Dünyadan Haberler
Suriye’den 5 bin mülteci / Sabah – 13.06.2011
Esad’a bağlı güçler sınırdaki Cisr El Şukur kasabasında kontrolü ele geçirdi. Türkiye’ye kaçan Suriyeli sayısı ise 5 bini geçti. Çadır kentler doldu, binlerce kişi sınırı geçmeyi bekliyor
Suriye ordusunun 200 tank, helikopter ve 15 bin askerin kullanıldığı bir operasyonla Cisr El Şukur kasabasının kontrolünü dün ele geçirmesiyle beraber Türkiye sınırına kaçan Suriyeli sayısı 5 bini geçti. Muhaliflere göre ordu operasyonundan önce kasabada yaşayan 50 bin kadar kişi Cisr El Şukur’u boşaltıp Türkiye sınırına doğru kaçtı. Türkiye sınırına yakın bölgelerde yaklaşık 10 bin kişinin beklediği belirtiliyor. Suriye devlet televizyonuna göre, Cisr El Şukur operasyonu sırasında 2 isyancının öldürüldü ve çok sayıda kişi de tutuklandı.
ÇOCUKLAR EKMEK ALIP DÖNÜYOR
Türkiye-Suriye sınırına kadar gelen ancak henüz sığınma talebinde bulunmayan Suriyelilerin imdadına Güveççi köylüleri yetişiyor. Güveççi köyü halkı kendi arasında topladığı paralarla Yayladağı ve Antakya’dan satın aldıkları ekmek ve battaniyeleri sınırda bekleyen Suriyelilere götürüyor. Sınırı kaçak yollardan geçen çocuklar, köylülerin verdiği ekmekleri alarak, öte yanda bulunan ailelerine götürüyor. 11 yaşındaki Vahabi H., “Ailemle Cisr El Şukur’dan kaçarak sınıra geldik. Babam annem ve bizi bırakıp tekrar kente döndü. Aşağıda sınırda bekleyen insanlar aç. Ekmekle karnımızı doyuruyoruz. Gece soğuk oluyor. Battaniyelere sarılıyoruz. Bebekler hep ağlıyor. Evime dönmek sıcak yemek yemek istiyorum” dedi. Kızılay, Sağlık Bakanlığı bünyesindeki ekiplerle birlikte sınır ötesine geçerek, buradaki Suriyelilere başta gıda olmak üzere sağlık hizmeti vermek konusunda hazırlık yapıyor.
‘TÜRKİYE ÖRNEK ÜLKE’
Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) Türkiye Temsilcisi Carol Batchelor, Türkiye’nin açık sınır konusunda resmi bir politika beyan eden örnek ülke olduğunu ifade ederek, “Bu çok etkileyici bir operasyonel yaklaşım” dedi. Sınır bölgesindeki izlenimlerini aktaran BMMYK Temsilcisi Batchelor, “Sınırda gördüğümüz şey Türkiye’nin çok iyi hazırlanmış olduğuydu. Yerel ve merkezi seviyede, beklenmedik durumlara karşı planlar yapılmıştı. Bunu görmekten çok memnununuz. Türkiye 8 bin Suriyeliye hazırlıklıydı” diye konuştu.
‘TÜRKİYE’NİN NÜFUZU ÖNEMLİ’
Sky televizyonuna konuşan İngiltere Dışişleri Bakanı William Hague, BM Güvenlik Konseyi’nin Libya aleyhine aldığı kararın bir benzerinin Suriye’ye karşı almasının şimdilik mümkün görülmediğini ifade etti ve “Başka yollar araştırmalıyız. Türkiye’nin Suriye üzerindeki nüfuzunu kullanmasına ihtiyacımız var” dedi.
ABD’den “Libya’yı bombalayın” çağrısı
Zaman – 09.06.2011
Financial Times gazetesi, NATO Savunma Bakanları toplantısında ABD Savunma Bakanı Gates’in Libya konusunda yeterli katkı yapmadıkları savıyla aralarında Türkiye’nin de bulunduğu beş ülkeyi, “diplomatik kuralları ihlal ederek” eleştirdiğini belirtirken, “Sayın Gates’in eleştirilerine sadece İspanya doğrudan yanıt verdi” diye yazdı.
NATO Savunma Bakanları toplantısına ilişkin olarak bir çok Batılı gazete, Robert Gates’in teşkilat üyesi Almanya, Hollanda, Polonya, İspanya ve Türkiye’den Libya’daki hava operasyonuna daha aktif biçimde katılmalarında ısrar ettiğini belirtiyor. Ancak İngiliz Financial Times gazetesi, bu konudaki haberinde “Gates, beş müttefiki Libya’ya ilişkin eleştirdi” dedi. Gazete şöyle devam etti:
“ABD Savunma Bakanı Robert Gates, Çarşamba günü, iki aylık operasyonun yükünü kimin taşıdığına ilişkin ittifak içerisindeki artan gerilimlere vurgu yapan ender rastlanan diplomatik kurallar ihlali ile NATO’nun beş Avrupalı üyesini eleştirdi.”
