İstanbul ve İzmir’de okunan basın açıklamasının tam metni:
“Yaşanan çatışmalar üzerine Birleşmiş Milletler’in ilan ettiği uçuşa yasak bölge kararını bahane eden ABD, İngiltere ve Fransa’nın Libya’yı bombalaması ardından, NATO savaşı ve işgal girişimi ile karşı karşıyayız. Tıpkı, Afganistan’da ve Irak’ta olduğu gibi “İnsani yardım” sözleri ardına saklanan saldırı, her geçen gün emperyalist bir müdahale ve işgal girişimi karakteri kazanıyor.
Bugüne kadar Kaddafi’yi destekleyen, Libya’nın petrol kaynaklarını Kaddafi’yle anlaşarak kullanan, Kaddafi’ye milyonlarca dolarlık silah satan, hatta seçim kampanyalarında Kaddafi’nin mali desteğini kullanan güçler, birdenbire Kaddafi’nin uygulamalarına karşı harekete geçtiler.
‘BÖYLE SAÇMALIK OLUR MU?’
Libya’ya müdahale kazanı kaynatılmaya başlandığında Başbakan Erdoğan, ‘NATO müdahalesine kesinlikle karşıyız. NATO’nun Libya’da ne işi var, böyle saçmalık olur mu?’ dedi. ABD ve koalisyonu saldırıya başlayınca ağız değiştirdi ve ‘NATO müdahale etse bile biz destek vermeyiz’ dedi. Ama bugün Türkiye NATO operasyonuna en fazla destek veren ülke konumunda. Üstelik önümüzdeki saatlerde fiilen NATO tarafından yürütülecek operasyonun merkezinin de İzmir’deki NATO üssü olacak.
TEZKEREYE EVET DİYENLER DE SUÇUN ORTAĞI
Libya’ya askeri kuvvet yollamak için Hükümetin girişimiyle, Meclis’e getirilen tezkere, gizli görüşmenin ardından AKP, CHP ve MHP’nin desteğiyle kabul edildi. Meclisten çıkan tezkere de savaşı başlatanların diliyle aynı vurgulara sahip: “İnsani yardım”, “silah denetimi” ve “uçuşa yasak bölge oluşturulması…”
Bizler, tüm dünyadaki savaş karşıtlarıyla birlikte, NATO’nun Libya’ya saldırısına karşıyız. Libya’nın işgali ne Kaddafi diktatörlüğüne karşı ayaklanan Libya halkına yardımcı olacaktır ne de “insani bir amaç” taşımaktadır.
NATO BİR SAVAŞ ÖRGÜTÜDÜR…
Ne NATO ne de BM “insani yardım örgütü” değildir. Gözümüzün önünde, Libya krizini bahane eden emperyalizm yeni bir süper askeri şov örgütlüyor. Amaç tüm bölge halklarını tehdit etmektir.
Küresel egemen güçlerin derdi, Kaddafi’nin ayaklanan Libyalıları katletmesi ihtimali değil, bölgede giderek ayılan halk isyanlarının egemenliklerini ve petrol kaynaklarını tehdit etme ihtimalidir.
LİBYA’DA SAVAŞA VE İŞGALE HAYIR!
Bizler dünyanın bütün savaş ve işgal karşıtlarıyla birlikte Libya’da savaşa ve NATO işgaline hayır diyoruz.
Biz suç örgütü olan NATO’nun bugüne kadar işlediği savaş suçlarının hesabını vermesini istiyoruz.
TÜRKİYE İŞGALİN ORTAĞI OLAMAZ!
Halkımızın bu savaşa ve işgale karşı olduğu açıktır. Hükümet bu yüzden ikna manevraları yapmaktadır.
Çünkü Hükümet, Türkiye’de insanların anadilde eğitim alma hakkına, sivil itaatsizlik eylemlerine, barış çadırları kurmalarına bile tahammül edemezken, Libya’ya son derece hızlı bir şekilde ‘insani amaçlı’ müdahale ettiğine kimseyi ikna edememiştir.
Türkiye Libya’nın işgalin ortağı olmamalıdır!
Türkiye, Libya operasyonuna yolladığı ve tüm ülkelerdeki askerlerini geri çekmelidir!
NATO’dan derhal çıkmalıdır! NATO bir suç örgütüdür ve dağıtılmalıdır!”