Kahire ‘Emperyalizm ve Siyonizme Karşı Kahire Konferansı’’nın beşincisi 29 Mart-2 Nisan tarihleri arasında Mısır’ın başkenti Kahire’de yapıldı. Konferansı Mısır’dan Müslüman Kardeşler, Karama Partisi, Devrimci Sosyalistler ve İşçi Partisi birlikte örgütlediler. Konferansa Filistin, Irak, Lübnan, Venezüela, Güney Kore, Türkiye, Yunanistan, Nijerya, İngiltere, Kanada, Tunus, Sudan, Fransa ve İran da dahil olmak üzere toplam 15 ülkeden savaş ve küreselleşme karşıtı 300 aktivist katıldı.
Konferansın ana gündemi İran’a yönelik tehditlerin arttığı günümüzde savaş karşıtı hareketin karşı karşıya olduğu olanaklar ve tehlikelerdi. Bir diğer ana gündem maddesi ise, sol ve İslamcı örgütler arasında Amerikan emperyalizmine ve Siyonizme karşı işbirliğinin güçlendirilmesiydi.
Konferans’ta, ‘Amerika’nın Savaş Tehditlerine Karşı Çıkmak’, Sömürgeciliğe ve Küreselleşmeye Karşı İslamcı Hareketlerle Sol Arasında Köprü Kurmak’, ‘Filistin, Irak ve Lübnan’daki Direnişleri Desteklemek’ başlıklı 3 büyük toplantı ve 39 forum düzenlendi.
Üç gün boyunca devam eden toplantılarda Amerika’nın Irak’ta çok zor durumda olduğu, yazın İsrail’in Hizbullah tarafından yenilgiye uğratılmasının hareketin en önemli zaferlerinden bir tanesi olduğu, ancak tüm bu gelişmelerin Amerika’nın duracağı anlamına gelmediği, hatta daha da saldırganlaşabileceği vurgulandı. Özellikle İran’a yönelik tehditlerin artması nedeniyle, İran’a olası bir saldırıyı önümüzdeki günlerde daha somut bir gündem olarak ele almamız ve tüm dünyadaki savaş karşıtları olarak, tıpkı Irak işgali öncesinde olduğu gibi
Olası bir saldırı durumunda ne yapacağımızı belirlememiz gerektiği vurgulandı. Ancak dünyadaki savaş karşıtı hareketler ve Orta Doğu’daki direniş ve Amerika’daki savaş karşıtı hareketin bir araya gelmesiyle Amerika’nın durdurulabileceğinin altı çizildi.
29 Mart’ta Basın Sendikası’nın salonunda yapılan açılışta Mısır solundan, İslamcı partilerden, Arap direniş gruplarından ve uluslar arası savaş karşıtı hareketten temsilciler konuşmalar yaptılar. Müslüman Kardeşler’in başkanı Mahdi Akef ‘bugün Irak’ta ölen Amerikan askerleri Amerikan kapitalizminin kurbanıdır’ dedi. Mısırlı sosyalistler adına konuşan Sameh Naguib, Irak, Lübnan ve Filistin’deki direnişi selamladıktan sonra, ‘bugün dünya üzerinde devam eden mücadele dini ya da kültürel temelde yürütülen bir mücadele değildir. Bugünkü mücadele dünya nüfusunun çoğunluğunu oluşturan yoksullar, savaş karşıtları ile savaş yanlıları, ırkçılar, ve kapitalizm yanlıları arasındadır.’
70 kişiden oluşan Kore delegasyonu adına konuşan anti-kapitalist aktivist Choi Il Bung Orta Doğu’daki işgali kınadıktan sonra kendi hükümetlerinin Amerika’nın savaşına ortak olmaması için mücadele etmeye devam edeceklerini söyledi.
Konferansın en dikkat çekici isimlerinden bir tanesi olan Hamas’ın ikinci ismi Dr. Moussa Abu Marzouk konuşmasında Amerika’nın Orta Doğu planlarını mutlaka engelleyeceklerini, zaten şu anda Amerika’nın çok zor durumda olduğunu, bu savaşı kaybettiğini söyledi.
Konferansa İngiltere’den katılanlar arasında oğlu 2004 yılında Irak’ta ölen ve şu anda Savaşa Karşı Asker Aileleri ile birlikte Tony Blair’in askerleri Irak’tan çekmesi için mücadele eden asker annesi Rose Gentle da var.
