Irkçı Zafer Partisi’nin genel başkanı Ümit Özdağ, Hatay’a gidip sınıra mayın döşeyeceklerini söyledi. Adana’daki konuşmasında, “Reyhanlı’da, Türkiye-Suriye sınırına, iktidara geldiğimizde tamamlamak üzere ilk mayını yerleştireceğiz” diyen Özdağ’ın konvoyu Hatay’ın girişinde durduruldu. Ümit Özdağ ve ırkçı Zafer Partisi üyeleri bunun üzerine sosyal medyada ajitatif ve kışkırtıcı paylaşımlarda bulundu.
Ümit Özdağ’a ilk destek Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’den geldi. Daha sonra İYİ Parti ve CHP de Ümit Özdağ’a destek açıklamaları yaptılar, fikirlerine hoşgörülü olmak gerektiğini savundular.
Hatay Valisi, ırkçı-provokatör Ümit Özdağ’la ilgili yaptığı açıklamada yabancı düşmanlığıyla kamuoyunun tepkisini çeken Özdağ’ın Hatay’ın sosyal dinamiklerine mayın döşeyeceğini belirterek şehre sokulmaması kararının arkasında durdu. Ancak bir süre sonra Valilik, Özdağ ve Zafer Partili grubun geçişine izin verdi.
Irkçılık bir insanlık suçudur. Ümit Özdağ, Hatay’a göçmen düşmanlığı ve ırkçılık yapmak için gidiyordu. Göçmenlerle ilgili bütün provokatif olayların arkasında ırkçı Ümit Özdağ var. Normal demokratik bir ülkede, bu boyuttaki bir ırkçılığın cezai karşılığı vardır.
Türkiye’de ise cezalandırılması bir yana, kendisine solcu, sosyal demokrat diyen kesimlerde, partilerde bile bir Ümit Özdağ hayranlığı var. Muhtemelen kendileri de Ümit Özdağ gibi düşünüyorlar, ama bunu tam ifade edemiyorlar.
Göçmen insanlar, geldikleri yerlerde yaşama koşulları ortadan kalktığı için göç ediyorlar. Bunun başlıca sebebi savaşlar ve iç çatışmalar. Ayrıca iklim felaketleri ve ekonomik kriz de göçmenlik konusunda önemli sebepler.
Göç konusu bütün dünyanın gündeminde. Afrika’dan Avrupa’ya, Güney Amerika’dan, Kuzey Amerika’ya sürekli bir göç söz konusu. Türkiye ise hem göç alan, hem de göç yolları üzerinde bulunan bir ülke. O yüzden göçmenlik konusu her zaman Türkiye’nin bir gerçeği.
Dünyanın çeşitli ülkelerinde en az 5 milyon göçmen Türkiye vatandaşı var. 12 Eylül darbesi sonrası yüzbinlerce devrimci göçmen olmak zorunda kaldı. Bugün yine yüzbinlerce insan, hem baskılardan bunaldığı için hem de ekonomik krize daha fazla tahammül edemediğinden göç ediyor, en azından etmeye çalışıyor. Türkiye’den AB’ye göç başvuruları bir yıl öncesine göre yüzde 50 artmış durumda.
Bu konuda eğer ırkçıların fikirleri topluma egemen olursa, bunun problemlerini sadece göçmenler yaşamaz. Başta işçi sınıfı olmak üzere tüm ezilen kesimler ırkçı şiddetten payını alır. Göçmen düşmanları ile mücadele, aynı zamanda bir sınıf mücadelesidir.
Sosyalistler bütün sınırların kaldırıldığı bir dünyayı savunur. Göçmenlerle dayanışmak bizler için aynı zamanda sınıfsal bir görevdir. Irkçı Ümit Özdağ gibi kimselere prim vermemek, ırkçı fikirlerin yayılmasına hoşgörü göstermemek gerekir.
Marksist.org
