29 Nisan 2019 tarihinde Stockholm Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) tarafından 2018 rakamlarıyla açıklanan yıllık rapora göre, küresel askeri harcamalardaki yükseliş eğilimi devam etmektedir. Harcamalar 2017 yılına göre cari fiyatlarla %2,6 artarak 2018 yılında 1.822 milyar dolara ulaşmıştır.
Dikkat çekici gelişme 2016 yılından itibaren dünya harcamalarının hem reel fiyatlarla hem de cari fiyatlarla artış göstermekte olduğudur. Bu da ülkelerdeki enflasyon ya da kur hareketleriyle şişirilmiş rakamlarla (cari fiyatlarla), onlardan arındırılmış verilerle de askeri harcamaların artmış olması anlamına gelmektedir.
Bir diğer önemli hatırlatma da SIPRI’nin topladığı, değerlendirdiği ve yayınladığı askeri harcamaların, silahlanmaya ayrılan tüm payları değil, yalnızca resmi kuruluşlardan alınmış, resmi rakamlara yansımış ülkelerin güvenlik ve savunma hizmetlerine, silah harcamalarına ayrılmış paylar olduğudur. Kayıt dışı, resmi olmayan harcamalar bu hesaplamaların dışındadır. Tüm dünya için bu rakamlar da eklendiğinde, dünyanın silahlanmaya ayırdığı fonların büyüklüğü daha da büyümekte ve daha da ürkütücü olmaktadır.
Bu çalışma, askeri harcamalardaki reel büyümenin yaşandığı üç yılı incelemeye alarak yürütülecektir.
Bu üç yılda dünya askeri harcamalarda yapılan harcama toplamı aşağıdaki gibi reel ve cari olarak büyümektedir.
2016 | 2017 | 2018 | 2018 | |
Dünya Toplamı (ilk üç sütun reel, son sütun cari fiyatlarla, milyar $) | 1715,3 | 1734,6 | 1780,0 | 1822,1 |
Bu yıllarda toplam harcamalar içinde ülke payları, sıralamaları kayda değer anlamda, önemli değişiklikler göstermemektedir. Aşağıdaki tablo, bu üç yılda, cari fiyatlarla en fazla askeri harcama yapan 15 ülkeyi göstermektedir.
ABD yine %36’lık, Çin yine %14’lük payla en fazla askeri harcama yapan ülkelerdir. Bu büyüklükle ABD’nin, kendisinden sonra gelen sekiz ülke toplamı kadar harcama yaptığı görülmektedir. Ne mutlu ki, ABD’nin bu üç yıldaki harcamaları, yakın tarihli en yüksek tutar olan, 2010 yılının tutarı olan 698.180 milyon $’ın altında kalmaktadır.
Yine ne mutlu ki, askeri harcamalarında indirim yapan Rusya, 2018 yılında dördüncü sıradan altıncı sıraya gerilemiştir. Bu gelişmeyle Rusya, 2006 yılından bu yana ilk kez ilk beşteki yerinden gerilemiş olmaktadır.
2017 Yılında en çok askeri harcama yapan ülkeler sıralamasında dokuzuncu sırada olan Almanya, 2018’de harcamalarında hızlı bir artış yaparak sekizinci sıraya yükselmiştir.
Yine aynı şekilde, Türkiye 15’inci sıradaki yerini korurken, bir önceki yıla göre askeri harcamalara % 24 daha fazla bütçe ayırarak, 19 milyar dolarlık harcamasıyla ilk 15 ülke arasında en fazla artış gösteren ülke olmuştur.