FT, kapalı kapılar ardından gerçekleşen toplantı sırasında Gates’in Almanya ve Polonya’dan, hava operasyonuna yardımcı olmak için gerekli yeteneklerine sahip olmalarına rağmen hiçbir katkıda bulunmayan ülkeler arasında söz ettiğine dikkat çekti. Gazete şunları da yazdı:
“Sunuma yakın yetkililere göre, (Gates) aynı zamanda, İspanya, Türkiye ve Hollanda’ya, halen uçuş yasağını uygulatan ancak katkılarını, yer saldırı sortileri yaparak ya da keşif uçuşları veya havada yakıt ikmali gibi başka yüksek yoğunluk misyonlara yardım ederek artırmaları gereken ülkeler olarak işaret etti.”
İngiliz gazetesi, üst düzey bir ABD yetkilisinin “Saldırı misyonunun yükü, sekiz müttefik tarafından omuzlanıyor” yakınmasını aktaran gazete, yine NATO oturumuna yakın kişilere atfen “Sayın Gates’in eleştirilerine sadece İspanya doğrudan yanıt verdi” diye yazdı.
BAKAN GÖNÜL: GÜNDEME GELDİĞİ ZAMAN KARAR VERİLİR
Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, ABD Savunma Bakanı Robert Gates’in, Türkiye’nin Libya’da yürütülen operasyonda hava bombardımanına katılması yönündeki talebiyle ilgili, ”Hükümetin gündemine geldiği zaman ne karar verilir onu sayın Başbakanımız, hükümetin tamamı ve sayın Cumhurbaşkanımız değerlendirir” dedi.
Bakan Gönül, Sosyal Güvenlik Kurumu Antalya İl Müdürlüğünü ziyareti sırasında gazetecilerin, ABD Savunma Bakanı Gates’in, Türkiye’nin Libya’ya yönelik hava bombardımanına katılması yönündeki talebiyle ilgili soruları yanıtladı.
Devam eden NATO toplantısında bulunması gerektiğini ancak seçim çalışmaları nedeniyle katılamadığını belirten Gönül, toplantıdaki gelişmeleri takip ettiğini ve kendisine Savunma Bakanlığınca bilgi verildiğini söyledi. Gönül, ABD Savunma Bakanı Gates’in talebi ve sözlerinin henüz kendisine ulaşmadığını ifade etti. Gazetecilerin ABD Savunma Bakanı Gates’in talebini hatırlatmaları üzerine Bakan Gönül, şöyle konuştu:
”Libya ile ilgili alınmış kararımız iki yönlüdür. Biri ambargo, biri insanı yardım. Ambargoya dört firkateyn, bir denizaltı, 6 F16 uçağıyla katkıda bulunuyoruz. No Fly Zone’a katılmama konusunda alınmış prensip kararımız var. O, bugün için devam ediyor. (ABD Savunma Bakanı Gates’in talebi) Hükümetin gündemine geldiği zaman ne karar verilir onu sayın Başbakanımız, hükümetin tamamı ve sayın Cumhurbaşkanımız değerlendirir. Bu bilgi bana şu an ulaşmadı.”
Filistin
“Topladığımız Tohumları Filistin’de Ekeceğiz”
BİA Haber Merkezi – 09.06.2011
İngiltere’den 15 kişiyle 5000 km yaparak 100 günde Filistin’e varmayı amaçlayan PEDAL grubu üyeleri İstanbul’a vardı. Sarah ve Dora bianet’e amaçlarını ve yolculuklarını anlattı.
İngiltere’den 15 kişiyle 5000 km yaparak 100 günde Filistin’e varmayı amaçlayan PEDAL grubu üyeleri pazar günü (5 Haziran) İstanbul’a vardı.
Grup önce İsrail Konsolosluğu önünde basın açıklaması yaptı. Ardından İnsan Hak ve Hürryetleri İnsani Yardım Vakfı’nı (İHH) ziyaret ederek haziran sonunda Filistin’e yardım götürmesi planlanan “İkinci Özgürlük Flosu”na desteğini açıkladı.
PEDAL hareketinin açılımı: popüler direniş hareketi, çevresel adalet, Tecrit Yaptırımını Boykot (BDS) oluşumuna direk destek, sanat ve kültür ve mücadele hikayeleri.
Dünyanın çeşitli ülkelerinden eğitimen, sanatçı, öğrenci gibi farklı kesimlerden biraraya gelen 15 kişiden Sarah ve Dora ile konuştuk.
PEDAL grubu neyi amaçlıyor ?
Filistin ve İsrail meselesi konusunda insaların ilgisini çekmek istiyoruz. Özellikle BDS hareketini insanlara tanıtmaya çalışıyoruz. Bu hareket 2005’de 170 sivil toplum kuruluşunun İsrail’in Filistin halkına karşı hukuk dışı uygulamarına son vermesi için biraraya geldi.
