“Savaşa Hayır – NATO’ya Hayır” talebimizi sokaklara taşıyalım
Uluslararası ve ulusal hazırlık panellerinin üyeleri,
4 Nisan 2009’da Strazburg’un her yerinde mavi ve rengarenk barış bayrakları görünecek. 4 Nisan’daki gösteri yürüyüşü uluslararası barış hareketinin eylemlerinin doruk noktası olacak.
Son iki gündür alınan tedbirler Strazburg sakinlerini, balkonlarından gökkuşağı renkli barış bayraklarını indirmeye zorluyor. Demokrasi düşmanlığının, ifade özgürlüğüne duydukları korkunun ve vatandaşların barış özleminin bundan daha güzel bir göstergesi olabilir mi?
Savaşı planlayan ve başlatanlar her zaman eşzamanlı olarak demokrasiye de saldırıyor. Biz buna ancak şu şekilde cevap verebiliriz: Siz de Strazburg’a gelip gösterilere katılın!
Şimdi, hâlâ tereddüt edenlere seslenme zamanı.
Bu gösteri kamu vicdanına kimin hakim olduğunu, insanların aklında zirveden sonra neyin kalacağını ve kamuoyunu kimin yönlendirdiğini belirleyecek. Bizler, yani on binlerce yaratıcı gösterici mi yoksa gri destekçileri ve savaş motorlarıyla desteklenen güçler mi?
Strazburg şehri savaş ve barış arasındaki zıtlığın sembolü olacak.
Bu yüzden barışı özleyen, ya da en azından ona biraz daha yakın olmak isteyen herkesi dostlarını, iş arkadaşlarını veya komşularını alarak Strazburg’a gelmeye davet ediyoruz. Hayal gücü yüksek ve güçlü, barışçıl ve yaratıcı – bizim gösterimiz böyle olacak.
Barışı savunmak. Bunun için elimizde sayısız neden var. Bunların büyük bir kısmı web sitemizde bulunabilir: www.no-to-nato.org
3-4 Nisan’da NATO Baden-Baden, Kehl ve Strazburg şehirlerindeki şenliklerle 60. yılını kutlayacak. Biz bunu bize, savaş karşıtlarına ve barış hareketine çıkarılmış bir davetiye olarak görüyoruz. NATO, batı güçlerinin çıkarlarını koruyan silahlı yaptırım gücüdür. Birlik her geçen gün kendini savaş çıkarmaya yönelik bir koalisyona dönüştürerek gelecek savaşlara hazırlıyor. Önleyici Savaş Doktrini’nden, Afganistan’da ayaklananlara karşı açılan savaşı tırmandırmaya, tam bir kurumsal dönüşüm geçirdi.
Kuruluşundan 60 yıl sonra,
Varşova Paktı’nın dağılmasından 20 yıl sonra,
Yugoslavya’ya kendi kendine harekete geçerek, dolayısıyla uluslararası yasalara aykırı bir biçimde savaş açtıktan 10 yıl sonra,
Afganistan’daki savaşın başlamasından 7 yıl sonra
NATO, kuruluşunun ilk gününden beri olduğu gibi hâlâ bir fazlalıktır, gereksizdir ve dağıtılması gerekir.
NATO’nun Barack Obama’nın etkisiyle daha barışçıl bir birlik haline geleceğine dair inanç, yeni ABD yönetiminin Irak’taki işgal birliklerini çekme kararıyla birlikte yok oldu. Zira birlikleri geri çekip evlerine göndermek yerine Afganistan’a 17 bin asker daha gönderilmesi kararlaştırıldı. Başka pek çok NATO üyesi devlet de ABD’nin peşinden giderek asker sayısını arttırıyor. Meseleye NATO’yu pasifize etmek olarak bakamayız, önemli olan onu sonsuza dek dağıtmaktır!
Dünyanın dört bir yanında NATO’nun savaş politikalarına direnen insanlar tehdit ediliyor ve baskınlara uğruyor. Ama aynı zamanda tüm dünyada direniş güçleniyor. Strazburg’daki gösteriyle eş zamanlı olarak 4 Nisan’da New York, Atina, Nicosia, İstanbul ve Vincenza’da da savaş karşıtlarının ve barış aktivistlerinin gösterileri olacak.
Şimdi NATO üyesi ülkelerin devlet başkanlarına, Dış İşleri Bakanlarına ve Savaş Bakanlarına, politikalarına karşı çıktığımızı göstermek bize düşüyor. Baden-Baden, Kehl ve Strazburg’da devasa mitingler düzenleyerek, zirvenin yapılacağı kilit noktaları bloke ederek NATO’nun insanlık dışı politikalarına katılmadığımızı ve onu kabullenmeyeceğimizi göstermeliyiz.
Protestomuz aynı zamanda NATO’nun analizi ve alternatiflerinin gösterilmesini de içeriyor. Dolayısıyla herkesi Cuma ve Pazar günleri yapılacak olan Uluslararası Konferans ve Savaş Asamblesi’ne katılmaya davet ediyoruz. Dostlarımızla stratejileri ve yapılabilecekleri tartışmak eylem planımızın temel ve eğlenceli bir parçası.
Gelin “Savaşa Hayır – NATO’ya Hayır” talebimizi sokaklara taşıyalım. Gelin dünya üzerindeki, Baden-Baden’de, Kehl’de ve Strazburg’da ve başka yerlerdeki binlerce bölgedeki milyonlarca sesi birleştirelim. Çeşitlilik içinde ve rengarenk bir biçimde, NATO’nun savaş politikalarına karşı adım atmak, savaşı bir insanlık suçu olarak yaftalamak istiyoruz. İnsanlığın barışçıl bir şekilde bir arada yaşamasını öngören vizyonumuzu herkese anlatmak ve formüle etmek istiyoruz. Fransa ve Almanya hükümetleri polislerini ve ordularını savaş çığırtkanlarının zirvesinin yapılacağı yasaklı bölgelerde konuşlandırıyor. Özgürlük ve en temel insan hakları zirve kapsamında askıya alınıyor, fakat bunlar tüm dünyada savunuluacak.
Protestolara katılalım ve “Gösteri hakkımızdan vazgeçmeyeceğiz!” diyelim.
30’dan fazla ülkenin aktivistleri Strazburg’da gösteri yapacak. Uluslararası çeşitliliğe sahip grubumuz, New York Times’ın “ikinci süper güç” olarak adlandırdığı, Irak’ta savaşa karşı çıkan uluslararası barış topluluğuyla bağlantılıdır.
Bir savaş paktının kutlamalarına sokaklarda birçok insanla birlikte karşı çıkabiliriz.
Baden-Baden’e, Kehl’e, Strazburg’a gelin!
Çeviren: Muhip Tezcan