28 Eylül–4 Ekim 2010 – Küresel Bak Bülteni

0
Want create site? Find Free WordPress Themes and plugins.

Dünyadan Haberler
Filistin Haberleri

Barış ve insanlık konvoyu İstanbul’da
28 Eylül 2010 – Timetürk

Türkiye’de bulunan 43 araçlık Gazze konvoyu Feshane Kültür Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıya araçlarıyla gelen aktivistler, ellerinde Filistin bayrakları ve Viva Palestina tişörtleriyle renkli bir görüntü oluşturdular. 25 ülkeden 100’ü aşkın aktivist, Gazze topraklarına girmek için gün saydıklarını belirttiler.

Konvoyun Mısır’a girişinde İngiliz Parlamenter George Galloway ile ilgili sıkıntı yaşanması bekleniyor. Mısır 2009’daki konvoy hareketinde sınır dışı ettiği İngiliz Parlamenter George Galloway’i ülkesine almayacağını açıkladı. Konvoy ekibi ise Galloway’le birlikte Mısır’a girmekte kararlı. Mısır’da Ekim ayının ortalarında ikinci bir konvoy krizi yaşanabilir.

Türkiye’de bulunan 43 araçlık Gazze konvoyu Feshane Kültür Merkezi’nde bir basın toplantısı düzenledi.

Toplantıya araçlarıyla gelen aktivistler, ellerinde Filistin bayrakları ve Viva Palestina tişörtleriyle renkli bir görüntü oluşturdular. 25 ülkeden 100’ü aşkın aktivist, Gazze topraklarına girmek için gün saydıklarını belirttiler.

Konvoyun Mısır’a girişinde İngiliz Parlamenter George Galloway ile ilgili sıkıntı yaşanması bekleniyor. Mısır 2009’daki konvoy hareketinde sınır dışı ettiği İngiliz Parlamenter George Galloway’i ülkesine almayacağını açıkladı. Konvoy ekibi ise Galloway’le birlikte Mısır’a girmekte kararlı. Mısır’da Ekim ayının ortalarında ikinci bir konvoy krizi yaşanabilir.

Konvoya Türkiye’de ev sahipliği yapan İHH İnsani Yardım Vakfı Başkanı Bülent Yıldırım, Mısır’ın konvoya izin vermesini beklediklerini ifade etti. Birleşmiş Milletlerin Mavi Marmara raporunda İsrail’i yüzde yüz suçlu bulduğunu anlatan Yıldırım, “İsrail kendi suçuna ortaklar arıyor. Mısır, bu konvoyu ülkesine almalı. İsrail ile aynı pozisyona düşmemeli” dedi.

Batı Şeria’ya konvoylar hazırlanacak

Filistin’i sadece Gazze olarak görmediklerini, Batı Şeria’nın da Filistin olduğunu belirten Yıldırım, yakın bir zamanda Batı Şeria’ya girmek için konvoylar hazırlayacaklarını, buraya girmek için Ürdün kapısını zorlayacaklarını söyledi.

Yıldırım, “Dünyanın farklı bölgelerinden Müslümanlar, Hıristiyanlar ve Yahudiler, Kudüs’ü ziyaret edecekler. Burayı İsrail’e bırakmayacaklar” şeklinde konuştu.

Galloway, Mısır’dan izin istedi

Hareketi organize eden Viva Palestina Hareketi Başkanı İngiliz Parlamenter George Galloway ise konuşmasında daha önceki kara konvoyunda Mısır’ın kendisini sınır dışı etmesini hatırlatarak şunları söyledi: “Buradan Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’e seslenmek istiyorum: Biz barışçıl ve insancıl bir konvoyuz. Mısır ile bir kavgamız yok. Güzergâhımızı istediğiniz şekilde değiştirdik. İstediğiniz bütün formaliteleri yerine getirdik. Bizi engellememenizi temenni ediyorum.”

Galloway, geçtikleri illerde Mavi Marmara şehitlerinin kabirlerini ziyaret edeceklerini, İskenderun’da da gemiyi ziyaret edeceklerini söyledi. Mavi Marmara gemisinin Akdeniz’de kanlı İsrail saldırılarına uğradığı noktada motorları durduracakların ifade eden Galloway, burada denize çiçek atacaklarını söyledi.

25 ülkenin temsilcileri olarak yola çıktıklarını ifade eden George Galloway, aralarında Hıristiyan, Yahudi ve Müslüman aktivistlerin bulunduğunu kaydetti. İHH İnsani Yardım Vakfı’na teşekkür eden Galloway, Mavi Marmara olayıyla tarihin yeniden şekillendiğini vurguladı. Ve “Biz İHH ile çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

Ambargoyu Kaldırma Komitesi Başkanı Muhammed Savalha da “Mısır’dan istediğimiz George Galloway da dâhil herkese izin vermesidir” dedi. Farklı ülkelerden uluslararası bir kampanya başlattıklarını ifade eden Savalha, ambargo kalkana kadar durmayacaklarını belirtti. Diğer ülke temsilcileri de konuşmalarında Mısır’dan herhangi bir engelle karşılaşmamayı temenni ettiklerini dile getirdiler.

Mavi Marmara şehitlerini ziyaret etiler

Basın toplantısından sonra konvoy ekibi araçlarıyla Edirnekapı şehitliğinde bulunan Mavi Marmara şehitleri Cevdet Kılıçlar ve Necdet Yıldırım’ı mezarları başında ziyaret ettiler. Dualarda bulundular.

Daha sonra şehir turuna çıkan konvoy akşam saatlerinde Ankara’ya geçecek.

Konvoyla ilgili ayrıntılar

Konvoyda ABD, İngiltere, Malezya, İtalya, Yunanistan, İrlanda, Fas, Cezayir ve Fransa’dan aktivistler bulunuyor. İçerisinde ambulansların da olduğu 43 araçtan oluşan konvoy Türkiye’de 5 gün kalacak.

Konvoy, Gazze’ye 10 milyon dolar değerinde insani yardım malzemesi, ilaç ve tıbbi malzeme taşıyor.

Konvoyun Türkiye’deki ev sahipliğini İHH İnsani Yardım Vakfı yapıyor. 1 Ekim 2010 tarihinde Türkiye’den ayrılması beklenen konvoy; Ankara, Kayseri, Adana, Gaziantep ve Kilis üzerinden Suriye’ye geçecek.

Cezayir, Ürdün ve Kuveyt’ten gelen araçlarla Suriye’nin Lazkiye limanında buluşulacak. Buradan gemilerle Mısır’ın Ariş limanına geçilecek. Ekim ayının ortalarında Mısır tarafından bir engelleme olmazsa Refah Sınır Kapısı’ndan Gazze’ye girilecek. Konvoyun son katılımlarla birlikte toplam 150-200 araçtan oluşması bekleniyor.

