Dünya Sosyal Forumu’nun ilkelerini benimseyen Mezopotamya Sosyal Forumu 26-29 Eylül 2009 tarihleri arasında Diyarbakır’da Sümerpark Ortak Yaşam Alanında gerçekleştirilmiştir. Ortadoğu, Avrupa, Latin Amerika’dan 50’den fazla ülkeden binlerce aktivistin katıldığı forumda 4 Asamble ve 40 toplantıda; savaş ve neoliberal politikalara karşı mücadeleyi, kadın, çevre ve gençlik hareketlerini, yeni bir dünyanın gerekliliğini ve özgürlük mücadelelerini tartıştık. Katılımın sayısı, çeşitliliği, dayanışmanın coşkusu bu sosyal foruma devam etmek için bize güç veriyor.
Mezopotamya ve Ortadoğu’da yaşayan halkların aralarına konulan yapay sınırları aşması için ve ekonomik, sosyal, dil, kültür, özgür düşüncenin ve demokratik ilişki zeminlerinin önündeki engellerin kaldırılması için Ortadoğu barışını ve özgür Mezopotamya’yı vazgeçilmez görüyoruz.
Forumda tarihsel ve toplumsal yürüyüşün, demokratik uygarlık sisteminde daha özgürce yol kat etmesi gerekliliği vurgulanmıştır. Forumda Avrupa demokrasisinin yetersizliği, Batı uygarlığının hegemonyası, kapitalist sistemin iç yüzü, egemen erkeğin karakteri ve kadının gerçek dünyası çarpıcı bir şekilde ortaya konulmuştur.
Dogmatizmi, kalıpçılığı, dar bakış açısını aşıp çağımıza uygun bir özgürlük mücadelesi arayışı içerisinde olanlara; demokratik sosyalizm ışığında tüm toplumsal sorunlara çözüm olarak halkların kolektif birliğinin gerekli görüldüğü forumda belirtilmiştir. Bu temelde; doğal toplumun yaşam verdiği Mezopotamya topraklarının özgür ve demokratik bir Ortadoğu’yu yaratacak tarihsel ve kültürel birikimi ve yaratıcılığa sahip olduğu bütün platformlarda dillendirilen ortak görüş haline gelmiştir.
Tartışmalarda ön plana çıkan önemli sorunlardan biri de bölgemizde yıllardır kalkınma adı altında yapılan ekolojik tahribattır. Doğayı reddeden anlayış sonucu ormanlar yakılmakta, tehlikeli termik ve hidroelektrik santralleri kurulmaktadır. Aynı zamanda suyun doğa ve insan karşıtı kullanımında yıkıcı güvenlik barajları tartışılmıştır. Bu yıkıcı barajlardan Hasankeyf’i sular altında bırakacak Ilısu barajına ve Munzur üzerinde yapılacak barajlara karşı etkin mücadele etme kararı alınmıştır.
Filistin halkını,1948 yılında topraklarından sürülen Filistinli mültecilerin geri dönüş hakkını ve Filistinlilerin kendi kaderini tayin etme hakkını elde edene kadar olan mücadelesini desteklemenin gerekli olduğu belirtilmiştir.
Bölgedeki tüm işgal ve sömürü biçimlerini kaldırmak için mücadelenin gerekli olduğunu belirtiyor ve işgale karşı bölge halklarımızın kullandığı tüm meşru savunma yöntemlerini toplumsal bir hak olarak görüyoruz.
Filistin, Irak, Lübnan, Kürt halklarının direnişlerine destek verilmesi gerekliliği ve İsrail siyonizminin protesto edilmesi gerekliliği forumda belirtilmiştir. Ortadoğu halklarının kardeşliği ve ortak mücadelenin yaratılması gerekliliği ortaya çıkmıştır.
Tüm Mezopotamya Sosyal Forumu katılımcılarını 2010’da İstanbul’da yapılacak olan Avrupa Sosyal Forumu’na sadece katılmaya değil, bu forumu beraber örgütlemeye çağırıyoruz.
Ortadoğu’dan katılımın daha yoğun olduğu yeni MSF’lerin örgütlenmesi için çalışmalara başlanması, bunun için hazırlık toplantılarının diğer ülkelerde de yapılarak dayanışmanın güçlendirilmesi ortak kararımızdır.
Bu topraklarda mutlaka özgürlük kazanacak….
Ya Özgürlük Ya Hiç.