Dünya askeri harcamasında ülkeler payı
Ülkeler payı (milyon $) | 2016 | 2017 | 2018 | |
1 | ABD | 600.106 | 605.803 | 648.798 |
2 | Çin | 216.031 | 227.829 | 249.997 |
3 | Suudi Arabistan | 63.673 | 70.400 | 67.555 |
4 | Hindistan | 56.638 | 64.559 | 66.510 |
5 | Fransa | 57.358 | 60.417 | 63.800 |
6 | Rusya | 69.245 | 66.527 | 61.388 |
7 | Birleşik Krallık | 48.119 | 46.433 | 49.997 |
8 | Almanya | 41.579 | 45.382 | 49.471 |
9 | Japonya | 46.471 | 45.387 | 46.618 |
10 | G. Kore | 36.885 | 39.171 | 43.070 |
11 | İtalya | 25.033 | 26.448 | 27.808 |
12 | Brezilya | 24.225 | 29.283 | 27.766 |
13 | Avustralya | 26.383 | 27.691 | 26.712 |
14 | Kanada | 17.783 | 21.343 | 21.621 |
15 | Türkiye | 17.854 | 17.824 | 18.967 |
Ülkelerin bir yıl içinde ürettikleri mal ve hizmetlerin toplamı olan Gayri Safi Milli Hasılaları (GSMH) içinde askeri harcama payları, incelenen üç yılda değişiklikler göstermekle birlikte, genel olarak standartlar korunmaktadır. En fazla askeri harcama yapan ülkeler listesinde bulunana ülkelerin, tüm dünya ülkeleri içinde 2018 yılı itibariyle askeri harcamalar/GSMH sıralama yerleri ikinci sütunda yer almaktadır.
Türkiye’nin bu incelenen dönemde, bir yıl içinde ürettiklerinden daha yüksek oranda bir tutarı askeri harcamalara ayırdığı görülmektedir; Türkiye üretip daha yüksek bir oranı askeri harcamalarına ayırmaktadır.
GSMH içinde askeri harcamalar yüzdesi ülkeler sıralaması
Ülkeler | 2016 | 2017 | 2018 | ||
1 | 1 | Suudi Arabistan | 9,9% | 10,3% | 8,8% |
2 | 8 | İsrail | 4,6% | 4,4% | 4,3% |
3 | 9 | Pakistan | 3,6% | 3,8% | 4,0% |
4 | 10 | Rusya | 5,5% | 4,2% | 3,9% |
5 | 14 | ABD | 3,2% | 3,1% | 3,2% |
6 | 21 | Irak | 3,5% | 3,8% | 2,7% |
7 | 22 | İran | 3,0% | 3,1% | 2,7% |
8 | 23 | G. Kore | 2,6% | 2,6% | 2,6% |
9 | 25 | Türkiye | 2,1% | 2,1% | 2,5% |
10 | 28 | Hindistan | 2,5% | 2,5% | 2,4% |
11 | 29 | Yunanistan | 2,5% | 2,5% | 2,4% |
12 | 33 | Fransa | 2,3% | 2,3% | 2,3% |
13 | 49 | Avustralya | 2,1% | 2,0% | 1,9% |
14 | 53 | Çin | 1,9% | 1,9% | 1,9% |
15 | 56 | Birleşik Krallık | 1,8% | 1,8% | 1,8% |
16 | 80 | İtalya | 1,3% | 1,4% | 1,3% |
Böylelikle, GSMH’nın nüfusa bölünmesiyle elde edilen kişi başına düşen milli gelir büyüklükleri içinde askeri harcama payı aşağıdaki tabloda ele alınmıştır. Rusya istisnasıyla, her ülkede kişi başına düşen askeri harcama bu üç yılda artmıştır. Bu da, nüfus ve milli gelir farklılıkları olsa da, kişi başına daha fazla askeri harcamaya pay ayrıldığı anlamına gelmektedir.
Kişi başına düşen askeri harcama ($) ülkeler sıralaması
Ülkeler | 2016 | 2017 | 2018 | ||
1 | 1 | Suudi Arabistan | 1.973 | 2.137 | 2.013 |
2 | 2 | ABD | 1.863 | 1.867 | 1.986 |
3 | 3 | İsrail | 1.805 | 1.872 | 1.887 |
4 | 7 | Norveç | 1.141 | 1.219 | 1.320 |
5 | 8 | Avustralya | 1.094 | 1.133 | 1.078 |
6 | 9 | Fransa | 886 | 930 | 978 |
7 | 13 | Birleşik Krallık | 731 | 702 | 751 |
8 | 18 | Almanya | 508 | 553 | 601 |
9 | 19 | Kanada | 490 | 583 | 585 |
10 | 20 | İsveç | 552 | 558 | 577 |
11 | 24 | Yunanistan | 444 | 456 | 469 |
12 | 25 | İtalya | 421 | 446 | 469 |
13 | 29 | Rusya | 481 | 462 | 426 |
14 | 33 | Japonya | 364 | 356 | 367 |
15 | 46 | Türkiye | 225 | 221 | 232 |
16 | 53 | Çin | 154 | 162 | 177 |
17 | 57 | İran | 153 | 172 | 161 |
18 | 58 | Irak | 160 | 194 | 161 |
Ülkeler bu üç yıl içinde, merkezi kamu bütçelerinde, ‘güvenlik kaygısıyla’ daha fazla pay harcadıklarını aşağıdaki tabloda görebiliriz. Ülkelerin yönetiminde bulunan iktidarlar, vatandaşlarının vergileriyle elde edilen bütçe gelirlerini, askeri harcamalara, güvenlik giderlerine daha fazla pay ayırma kararlılıklarını sürdürmektedirler.