Gazze”ye yardım taşıyan konvoy İstanbul”da

28 Eylül 2010 – Zaman Gazetesi

İngiltere”nin başkenti Londra”dan yola çıkan ve Gazze”ye yardım taşıyan konvoy İstanbul”a geldi. Konvoya katılan İngiliz parlamenter George Gailoway ve birçok aktivist Feshane”de İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı”nın (İHH) organize ettiği programda buluştu. Basın toplantısı sırasında İsrail aleyhinde sloganlar atıldı.

Feshane”de düzenlenen basın toplantısında İHH Başkanı Bülent Yıldırım konuştu. Konvoyun önümüzdeki günlerde Suriye üzerinden Mısır”a ve oradan Gazze”ye gideceğini anlatan Yıldırım, “Geçtiğimiz dönemde Mısır”la çok şanssız bir dönem yaşadık. Orada yaşananların çok şanssız olaylar olduğunu ve bu sefer Mısır”ın izin vereceğini düşünüyoruz. Esasen bundan önce giden konvoya da izin verdi. Şuanda bu konvoyu geçireceğini düşünüyoruz.” diye konuştu. Birleşmiş Milletler”in Mavi Marmara baskını ile ilgili hazırladığı raporu hatırlatan Yıldırım, “Rapora göre İsrail yüzde yüz haksız bulundu. Şuanda Mısır bu konvoya yol verir, herhangi bir problem çıkarmazsa İsrail”in gerçek yüzü ortaya çıkmışken bu yüz tekrar maskelenemez. İsrail”de ister ki kendi üzerine çekilen şimşekler başkalarına da yönelsin. Mısır”la da irtibat halinde olacağız. Buradan konvoyu yolcu edeceğiz. Buradan Mısır”ın Ariş Limanı”na gidilecek. Filistin sadece Gazze değil. Batı Şeria”da da Siyonistler oradaki Müslümanların evlerini alıyorlar, Müslümanları evlerinden çıkarıyorlar. Daha sonra da gidip o evlere yerleşiyorlar. Bunların hepsinde silah var. Bir yerleşimci orada bir Filistinlinin evine el koysa ve onları öldürse yargılanmaz. Önümüzdeki günlerde Batı Şeria”ya yönelik de konvoylar yapılacak. Ürdün kapısı bu yolda denenecek. Mescid-i Aksa yıkılırsa dünya kan gölüne döner. Mescid-i Aksa”ya sahip çıkılacak.” ifadelerini kullandı.

Gazze konvoyuna öncülük eden George Gailoway ise konuşmasına Türkiye”deki insanları selamlayarak başladı. Mavi Marmara gemisini de ziyaret edeceklerini belirten Gailoway, “Biz elbette Mavi Marmara”ya destek vermekten iki temsilcimizi Mavi Marmara”da göndermekten onur duyuyoruz. Çünkü Mavi Marmara tarihi gerçekten değiştirdi. Biz Gazze ne zaman özgür olacaksa o zamana kadar her yerden yardım etmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.

KONVOYDA 90 AKTİVİST BULUNUYOR

Konvoya ABD, İngiltere, Malezya, İtalya, Yunanistan, İrlanda, Fas, Cezayir ve Fransa”dan toplam 90 aktivist katılıyor. Konvoy Gazze”ye 10 milyon dolar değerinde yardım malzemesi, ilaç ve tıbbi malzeme taşıyor. 1 Ekim 2010 tarihinde Türkiye”den ayrılması beklenen konvoy Kilis üzerinden Suriye”ye geçecek. Konvoy Cezayir, Ürdün ve Kuveyt”ten gelen araçlarla Suriye”nin Lazkiye limanında buluşacak. Buradan gemilerle Mısır”ın Ariş limanına geçilecek. Mısır tarafından bir engelleme olmazsa konvoyun Refah sınır kapısından Gazze”ye girmesi planlanıyor.

Filistin konvoyu Hatay”dan çıkış yaptı

Cihan Haber Ajansı – 03.10.2010

Amerika ve Avrupa ülkelerinden gelen 45 araçlık “Viva Palestina 5” adlı yardım konvoyu, 10 milyon dolarlık insani yardım malzemelerini Gazze”ye ulaştırmak üzere Cilvegözü Sınır Kapısı”ndan çıkış yaptı.

İngiltere, İrlanda, Amerika, Fransa, İtalya, Malezya, Fas, Cezayir, Ürdün, Pakistan ve Yunanistan gibi ülkelerden gelen yardım severlerden oluşan konvoy, Cilvegözü Sınır Kapısı”ndaki işlemlerinin ardından Suriye”ye geçti.

Grup, beraberlerindeki 10 milyon dolarlık insani yardım, ilaç ve tıbbi malzemeyle yüklü araçlarını Lâskîye Limanı”ndan gemilere yükleyecek. İnsanı yardım malzemeleri gemilerle Mısır”a götürülecek ve oradan Gazze”ye ulaştırılacak.

“Viva Palestina 5” konvoyuna eşlik eden yardım gönüllüsü İsa Varol, Gazze”ye yardım götürmek için bu kez üçüncü denemelerini gerçekleştirdiklerini söyledi.

İlk konvoyun ulaştığını ancak Mavi Marmara konvoyunun İsrail saldırısına maruz kaldığını hatırlatan Varol, “Bu üçüncü konvoyumuz. Başarılı bir şekilde geçmeyi umuyoruz. Biz de bu konvoya Alanya”dan katıldık. Dinleri ne olursa olsun bu konvoydaki insanlar Gazze”deki zulmü gördüler. Bu zulmü yıkmak için bu konvoyu Gazze”ye ulaştırmaya çalışacaklar.” dedi.

Gazze”ye yardım götüren “Mavi Marmara” gemisine İsrail tarafından düzenlenen saldırıda o gemide bulunan Recep Göker, yine Gazze için yollara düştü.

Konvoyda yer alan Recep Göker, gönlünün her zaman Gazze halkının yanında olduğunu ifade ederek “Gazzelilerin özgürlüğü için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Bu konvoy 28 ülkeden katılan vatandaşlarla hareket ediyor. Amacımız İsrail saldırılarından mağdur olan halka hem ilaç hemde medikal malzeme götürmek. İçinde bulunduğumuz ambulanslarda Gazze”de bırakılacak. Ve bizler Gazze”deki görevimizi tamamlayıp uçaklarla tekrar ülkelerimize döneceğiz.” dedi.

Cilvegözü Sınır Kapısı”ndaki kontrollerin ardından insanı yardım konvoyu Suriye”ye geçti. Suriye”de Ürdün gibi Arap ülkelerinden gelecek diğer yardım konvoyları ile birleşecek olan ekibin Laskiye Limanı”ndan Mısır”a, oradan da Refah Sınır Kapısı”ndan Gazze”ye ulaştırılması planlanıyor.