Konfernasın ikinci günü ise ‘Irak, Filistin ve Lübnan’daki direnişleri desteklemek’ başlıklı toplantı ile başladı. Toplantıda Filistin, Lübnan ve Irak’tan konuşmacılar ülkelerinin şu an içinde bulunduğu durumu anlattılar ve direnmeye devam edeceklerini vurguladılar. Filistinli konuşmacı, ‘Biz Filistin halkı ve Filistin direnişi olarak Irak halkının direnişinden güç alıyoruz. Filistin halkının kazanmasının yolu Irak halkının kazanmasından geçiyor. Geçen yaz Lübnan halkının İsrail’e karşı kazandığı zafer bize çok büyük umut ve güç verdi. Ancak direnişin kazanması daha örgütlü olmasına, daha çok eylem yapmasına ve daha birleşik olmasına bağlı’ dedi.
Lübnan’dan Hizbullah adına konuşan Ali Fayad, ‘Amerika Orta Doğu’da yenildi. İsrail yazın Lübnan’da aldığı yenilginin sonuçlarını hala yaşıyor. Artık Amerika’nın bölgede olmasını istediği kadar güçlü bir jandarması değil. Fakat kazandığımız bu zaferi dünya politikasında daha etkili olmayı başarabileceğimiz bir stratejiye dönüştürmeyi başaramadık. Orta Doğu’daki direniş güçleri olarak bunu hedeflemeliyiz’, dedi.
Iraklı konuşmacı ise Amerika’nın Irak’ta kaybettiğini, direnmeye devam edeceklerini, ayrıca dünya savaş karşıtı hareketinin desteğinin kendileri için çok önemli olduğunu vurguladı.
İkinci gün yapılan toplantılarda özellikle sol ve İslamcı hareketler arasında bağlantının nasıl güçlendirilebileceği tartışıldı. Bunun bir gereklilik, zorunluluk olduğu hem konferansa katılan Hamas, Hizbullah, Müslüman Kardeşler gibi İslamcı örgütlenmeler hem de Avrupa’dan gelen savaş karşıtları tarafından dile getirildi. 2006 yılının Kasım ayında Beyrut’ta düzenlenen konferansa katılmış olan aktivistler, Kahire Konferansı’nda, Kasım ayından bu yana bu ilişkinin güçlenmesi anlamında bir ilerleme kaydedildiğini gözlemlediklerini söylediler. Herkes tarafından vurgulanan ortak nokta, hepimizin farklı ideolojik arka planlara sahip olduğumuz, ancak Amerikan emperyalizmine ve siyonizme karşı mücadele etmemiz gerektiği idi.
İkinci gün yapılan toplantılarda vurgulanan bir diğer önemli nokta, Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan gibi bölgede Amerika’nın jandarmalığını yapan ülkelerdeki muhalefet ve demokrasi hareketlerinin dünya savaş karşıtı hareketi tarafından desteklenmesi oldu.
Sami Evren ‘Amerika’nın Savaş Tehditleri’ başlıklı toplantıda yaptığı konuşmada Küresel BAK’ı, Dön Evine Bush Kampanyasını, bu kampanya çerçevesinde yaptığımız Bağcılar Konseri’ni, Uluslar arası Sempozyumu ve Barış Panayırı’nı anlattı. Özellikle Cindy Sheehan’ın Türkiye’ye gelmiş olması büyük ilgi gördü. Ardından ‘İncirlik Üssü Kapatılsın’ kampanyası hakkında bilgi verdi. Yeni kampanyamız özellikle başka yerlerde üslere karşı kampanya yapanların ilgisini çekti.
Pazar günü yayınlanan sonuç bildirgesinde ise özet olarak şunlar yer aldı:
1- Irak, Filistin ve Lübnan’daki direnişleri desteklemek
2- Amerika’nın İran’a saldırmasına karşı çıkmak ve bu konuda dünyada etkinlikler düzenlemek.
3- Özellikle Amerika ve İngiltere’deki savaş karşıtı hareketler ile Orta Doğu’daki direnişler arasındaki bağı güçlendirmek
4- İslamcı örgütlerle sol arasındaki bağı güçlendirmek, bu konuda birlikte konferanslar düzenlemek gibi somut adımlar atmak.
5- Emperyalizme karşı mücadele ile neo-liberalizme karşı mücadele arasında bağ kurmak
6- Amerika’nın Irak, Filistin ve Lübnan’ı iç savaşa sürükleme planlarına karşı çıkmak.
7- Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan gibi Amerika’nın bölgede jandarmalığını yapan ülkelerdeki demokrasi mücadelelerini güçlendirmek ve bu hareketlerle ilişkiyi geliştirmek.
8- Tüm dünyada Amerika üslerinin kapatılması için kampanyalar yapmak.
9- İsrail’in nükleer silahlardan arındırılmasını talep etmek
Sonuç deklarasyonunun tam metni kısa süre sonra yayınlanacak.
SAMİ EVREN
ARİFE KÖSE