Listede yer alan ülkelerin bu üç yılda iniş ve çıkış dalgalanmalarına karşı bir tek Türkiye, bütçede askeri harcamalara ayrılan payları, istikrarlı bir biçimde artırmaktadır.
Merkezi bütçe içinde askeri harcamalar yüzdesi ülkeler sıralaması
Ülkeler | 2016 | 2017 | 2018 | ||
1 | 1 | Belarus | 31,1% | 29,6% | 31,9% |
2 | 2 | Suudi Arabistan | 25,5% | 30,7% | 24,6% |
3 | 5 | Pakistan | 18,0% | 17,7% | 18,5% |
4 | 7 | İran | 15,2% | 16,0% | 15,8% |
5 | 14 | G. Kore | 12,6% | 12,3% | 12,4% |
6 | 17 | Rusya | 14,8% | 12,1% | 11,4% |
7 | 19 | İsrail | 12,2% | 11,4% | 11,1% |
8 | 33 | ABD | 9,2% | 8,9% | 9,0% |
9 | 36 | Hindistan | 9,1% | 9,2% | 8,7% |
10 | 41 | Irak | 8,4% | 11,0% | 8,4% |
11 | 47 | Türkiye | 5,9% | 6,1% | 7,1% |
12 | 63 | Çin | 6,0% | 5,9% | 5,5% |
13 | 77 | Birleşik Krallık | 4,7% | 4,6% | 4,6% |
14 | 89 | Fransa | 4,1% | 4,2% | 4,1% |
15 | 119 | İtalya | 2,7% | 2,8% | 2,8% |
16 | 126 | Japonya | 2,5% | 2,5% | 2,5% |
ABD Anayasa Hukukçusu Ronald Dworkin, 2005 yılında yazdığı ‘Amerika özsaygısını nasıl tahrip etti?’ isimli kitabında, “‘Güvenliğin, toplumca tanınan tek değer haline gelmesi, güvenliği biraz dahi iyileştiren her şeyin , hiç sorgulanmadan meşru olduğuna dair kendiliğinden bir inanç, bir önyargı oluşturması, ‘güvenlik ve haklar arasında yeni bir denge kurulması’ söyleminin geliştirilmesi, kişileri ve toplumları yanılgıya sürüklemektedir.
Bu durum/deyim, bireylere ‘güvenliği’ kendi haklarına değil, başka insanların haklarına göre değerlendirme kolaycılığı sunmaktadır. Bu da ‘güvenlik kaygısıyla’ başkalarının temel haklarının ortadan kaldırılması ya da sınırlandırılması karşısında ahlaki, felsefi, hukuki ihlalleri meşrulaştırma, yeniden üretme davranışı için geçerli bir entelektüel gerekçe sunar,” demektedir.
Bu süreçte yasaklar önlemleri, önlemler kontrolleri, kontroller de temel hak ve özgürlüklere müdahaleyi getirirken kişiler bu koruma mekanizmalarının bilfiil kurbanı olur. Öğretilen güvenlik kaygısı, devletin kendi yurttaşlarını yiyen bir dev haline gelir.
Şişirilen ‘güvenlik kaygısı’ ile şişirilen askeri harcamalar, hem kişi hak ve özgürlüklerinin sınırlandırma ve hatta yok edilmesine yol açar hem de ekonomik zararları arttırarak, sosyal harcamaların azaltılmasına yol açarak insani gelişmeyi engeller.
Bu durumda tekrar, tekrar sormalıyız:
Niçin bu güvenlik kaygısı?
Neden bu kadar çok askeri harcama?
Savaşa mı hazırlanıyoruz? Kiminle?
Bu savaşı kim istiyor?
Biliyoruz ki, ‘Artık korkmayacak bir noktaya ulaşmak; İnsanın nihai amacı işte bu!”