İsrail”in Yunan yardım gemilerine baskını ortaya çıktı

Star – 02.10.2010

İsrail güçlerinin, “”Rotamız Filistin Yükümüz İnsani Yardım”” kampanyası kapsamında Gazze”ye insani yardım malzemesi götüren 6 gemilik filoda yer alan 2 Yunan gemisine yaptığı baskın anının görüntüleri ortaya çıktı.

Elefteri Mesogios”da yaşananlara ilişkin 4 dakikalık görüntü, uluslararası medyada ilk defa Cihan Haber Ajansı”na (Cihan) verildi.

İsrail”in Mavi Marmara”da 9 Türkü şehit etmesinin ardından BM İnsan Hakları Konseyi, Tel Aviv”in Gazze Şeridi”ne yardım konvoyuna baskında ve sonrasında “uluslararası insan hakları yasası” da dahil uluslararası hukuku ihlal ettiğini bildirmişti. Kanlı baskının ardından İsrail saldırısından önce ve sonra Mavi Marmara”da yaşananları gösteren filmler medyada yer almıştı.

Gazze”ye yardım götüren Elefteri Mesogios ve Sfendoni adlı 2 Yunan gemisinde yaşayanlar ise ilk defa gün yüzüne çıkıyor. Elefteri Mesogios gemisinde Yunan ve yabancılardan oluşan 29 yolcu bulunuyordu. Yardım gönüllüleri arasında Türk asıllı İsveç milletvekili Mehmet Kaplan, İsveçli yazar Henning Mankell, gazeteciler ve akademisyenler yer alıyordu. Elefteri Mesogios, İsrail güvenlik kuvvetleri tarafından en son ele geçirilen gemi olmuştu.

“”Rotamız Filistin Yükümüz İnsani Yardım”” kampanyasının Yunanistan ayağını organize eden ve Elefteri Mesogios gemisi sorumlusu Vangelis Pissias, Cihan”a gemide kaydedilen görüntüler ile bundan sonraki çalışmalarına dair bilgi verdi. Pissias, yaklaşık 10 gün önce Cenevre”deki BM yetkililerinin daveti üzerine İsrail saldırısına ilişkin bildiklerini, çektikleri görüntüleri ve Mavi Marmara”da gördüklerini uzmanlara anlatmıştı.

İTALYAN GAZETECİLER, İSRAİL SALDIRISINI FİLM YAPTI

Yunanistan”da uzun yıllardan bu yana “Gazze”ye Özgürlük” çalışmalarının fikir babası olarak ünlenen Prof. Pissias (63), Atina Teknik Üniversitesi”nde dersler veren bir su mühendisi. Pissias, İsrail”in kanlı baskını sırasında Mavi Marmara”da yaşananları yaklaşık 300 metre uzaklıktan izlediklerini söylüyor. Kendisinin liderliğinde ilerleyen Elefteri Mesogios, yaklaşık 2 saat İsrail askerleri tarafından Gazze”ye doğru yol alırken izlenmiş.

İtalyan gazeteciler Marcello Faraggi ve Manolo Lupichini”nin Alman Farnkfurter Rundschau gazetesini temsilen Elefteri Mesogios da bulunduklarını belirten Pissias, kameralarıyla devamlı çekim yaptıklarını belirtiyor. Elefteri Mesogios da bulunan yardım gönüllüleri, kamera kaydının devam edebilmesi için İsrail komandolarının müdahalesini farklı yöntemler uygulayarak geciktirmişler.

Birçok savaş bölgesinde görev yapan Marcello Faraggi, kameranın hafıza kartını çıkararak görüntüleri saklamayı başarmış. Kamerası ise İsrail askerleri tarafından zarar görmüş. Pissias, görüntülerin nasıl kaçırıldığını ise söylemek istemiyor.

Yunan gemileri Elefteri Mesogios”ta bulunan İtalyan gazeteciler ile Sfendoni”deki Yunan gazeteci Katerina Kitidi”nin çektiği görüntülerin toplamı 2 buçuk saat. Bunlar bir araya getirilerek belgesel-film yapılmış. Pissias, İsrail askerlerinin gaddarlıkları ile onlardan hiç korkmayan ve işini profesyonelce yapan gazetecilerin bu filminin, yakın dönemde gösterileceğini ifade ediyor.

Pissias, Elefteri Mesogios”da yaşananlara ilişkin 4 dakikalık görüntünün uluslararası medyadan ilk defa Cihan Haber Ajansı”na verdiklerini vurguladı. Görüntüler, İsrail komandolarının gemiyi denizden zodyak bot ve filikalar ile, havadan ise helikopter ile takibiyle başlıyor. İsrail komandoları Gazze”ye yardım malzemeleri taşıyan gemi konvoyuna ilk defa 04:15 sularında saldırıyor. Bu sırada askerlerin yaptıkları uyarıya, Pissias”ın megafonla karşılık veren konuşmaları duyuluyor. Daha sonra komandoların gemiye saat 05:00 sularında çıkışlarını yer alıyor.

Zodyak bottan gemiye çıkan komandoların silahlarını yardım gönüllülerine doğrulttukları görülüyor. Bu sırada gönüllülerin İsrail askerlerine “katiller”, “teröristler” ve “korsanlar” gibi ifadelerle karşılık verdikleri görülüyor.

Mavi Marmara”ya müdahalenin ardından kısa bir süre sonra yardım malzemesiyle dolu Yunan Sfendoni gemisi de ele geçiriliyor. Sfendoni”de yaşananlara ilişkin görüntüler ise Atina”dan uğurlanması ile başlıyor. Daha sonra Mavi Marmara”ya İsrail müdahalesi görüntüleri ile devam ediyor.

Sfendoni”de İsrail askerleriyle gönüllüler arasında çatışmalar yaşanıyor. Bu sırada İsrail askerlerinin uyguladığı şiddet yardım gönüllülerinin dayak, çığlık ve bağrışmaları kamera kayıtlarında duyuluyor. Gemi kaptanı feci şekilde dövülüyor. Sfendoni gemisinde bulunan gönüllülerden Amerikan vatandaşı Paul Larudee de feci şekilde dövülmüştü. Boğuşma sırasında denize de düşen Larudee, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton”ın “2 vatandaşımız yaralandı.” dediği kişilerden biriydi.

“ELEFTERİ MESOGİOS” GEMİSİNE İSRAİL ASKERLERİNİN MÜDAHALESİ SIRASINDA YAPILAN KARŞILIKLI KONUŞMALAR

-Güney”e gidiyoruz… (Türk asıllı İsveç milletvekili Mehmet Kaplan, 04:00″da Mavi Marmara”ya hangi yöne gittiklerini soruyor. Mavi Marmara”nın “Güney”e gidiyoruz” cevabını İngilizce olarak Elefteri Mesogios gemisi sorumlusu Vangelis Pissias”a aktarıyor)

-“Sofia”, “Sofia” –Yunan “Özgür Akdeniz” gemisinin önceki adı- size İsrail Deniz Kuvvetleri sesleniyor, acilen geminizi Kuzey”e çevirin.

