın toplumdaki önemi çok arttı, yeni bir tüccar sınıfı ortaya çıkmaya başladı. Sophokles bu geçişten korkan, bu değişimin ahlaki ve dini değerlere zarar vereceğini düşünen birisidir. Tiyatro eserlerinde hep bu değişimi onaylamadığını ve zararlarını işlemiştir.
Sophokles’in sanatçı kişiliği:
Tragedyaları Aiskhylos’a göre daha insancadır, güçlü kahramanlarının tanrılara karşı isaynını anlatmaktan hoşlanmaz. Asıl anlatmak istediği alınyazısının insan karakterinde nasıl belirdiğidir. Kahramanlarının işledikleri günahların sebebi olarak, tanrıların lanetinden çok, kendi fiillerini öne çıkarır. Dindardır, tanrıların mutlak kudretine inanır, tanrı yasalarını savunur. İktidarların şımarttığı hükümdarları eleştirir.
Sophokles tragedyada bir çığır açmıştır. Aile hayatına önem verir, aile ilişkilerini tragedyalarında ele alır. Her iki tarafın görüşlerini daha iyi belirtmesi için zıt karakterler canlandırır. Koro şarkıları antolojilere lirik şiir örneği olarak girmiştir. İnsanüstü değil insan kahramanları canlandırır, seyirciyi oyuna katar. Olağanüstü duygulara yer vermez. Seyirciyi gerçeklerle karşılaşmaya, düşünmeye ve bu şekilde duygulanmaya zorlar. Aiskhylos terbiyeci, Euripides filozof, Sophokles ise sadece sanatçıdır.
Sophokles tragedyada oyuncu sayısını artırmıştır, koroya daha az yer vermiştir. Eski Yunan söylencelerinde yer alan olayları konu almıştır. Kısa bir zaman biriminde birbirini izleyen hızlı olayların içinde yalnızlıktan ve bunalımdan kurtulamayan, karşı çıktıkları güçlerle uzlaşmayan, çatışmaktan ve acı çekmekten korkmayan kahramanlar yaratmıştır. Oyun içinde karakterleri, yaşamları iyice belirginleşen kahramanlar önceden bilinmeyen bir bilginin öğrenilmesi veya bir olayın gerçekleşmesi ile acı çekerek bilinçlenirler. Tragedya türüne önemli yenilikler getirdi, koroyu genişletti, tragedyaya üçüncü oyuncuyu kattı, insanların insanlarla çatışmasını işledi.
Antigone:
Antigone, Kreon’un (yani insanların) keyfi yasalarına karşı din ve insanlığın kurallarını öne sürerek karşı çıkan bir genç kızın hikayesidir. Antigone’de Kral Kreon dediğim dedik, despot bir kişilik. İnsan yasalarını temsil eder. Antigone ise tanrı yasalarının üstünlüğünü savunan dik başlı bir kadındır. Sonunda Kreon başarısız olur, çünkü Sophokles tanrı yasalarının her zaman haklı olduğuna inanır. Oyunda trajik etki Kreon üzerinden gelişir. Kreon, kararından vazgeçtiği halde bile her şeyini kaybedebiliyor, yazarın büyüklüğü buradan geliyor. Seyirci sonunda “iyi ki bunları ben yaşamıyorum” diyor, oyundaki kahramanlara acıyor, başına bunlar gelmediği için de seviniyor.
Antigone’de para ile ilgili bölüm (sf.12):
İnsanlığa para kadar zarar vermiş başka bir icat yoktur dünyada. Para kentleri tutsak eder, yuvaları yıkar. Dürüst insanları baştan çıkararak utanca boğar, insanları kurnazlığa yönlendirerek her hareketlerinde saygısız olmayı öğretir. Ama para karşılığı bu işlere girişenler er ya da geç bedelini öderler.
Kral Oidipus:
Oyunun ana temasında kadere karşı gelmenin anlamsızlığı, kişi kaderinden kaçmaya çalışsa bile bunun olanaksız olduğu anlatılmaktadır. İnsanın zeka ve iradesine karşı tanrı veya kader olarak tanımlanan insan üstü güçler karşısındaki güçsüzlüğünü bir söylence etrafında yeniden anlatır. Yan tema ise Oidipus’un bilmeyerek babasını öldürüp annesiyle evlenmesi ve ondan çocuklarının olması, merak ve öğrenme isteğiyle kaderini araştırıp gerçekleri öğrenmesi ve en sonunda yaşadığı iğrençliklerin bedelini ödemek için gözlerini kör edip sürgüne gitmesidir.
Oyunda verilmeye çalışılan mesaj; kişinin, kendine zarar verse bile adaletten vazgeçmemesi ve kaderinin getirdiklerine katlanmayı bilmesi gerektiğidir.
Katkılar:
Her iki kitapta da şiddet içeren ve kadınları aşağılayan pek çok cümle yer almaktadır.
Köleler insan olarak görülmez. Antigone “köle değil, abim” der.
Kitaplarda geçen tanrı yasalarını, keyfi yasalara karşı evrensel yasalar olarak da ele alabiliriz.
Kral Kreon’un oğlu Haimon “barışçı” bir karakter, Sophokles’in ona söylettiği sözler bugün için de çok değerli tespitler: “Hiçbir ülke hiç kimsenin malı değildir”.
Antigone, sevginin önemine vurgu yapıyor: “Nefret için değil sevmek için yaratıldım”.
Şiddet içeren cümleler:
Sayfa 26 – Kreon: Her şey feda edilmeli babanın bir buyruğu ile…Şu kızı bir düşmanınmış gibi koparıp at yüreğinden…
Sayfa 31 – Kreon: (Antigone’yi) canlı canlı derin bir mağaraya kapatacağım…Bundan böyle evi olacak orası, yapayalnız kalsın, ister yaşasın, ister ölsün…
Sayfa 10 – Oidipus: emirlerimi dinlemeyenleri dilerim tanrılar topraklarından mahsul almaktan evlat sahibi olmaktan mahrum bıraksın, bizden daha korkunç belalara uğratsınlar!
Sayfa 17 – theiresias: emirler vererek tehditler savurarak Laiousun kanınan giren adamı arıyorsun…
Sayfa 23– Oidipus Kreon’a: hayır sürülmeni değil ölmeni istiyorum.
Sayfa 44 – Oidipus çobana: güzellikle olmazsa zorla cevap verirsin
Kadınlarla ilgili aşağılayıcı cümleler:
Sayfa 21 – Kreon: Bir kadına teslim olmamalıyız… Bir kadına yenildi diyeceklerine yüz kez bir erkeğe yenilmeyi tercih ederim…
Sayfa 27 – Kreon: Ben yaşadıkça kadınlar baş olamayacak ülkemde
Sayfa 10 – Oidipus: “aile ocağına, karısına sahibim…
Sayfa 41 – Oidipus: kadınlar kendilerini beğenmiş yaratıklar. Belirsiz bir soydan olduğuma üzülüyor herhalde.
Sayfa 54 – Oidipus: ne de olsa erkektirler nerede olsa yaşamanın yolunu bulurlar. Ama acınacak halde olan o talihsiz kızlarıma bak.
Atölye takvimi şöyledir:
01 Şubat Euripides Medea
15 Şubat Aristophones Lysistrata
01 Mart Platon Sokrates’in Savunması
15 Mart Aristotales Retorik
29 Mart Aisopos Aisopos Masalları
12 Nisan Virgilius Aeneas
26 Nisan Lucretius Evrenin Yapısı