– …Etmeden önce, geminizi Kuzey”e çevirin.

-Uluslararası sivil vatandaşlarız. Yunan bayraklı bir Yunan gemisiyiz (konuşan Yunan “Özgür Akdeniz” yardım filosu sorumlusu Vangelis Pissias)

-Helikopter geliyor…

– Hemen durmazsanız ateş açacağız.. Hemen durun.

– Ateş açacaklar; (Dror Pheiler, İsveç yardım gönüllüleri sorumlusu)

– Hemen durun!

– Sivil vatandaşlarız…

– ??????? ???????…

– Hemen durun!

– Uluslararası filoyuz. Yunan bayraklı bir Yunan gemisiyiz… Yasal uluslararası sularda seyrediyoruz. Yunan gemileri teslim olmayacak. Legaliz, bizi tehdit etmeye hakkınız yok.

– Mankell Bey (İsveçli yazar Henning Mankell), bize bir kelime söyleyebilir misiniz?

– Bu olanlar, bize İsraillerinin kim olduklarını gösteriyor. Uluslararası sularda gemimizi işgal ediyorlar. Somalili korsanlar. Yada herhangi başka birşey…

– Bizi çeviriyorlar…

– Ne diyorsun biz onları çeviriyoruz.

– Çocuklar; Son sigarayı kim verecek?

– Son sigara…

– Atacaklar…ama olsun!

– Buradalar, oradan giriyorlar, sağdan, sağdan…

– Korsansınız, Korsansınız. Teröristsiniz, teröristsiniz. Bu sizin sonunuz. Korsansınız. Teröristsiniz. Bu sizin sonunuz.

– Bu savaş girişimi!

– Yunan gemisindesiniz. 4 bin yıldır Akdeniz”de yüzüyoruz. Akdeniz, özgür bir deniz. Korsanlar dışarı atılacaklar. Akdeniz”den dışarı atılacaksınız. Amerika”ya gidin. Sizin ülkeniz orası. Akdeniz”den dışarı. Korsansınız.

– Liderleriniz birer hain. Size ihanet ediyorlar. Bu İsrail”in sonu olabilir. Aptalsınız. Çekin gidin.

– Uluslararası sularda seyreden bir geminin yolcularıyız. Gidin! Asker değilsiniz, katilsiniz!

– Kaptanınız nerede?

PİSSİAS: “DAHA BÜYÜK BİR KONVOYU, UYGUN ZAMANDA YOLA ÇIKARACAĞIZ”

İsrail”in Mavi Marmara”ya saldırısına ilişkin düşüncelerini anlatan Pissias, sıranın kendilerine gelmesini beklediklerini anlatıyor: “Bizim sıramızın geleceğini düşündük. Ama Yunan bayraklı gemimiz, onların bu yaklaşımdan vazgeçmelerinde bir neden olmuş olabilir.”

Saldırıdan korkmadıklarını vurgulayan Pissias, “Korku her insanda olabilir. Ancak kalbi temiz olanlar ve kişinin doğru yaptığına olan inancı bunu kontrol etmesine yardım ediyor” diyor. “Bu uğurda ölmek, şereftir” diyen Pissias, şöyle devam ediyor: “Bütün yolculuk boyu sakindik. Bir çıkar için gitmiyorduk. Bu bizi rahatlatan en büyük duyguydu. Karşındaki silah çıkarmış diye korkmazsın. En fazla bu dünyaya hoşçakal dersin. Ama dolu dolu gitmiş olursun. O gittiğin yerde sen olacaksın, bu dünyada kalanlar da olacak. Belki orada, dünyada yapmak istediklerin sebebiyle daha iyi bir konumda olabilirsin.”

Yeni bir yardım organizasyonu içerisinde olduklarını açıklayan Yunan akademisyen Pissias, bu yılın sonuna ya da en geç ilk baharda gelişmeleri de dikkate alarak yeni bir yardım konvoyunu yola çıkarmayı hedeflediklerini söylüyor. Organizasyonda Türklerin de bulunduğunu belirten Pissias, “Bu defa daha çok Avrupa ile uluslararası politikaları etkileyen ve yaklaşımlarıyla doğru yerde durmayan ülkelerden gemiler ve gönüllüler öncülük edecek. Çok kaliteli bir yardım konvoyu olacak. Önemli isimler yer alacak. İnsan hakları vs edebiyatı yapıp bunu karşı duran ülkelerin halkları destek verecek.”

“BÜTÜN FİLİSTİN GÖRÜŞMELERE KATILMALI”

Yeniden başlayan İsrail ve Filistin arasındaki görüşmelerden bir sonuç beklemediğini belirten Pissias, şunları söylüyor: “Ne İsrail ne de İsrail”i destekleyen ABD ve diğerleri, Filistin”e hak ettiği ve layık olduğunu vermeye kararlı değiller. Bunu konuşanlar, önce karşısındakine ve öze saygı duymalı. İsrail, Filistin”in tamamıyla konuşmalı. Filistin”in bir bölümünü temsil eden siyasi iradeyle değil.”

“GAZZELİ”NİN TERCİHİNE SAYGI DUYULMALI”

2006″da Gazze”de yapılan seçimleri izleyen sadece 11 gözlemciden biri olduğunu hatırlatan Pissias, o dönemde BM”nin bile gözlemcilere zorluk çıkardığını söylüyor. Herkesin kabul etmesi gereken çok adil bir seçim sonucu çıktığını belirtiyor. Pissias, batı ülkelerinin iki dil kullanmaktan vazgeçerek, Filistin halkının tercihine saygı duymaları gerektiğini vurguluyor.

Son olarak Mavi Marmara”ya 3 defa çıktığını belirten Vangelis Pissias, yardım çabalarını hayatıyla ödeyenleri saygıyla andığını söylüyor.

Filistin-İsrail barış görüşmeleri durdu

CNN Türk – 02.10.2010

İsrail-Filistin barış görüşmelerine beklenen sekte vuruldu. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, bir ay önce başlayan barış görüşmelerine son verdiklerini duyurdu. Abbas kararı, Filistinli politikacılarla birlikte yaklaşık 3 saat süren görüşmenin ardından açıkladı.

Ancak görüşmelerin karara rağmen devam edebilmesi için hala umut var.

Çünkü alınan kararın önümüzdeki hafta Libya”da düzenlecek olan Arap ligine onaylatılması gerekiyor.

O döneme kadar Washington yönetimi, iki ülke arasındaki doğrudan görüşmelerin devam etmesi için çabalarını sürdürecek.

İsrail, işgal altındaki Batı Şeria”da uyguladığı 10 aylık yahudi yerleşim birimleri inşaatını durdurma yasağını bitirmiş, Filistin tarafı ise yasağın sürmemesi halinde ABD arabuluculuğunda 2 Eylül”de Washington”da başlayan görüşmelerden çekileceklerini defalarca duyurmuştu.

“Ortadoğu barış sürecinin durmasının tek sorumlusu İsrail”

Cumhuriyet – 04.10.2010

Filistinli Başmüzakereci Saib Erekat, “”Ortadoğu barış sürecinin durmasının tek sorumlusunun İsrail”in olduğunu”” söyledi.

Filistinli Başmüzakereci Saib Erekat, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa”nın Kahire”de yaptıkları görüşmeden sonra düzenlenen basın toplantısında, Arap Birliği ile Filistin yönetiminin sorun karşısında ortak tutum sergilediklerini belirterek, “”Ortadoğu barış sürecinin durmasının tek sorumlusu İsrail devletidir. Biz sorunu çözmek için ABD, Arap komisyonu ve Ortadoğu Dörtlüsü (AB, ABD, BM ve Rusya) ile görüşmelerimizi sürdüreceğiz”” dedi.

Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa da, Erakat ile birlikte katıldığı basın toplantısında, kendilerinin ısrarla barış istediklerini ifade ederek, “”Bu isteğimizi ABD Başkanı Obama”nın aldığı kararlar doğrultusunda başarmak istiyoruz”” diye konuştu. Filistin lideri Abbas, 9 Ekim tarihinde yapılacak olan Arap Zirvesi öncesinde resmi temaslarda bulunmak üzere bugün Kahire”ye gelerek, Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa ile Endülüs Sarayı”nda görüştü. Görüşme yaklaşık 2 saat sürdü. Mahmud Abbas”ın yarın da Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek ile görüşmesi bekleniyor.

İsrailli askerlere canlı kalkan cezası

Star – 04.10.2010

İsrail’de askeri mahkeme, Gazze Şeridi’ne saldırdığı “Dökme Kurşun Operasyonu” sırasında, Gazzeli 11 yaşında bir çocuğu “kalkan” olarak kullanarak, bomba bulunduğundan şüphelendikleri çantayı açmalarını isteyen iki İsrailli askeri suçlu buldu.

“Yakışıksız davranmak ve yetkilerini aşmaktan” suçlu bulunan askerlerin, 3 yıl hapisle cezalandırılmaları bekleniyor. Verilen hüküm, İsrail ordusunda, Filistinlilerin kalkan olarak kullanılmasını yasaklayan uygulamalarla ilgili ilk mahkumiyet kararı oldu.

ABD karşı çıktı ama rapor onaylandı

Cumhuriyet – 29.09.2010

BM İnsan Hakları Konseyi, İsrail”in mayıs sonunda Gazze”ye insani yardım taşıyan Mavi Marmara gemisinin de içinde bulunduğu filoya yaptığı baskınla ilgili soruşturma raporunu onaylayan bir tasarıyı kabul etti.

İslam Konferansı Teşkilatı”ndaki (İKT) 57 üye ülke adına Pakistan tarafından sunulan karar tasarısı, 1″e karşı (ABD”ninki) 30 oyla kabul edildi. 15 üye çekimser oy kullandı.

İKT, sunduğu karar tasarısında, İsrail”in soruşturmada işbirliği yapmamasından derin üzüntü duyulduğunu belirterek, BM İnsan Hakları Konseyi”nden raporu onaylamasını istedi ve BM Genel Kurulu”na, raporu değerlendirmesi tavsiyesinde bulundu.

BM İnsan Hakları Konseyi”nin oluşturduğu 3 kişilik uzman heyeti, raporunda, İsrail”e taammüden adam öldürme, işkence, insanlık dışı muamele, bilinçli şekilde büyük acı ve ciddi yaralanmaya neden olmak suçlarından dava açılması için kanıtlar bulunduğu sonucuna varmıştı.

Aktivistler: İsrail askerleri elektroşok tabancası kullandı

Zaman – 30.09.2010

İsrail donanmasının Gazze Şeridi”ne yardım götürmeye çalışan ve İsrail ile diğer ülkelerden Yahudi yolcuları taşıyan Irene adlı tekneyi önceki gün ele geçirmesinin ardından gözaltına alınan teknedekilerden 5 İsrailli, teknenin ele geçirilmesi sırasında aşırı güç kullanıldığını iddia etti. İsrail ordusu ise teknenin herhangi bir olay çıkmadan ele geçirildiğini savunmuştu.

Tekne yolcuları arasında bulunan İsrail Hava Kuvvetleri eski pilotlarından, barış eylemcisi Yonathan Şapira, aktivistlerin hiçbir şiddete başvurmamalarına rağmen, İsrail askerlerinin bazılarının “acımasız muamelesi” ile karşılaştıklarını belirterek, “Üzerimize atlayıp bize vurdular.” dedi ve kendisine karşı da elektroşok tabancası kullanıldığını söyledi.

Eski pilot, Gazze”ye uygulanan kuşatmanın bir suç olduğunu ve Yahudiliğe de uymadığını, bunu dile getirmenin kendileri için ahlaki bir yükümlülük olduğunu vurguladı.

İsrail”de yayın yapan Kanal 10 Televizyonu”nun teknede bulunan muhabiri Eli Uşarov da, Haaretz Gazetesi”ne yaptığı açıklamada, teknenin ele geçirilmesi sırasında “gereksiz bir barbarlık” uygulandığını ifade etti. Uşarov, askerlerin Şapira”ya karşı elektroşok tabancası kullandıklarını, onun da bir çığlık atarak askerî bota sürüklendiğini anlattı. Uşarov, Şapira ile teknede bulunan kardeşi Itamar”ın her ikisinin birden ellerinin kelepçelendiğini kaydetti.

Teknedeki yolcular arasında yer casino online alan ve Nazi soykırımından kurtulmayı başaran 82 yaşındaki Reuben Moskovitz ise Gazze ablukasını eleştirerek, “Soykırım sırasında bana yapılanlar hâlâ geceleri beni uykumdan uyandırıyor, umarım aynı şeyi şimdi biz de komşularımıza yapmıyoruzdur.” dedi.

Irak Haberleri

Ed Miliband: Irak savaşı bir hataydı

BBC Türkçe – 28.09.2010

İşçi Partisinin Mayıs ayındaki genel seçimi kaybetmesi ardından düzenlenen ilk kurultayında, yeni lider sıfatıyla ilk konuşmasını yapan Ed Miliband, “2003 yılında Tony Blair önderliğinde Irak”ta savaşa girilmesinin hatalı olduğunu” söyledi.

Ed Miliband hakkındaki yorumlara ilişkin olarak “Kızıl Ed mi? Geçin bunları!” dedi.

“Irak, partimizi ve ülkemizi bölen bir sorun oldu. Birçokları dünyanın gerçek bir tehlikeyle yüzyüze olduğuna samimi bir şekilde inanıyordu.” diyen Ed Miliband, en zor kararları almak durumunda kalan kişileri eleştirmediğini, Irak”ta çarpışan ve ölen İngiliz askerlerine büyük saygı duyduğunu söyledi.

Bununla birlikte Miliband, “Ancak yanlış yaptığımıza inanıyorum. İngiltere”yi savaşa götürmek hatalıydı. Bu konuda dürüstlükle konuşmalıyız.” dedi.

Ed Miliband, İşçi Partisinde yeni kuşak politikacıların yönetimi ele aldığını; ülke ve dünya için ve siyasetin gücü konusunda iyimser olduklarını vurguladı.

Miliband, iktidardaki merkez sağ koalisyonun aldığı kemer sıkma önlemlerine karşı çıkmamaları gerektiğini belirtti; ancak bütçe açığında çok hızlı kesintilere gidilmekte olduğunu ve bunun ekonomik büyümeyi tehlikeye sokabileceğini kaydetti.

Parti içinde fazla tanınmayan bir isim olan yeni liderin kurultay konuşması, kendisini hem partliliere, hem de İngiltere kamuoyuna daha iyi tanıtması için bir fırsat oldu.

Nazi baskılarından kurtulmayı başarmış bir göçmen ailenin çocuğu olarak yetiştirildiğini anlatan Ed Miliband, parti liderliği yarışında yenilgiye uğrattığı ağabeyi David Miliband ile arasındaki özel bağdan da sözetti.

Ed Miliband, bazı gazetelerin kendisine yakıştırdığı gibi “Red Ed” (Kızıl Ed) olmadığını ısrarla vurguladı; şu ana dek kendisine büyük destek vermiş olan işçi sendikalarının sorumsuz ve halktan destek görmeyecek grevlerine, kendisinin de taraf çıkmayacağını kaydetti.

BBC”nin siyaset muhabiri Rob Watson, yeni liderin konuşmasının, salondaki, genç ve yeni lidere alışmaya çalışan partililer arasında büyük bir tezahürat havası yaratmadığını ama sıcak karşılandığını kaydediyor ve siyasi yorumcuların yargısını aktarıyor:

“Uzun süre hafızalarda kalacak bir konuşma olmadı ama bir felaket de değildi.

ABD Irak”ta hükümet kurulması için daha etkin olmalı”

Zebari BM toplantıları için New York”taydı

BBC Türkçe  – 28.09.2010

Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, Amerika Birleşik Devletleri”ne ülkede yedi aydır süren hükümet kurma çıkmazının aşılması için daha etkin rol oynama çağrısında bulundu.

Zebari, ABD”nin geçen ay ülkedeki tüm muharip askerlerini çekmesinden bu yana siyasi olarak fazla bir etkinlik göstermediğini belirtti; buna karşılık Washington”un Iraklı siyasi liderleri ilerleme yönünde teşvik etmek için çok önemli bir rol oynayabileceğini savundu.

Buna karşılık, Irak güvenlik güçlerinin ABD”nin çekilmesinden bu yana sorumluluklarını başarıyla yerine getirdiklerini belirtti.

Irak”ta Mart ayında düzenlenen seçimlerde hiç bir siyasi blok net bir üstünlük sağlayamamıştı.

Dini ve etnik fay hatlarının böldüğü ülkede, yeni hükümetin tüm tarafları temsil etmesi için geniş bir koalisyon kurulmasına çalışıldı, ancak taraflar herkesi memnun edecek bir çözümde uzlaşamadı.

Bu nedenle Nuri Maliki liderliğindeki son hükümet, emanetçi olarak görevini sürdürüyor.

Hükümetsizlik belirsizlik yaratıyor

Associated Press ajansına New York”ta bir mülakat veren Hoşyar Zebari, hükümetsizlik halinin yaşamın her alanında olumsuz etkisi olduğunu savundu.

Dışişleri Bakanı Zebari, hükümetin kurulamamasının, Irak”ta yalnızca siyasi boşluk yaratmakla kalmadığını, ülkeye ekonomik zarar da verdiğini belirtti.

Zebari, uluslararası petrol şirketlerinin Irak”la anlaşmalar yapabilmek için, yeni hükümetin kurulmasını beklediklerine dikkat çekti.

Iraklı Kürt bakana göre, mesele sadece ortada bir hükümet olmaması değil, hükümet kurma yönünde çaba olmaması…

Zebari bu sürecin Iraklıların yürütmesi gereken bir süreç olduğunu belirtiyor ve ABD”nin de bu inançla fazla öne çıkmadığına inanıyor.

Bununla birlikte Zebari”ye göre Washington yönetiminin “teşvik etme, telkin etme, harekete geçirme” gibi şekillerde etkin rol oynaması mümkün.

Iraklı bakana göre açmazın temelinde de hükümetin özüne ilişkin tartışmalar değil, isimlerin kim olacağı, kimin hangi görevi alacağı ve en önemlisi de başbakanlığı kimin alacağı yatıyor.

Ülkenin iç savaş tehdidini bertaraf ettiğini ve sınırlarını koruduğunu belirten Zebari, “Irak tarihinin en tehlikeli dönemlerinden birini geçirdi. Yaşanan tüm travmalar ve acıya rağmen ülkemizin geleceğine inancımızı yitirmedik” dedi.

Irak”ta siyasi tıkanıklık

Cumhuriyet – 29.09.2010

Irak”ta Mart ayındaki seçimlerin ardından hala kurulmaya çalışılan hükümetin önde gelen başbakan adaylarından İyad Allavi, Şam”da Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ile bir araya geldi.

Seçimleri, Başbakan Nuri El Maliki”nin Şii ağırlıklı bloku karşısında az farkla kazanan, Sünni azınlığının büyük oranda destek verdiği eski Başbakan Allavi, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ile ülkesinde ilerleme sağlanamayan hükümet kurma çalışmalarını görüştü. El Arabiye televizyonunun internet sitesinde, Suriye”nin resmi haber ajansı SANA”ya dayanılarak verilen habere göre Esad, Allavi”ye, “Iraklıları mevcut krizden çıkaracak, parlamentodaki bütün güçleri bir araya getirecek bir ulusal birlik hükümetinin kurulmasına katkıda bulunacak bütün (koalisyon) anlaşmalarını destekleyeceklerini” söyledi. Haberde, son aylarda Esad ile ikinci kez bir araya gelen Allavi”nin de Iraklıların, “bütün Irak partilerine eşit mesafede duran” Suriye”ye güvenlerinin tam olduğunu söylediği belirtildi. Allavi, El Arabiye”ye verdiği demeçte, Türkiye, Suriye ve Rusya”nın kendisine, İran”ın başbakan olmasını engelleyeceğini, “adını kırmızıyla çizdiğini” söylediklerini belirtti.

Öte yandan, AP ajansı da Allavi”nin, El Maliki liderliğinde herhangi bir koalisyonda yer almayacağını belirttiğini bildirdi. Allavi, bu ajansa yaptığı açıklamada, lideri olduğu Irakiye İttifakı listesinin seçimi kazandığını ve bu duruma aykırı herhangi bir oluşumun anayasaya aykırı ve antidemokratik olacağını ifade etti. Öte yandan, Irak”ta siyasi bir gruba liderlik eden, 2007″den bu yana İran”da yaşayan radikal Şii din adamı Mukteda Sadr”ın da bu hafta Suriye”de temaslarda bulunduğuna dikkat çekiliyor. Sadr da Maliki”nin iktidarda kalmasına karşı çıkıyor. Bununla birlikte iki liderin bir ittifaka girmesi beklenmiyor. Irak”ta 7 Martta yapılan genel seçimleri, Sünnilerin büyük oranda desteklediği Allavi liderliğindeki Irakiye İttifakı az farkla kazanmıştı. İttifak, 325 sandalyeli mecliste 91 milletvekili çıkarmıştı.

Başbakan Nuri El Maliki”nin Hukuk Devleti ittifakı, eski Başbakan İyad Allavi”nin koalisyonu karşısında 2 sandalye az kazanarak seçimden ikincilikle çıkmış, meclise 89 milletvekili göndermişti. İran”a yakınlığıyla tanınan Şii Irak Ulusal İttifakı ise 70 sandalyeyle meclisteki üçüncü büyük grup olmuştu. Hiçbir parti ya da blok hükümet kurmak için 163 milletvekili çoğunluğuna ulaşamazken, 7 aydır koalisyon görüşmeleri sonuçlandırılamadı.

ABD askeri zevk için Iraklı aileyi de öldürmüş

Cumhuriyet – 30.09.2010

Afganistan”da “”eğlenmek için”” sivilleri öldürmekle suçlanan Amerikalı asker Calvin Gibbs”in, 2004″te bir görev dolayısıyla bulunduğu Irak”ta da silahsız bir ailenin üyelerinin öldürmekle bağlantılı olduğu düşünülüyor.

Washington – Washington Post gazetesindeki haberde, Çavuş Gibbs”in Ocak ile Mayıs 2010″da Kandahar bölgesinde görev yaptığı sırada silahsız Afgan sivilleri öldürmekle suçlandığı hatırlatıldı ve hakkındaki açılan davanın dosyasına dayanılarak, Gibbs”in bu ülkede 3 değil 4 cinayetle suçlandığı belirtildi.

Birçok askerin Afgan sivilleri eğlenmek için öldürme fikrinin Gibbs”e ait olduğunu söylediği belirtilen haberde, ayrıca askeri yetkililerin Irak”ta 2004″te meydana gelen ve Gibbs”in de içinde yer aldığı bir olayı yeniden dikkatle incelediği ifade edildi. Söz konusu olayda silahsız bir Iraklı ailenin aracına ateş açılmış ve biri çocuk 3 kişi ölmüştü.

Irak ve Afganistan Savaşının Faturası: 6 Trilyon Dolar

Medya 73 – 01.10.2010

Yeni yapılan bir çalışma, Irak ve Afganistan savaşlarının maliyetinin en az 6 trilyon dolar olduğunu ortaya çıkardı.

Ekonomi Nobel ödülü sahibi Joseph Stiglitz ve Harvard Üniversitesi Profesörü Linda Bilmes tarafından hazırlanan bir çalışma Irak ve Afganistan savaşlarının maliyetinin en az 6 trilyon dolar olduğunu ortaya koydu.

Hazırlanan çalışmaya göre savaş bölgelerinde görev alan 600 binden fazla kişi “fiziksel ve ruhsal yaralanmalar” için tedaviye başvuruyor.

Yine savaş bölgelerinde görev yapanların yarım milyona yakını “iş göremez” ve “sakatlık” maaşına başvuruyor.

2008 yılında yine aynı şahıslar tarafından hazırlanan çalışmada Irak ve Afganistan savaşlarının maliyetinin 3 trilyon dolar civarında olduğu belirtilmişti

İlk Kez Belgelerle Kanıtlandı!

İngiltere ile ABD, Irak İşgali Öncesi Gizli Görüşme Yapmış

Doğan Haber Ajansı – 03.10.2010

Amerikan Ordusu”nda görevli üst düzey General Tommy Franks”ın, Saddam Hüseyin rejimine yönelik saldırıdan 11 ay önce çok gizli bir görüşme için İngiltere”ye gittiği belirtildi.

Ülkenin Oxfordshire bölgesindeki Brize Norton Kraliyet Hava Üssü”nde Nisan 2000″de yapılan ve Tony Blair hükümetinin Savunma Bakanı Geoff Hoon”un evsahipliğini yaptığı gizli görüşmede, Iraklı diktatörün belirtilen tarihten daha önce devrilmesi ve Iran”ın bölgesel sorunlarının ele alındığı kaydedildi.

MISIR, SUUDİ ARABİSTAN VE KUVEYT ÜÇGENİ

Amerikalı General Fransk”ın, Mısır, Suudi Arabistan ve Kuveyt üçgeninde benzer görüşmeler yaptığı öne sürüldü.

Gizliliği kaldırılan Pentagon belgelerinde, İngiliz Savunma Bakanı Hoon”un, ABD”nin Irak”la ilgili planı hakkında bilgi edinmek istediği bilgisi yer alıyor. Belgelerde ayrıca, Bakan Hoon”un tam anlamıyla ne dediği sansürlenmiş olsada, belgelerin gizliliği kaldırılan bölümleri,General Franks”ın, İngiltere Genelkurmay Başkanı”nın yanı sıra Amiral Sir Michale Boyce ve üst füzey savunma bakanlığı yetkilileriyle de görüştüğü açıkça ifade ediliyor.

BAKAN HOON, GÖRÜŞMEYİ KOMİSYONDAN SAKLAMIŞ

Irak savaşına gitme kararının nasıl alındığı ve savaş sonrasında ülkenin izlediği politikaları soruşturan “Chilcot” Komisyonu tarafından ifadesi alınan Savunma Bakanı Hoon”un, Amerikalı yetkililerle yapılan bu görüşmeyi sır gibi sakladı kaydedildi.

“AFGANİSTAN KONUŞULDU”

Bakan Hoon, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, ” Görüşmenin öncelikle amacının Afganistan olduğundan eminim”dedi.

Afganistan Haberleri

Türkiye, NATO”nun Afganistan teklifini kabul etti

Hürriyet – 30.09.2010

Türkiye, 1 yıl süreyle daha Kabil Bölge Komutanlığı yapmayı kabul etti. NATO, 1 Kasım”da Kabil Bölge Komutanlığı sona eren Türkiye”den bu görevini 1 yıl daha devam ettirmesini istemişti.

RASMUSSEN TÜRKİYE”YE GELİYOR

CNNTürk televizyonun haberine göre, Afganistan”daki Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti (ISAF) Harekatı kapsamında, 1 Kasım 2009″dan bu yana Kabil Bölge Komutanlığı görevini üstlenen Türkiye, 1 yıl daha bu görevi sürdürmeyi kabul etti.

NATO”nun Afganistan temsilcisi Mark Sedwill geçtiğimiz temmuz ayındaki Ankara ziyareti sırasında Birliğin bu teklifini Türkiye”ye iletmişti.

Daha önce 2007 yılında da 8 ay süreyle bu görevi yerine getiren Türkiye, üçüncü kez Kabil Bölge Komutanlığı görevini üstlenmiş olacak.

Kabil Bölge Komutanlığı, Afgan hükümetine güvenlik ve yeniden yapılanmada destek sağlarken, terör ve uyuşturucuyla mücadelede görev almıyor.

TSK, bir yıl daha Kabil”de

Cumhuriyet – 04.10.2010

Türk Silahlı kuvvetleri, Kabil Bölge Komutanlığı liderliğini bir yıl daha sürdürecek.

Dışişleri Bakanlığı”ndan yapılan yazılı açıklamada, Türkiye”nin 2001 yılından bu yana birlik katkısında bulunduğu Afganistan”da 2002 ve 2005 yıllarında iki kez Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti (ISAF) Komutanlığını üstlendiği hatırlatılarak, ayrıca 2007 yılında Kabil Bölge Komutanlığının liderliğini 8 ay süreyle deruhte ettiği ifade edildi.

Türkiye”nin 1 Kasım 2009 tarihinde ise Kabil Bölge Komutanlığı (KBK) sorumluluğunu 1 yıl süreyle devraldığı kaydedilen açıklamada, KBK”nın üstlenilmesiyle birlikte Afganistan”da ISAF bünyesinde görevli askeri personel sayısının bin 800″e yükseldiği, Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu görevde sergilediği üstün başarı ve Afganlılarla kurduğu yakın ilişkiler neticesinde, KBK liderliğini sürdürmesinin talep edildiği belirtildi.

Açıklamada, Afganistan”ın Türkiye açısından özel konumu ve KBK”nın Afganistan”da güvenlik ve istikrarın tesisinde oynadığı merkezi rol göz önünde bulundurularak, Kabil Bölge Komutanlığı liderliğinin Türk Silahlı Kuvvetlerince 1 Kasım 2010 tarihinden itibaren 1 yıl daha sürdürülmesinin kararlaştırıldığı bildirildi. Açıklamada ayırca kararın, Türkiye”nin dost ve kardeş Afganistan”da sürdürülebilir güvenlik ve istikrar ortamının yaratılması amacıyla, Afgan güvenlik güçlerinin eğitimi başta olmak üzere sağladığı katkıların bir diğer önemli örneğini teşkil ettiği de vurgulandı.

Taliban”la uzlaşmak için barış konseyi

Star – 29.09.2010

Afganistan hükümeti, savaşa karşı siyasi çözüm bulmak için 70 kişiden oluşan bir barış konseyi kurdu.

Devlet Başkanı Hamid Karzai”nin sözcüsü Vahid Ömer, yeni kurulan Yüksek Barış Konseyi”nin ileride Taliban liderleriyle kurulacak temasta rehberlik yapacağını söyledi.

Geçmişte Afgan hükümetiyle Taliban arasında müzakere olmadığını, sadece bazı temaslar ve iki taraftan bazı işaretler olduğunu belirten Ömer, konseyin barış görüşmeleriyle ilgilenen yegane organ olacağını söyledi.

Ömer, Afgan hükümetinin de kurulun görevine saygı göstereceğini ve alternatif kanallar yaratmaya çalışmayacağını kaydetti.

Konseyde, cihat liderlerinin, eski Taliban üyelerinin, eski komünist rejimin üyelerinin, tüm ülkeden sivil, dini ve etnik grupların temsilcilerinin bulunduğu bildirildi. Konseyde 6 kadın üye yer alıyor.

Konseyin kurulmasıyla, Taliban liderleriyle uzlaşma çabalarının resmileşmesi yönünde bir adım atılmış olduğu kaydediliyor.

NATO Pakistan”ın sabrını taşırdı

Hürriyet – 30.09.2010

NATO helikopterleri son bir hafta içinde Pakistan”ı üçüncü defa vurdu. Ancak NATO”nun son yaptığı saldırı Pakistan hükümetinin sabrını taşırdı. Pakistan, NATO”nun Afganistan”a askeri malzeme taşıyan en önemli sınır kapılarından birini kapattı.

Pakistan”ın Afganistan sınırındaki Kurram aşiretler bölgesinde NATO helikopterleriyle düzenlenen saldırılarda en az 5 Pakistan askeri öldürüldü. NATO komutasındaki ABD helikopterlerinin saldırısı sonucunda en az 5 Pakistan askeri de yaralandı.

Pakistan-Afganistan sınırında NATO ile Pakistan arasındaki çatışma gittikçe şiddetleniyor. Bu hafta başında ABD helikopterlerinin Pakistan topraklarına yaptığı saldırılarda 50 kişi hayatını kaybetmişti. Pakistan NATO”nun topraklarında operasyon düzenlemesine karşı çıkmış ve nota vermişti. Ancak bu sabah NATO helikopterinin sınırda Pakistan askerlerine saldırarak 5″ini öldürmesi bardağı taşıran son damla oldu. NATO için hayati önemde olan, askeri ve gıda sevkiyatını yaptığı sınır kapılarından biri Pakistan tarafından kapatıldı.

NATO”DAN YALANLAMA

Alman Der Spiegel dergisinin internet sitesine konuşan bir NATO sözcüsü, helikopterlerin Pakistan askerlerine değil, Taliban militanlarına saldırdığını iddia etti. Sözcü Taliban militanlarının Afganistan sınırlarındaki bir askeri noktaya ateş ettiğini ve çatışma çıktığını açıkladı. NATO”ya göre çatışma yaklaşık olarak 25 dakika sürdü.

NATO 50 KİŞİYİ ÖLDÜRMÜŞ, PAKİSTAN NOTA VERMİŞTİ

Afganistan”daki NATO birliklerinde görev yapan iki Amerikan helikopteri hafta başında Kuzey Veziristan”da düzenlediği iki ayrı saldırıda 50″ye yakın kişiyi ölmüştü.

Pakistan Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi, BM toplantısına katılmak amacıyla bulunduğu New York”ta, NATO helikopterleri tarafından ülkesinin topraklarına düzenlenen saldırıları kınadıklarını ve nota verdiklerini açıklamıştı.

Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu Bülteni, 4 Ekim 2010

İletişim: www.kureselbak.org, kureselbak@gmail.com; 00905362196341

Did you find apk for android? You can find new Free Android Games and apps.
Share.

Comments are closed.