Gittiğimiz yerlerde atölyeler yaparak, nasıl eylemler yapılabileceğini göstermek istiyoruz. Biz yokken de seslerini çıkartabilmelerinin yollarını anlatıyoruz. Yolculuklarımızda yaşadığımız hikayeleri ve tecrübeleri paylaşmayı seviyoruz.
Ya İsrail engellerse ?
Mavi Marmara olayı bizi çok etkiledi. Bu olaydan sonra Batı Şeria’ya gitmeye karar verdik. İsrail bizi engellerse planımız yok. Ama önemli olan ille de oraya varmak değil yola çıkmak; biz bu konuya ilgi çekmeye farklı yollarla devam edeceğiz. Ayrıca İsrail’de Filistin meselesinin barışçıl çözümlerle çözülmesi için çalışan STK’lar var, onlarla da görüşeceğiz.
Neden bisiklet ?
İki nedeni var. Birincisi hiçbirimiz profesyonel bisikletçi değil; ama bisiklet kullanarak insanlara emek harcadığımızı göstermek istiyoruz. İkincisi petrol kullanmadan, doğaya zarar vermeden seyahat edilebileceğini göstermek istiyoruz. Bu şekilde sürdürülebilir ulaşım imkanlarına dikkat çekmek istiyoruz. Ve bisikletle hiçbir şeye bağlı olmadan istediğimiz yere özgürce gidebiliyoruz.
Tanıştığınız insanların tepkisi nasıl, nerelerde kalıyorsunuz ?
Boş alan bulursak çadır kuruyoruz, bizi misafir etmek isteyen yerel kuruluşlar olursa da onların evinde. Mesela İstanbul’da aktivistlerin evlerinde kalıyoruz. Şimdiye kadar hep olumlu tepki aldık. İlk başta herkes şaşırıyor, ne yapıyoruz diye bakıyor; onların dikkatini çekiyoruz. Sonra ilgilenmeye başlıyorlar, merak ediyorlar ve muhabbet başlıyor.
Tohumlar biriktiriyormuşsunuz…
Gittiğimiz yerlerden piyasada bulunmayan özel tohumlar topluyoruz. Bunları Filistin’de dikeceğiz. Bizim için çok önemli bir sembol; hem hayatı hem de geleceği temsil ediyor. Şunu söylemek istiyoruz biz size yemek değil, tohum getiriyor ve onu nasıl yetiştirebileceğinizi göstermek istiyoruz ki biz gittikten sonra da tohumlar büyümeye devam etsin.
Türkiye’nin duruşunu nasıl buluyorsunuz ?
Filistin meselesinin bu boyuta gelmesinde uluslararası camianın payı var. Türkiyelilerin Filistin konusunda daha duyarlı olduğunu düşünüyoruz. Konuyla ilgili Avrupalılardan hem daha bilgililer, hem de değiştirmek adına bir şeyler yapıyorlar.
Filistin’de birlik hükümetine doğru
Timetürk – 12.06.2011
Filistin, bağımsızlıkiçin adımlarını sürdürüyor. El Fetih ve Hamas’ın Salı günü yapacağı toplantıdan önce, El Fetih Merkez Komitesi, birlik hükümeti kurulması için bir adım daha attı.
Filistinli örgütler El Fetih ve Hamas, Mayıs ayında Kahire’de imzalanan barış anlaşması çerçevesinde birlik hükümeti kurma konusunda anlaştı.
Karar, Batı Şeria’nın Ramallah şehrinde El Fetih Merkez Komitesi’nin gerçekleştirdiği toplantıda alındı.
Komite üyesi Cemal Muhsin’in verdiği bilgiye göre; toplantıda Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas, hükümet kurulması yönünde genel görüşü onayladı.
Kabine üyeleri konusunda henüz herhangi bir kararın alınmadığını ifade eden Muhsin, karar alındıktan sonra bunun Başbakan’a iletileceğini kaydetti.
El Fetih ve Hamas yetkilileri, 4 Mayıs’ta Kahire’de barış anlaşmasını imzalamalarının ardından Salı günü ikinci toplantılarını gerçekleştirecekler.
Filistin’in bağımsız bir ülke olabilmesi için ilk önemli adım olarak görülen barış anlaşması, teknotratlardan oluşan geçici bir hükümet kurulmasını öngörüyor.
Ayrıca geçici hükümet çatısı altında 1 yıl içerisinde başkanlık ve genel seçimlerin yapılması gerekiyor.
Filistin baharı başlamadan bitti
Zaman – 13.06.2011
Geçtiğimiz aybaşında Mısır’da el sıkışarak geçici bir hükümet kurma konusunda anlaşan Filistinli gruplar Hamas ve El Fetih arasında Başbakan Selam Fayyad krizi patlak verdi.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas başkanlığındaki El Fetih Merkez Komitesi, mevcut başbakan Fayyad’ı, tarafların kuracağı geçici hükümet için de başbakan olarak önerince Hamas’tan ret cevabı geldi.El Fetih’in açıklamasına Hamas, Gazze doğumlu bir başbakanı destekleyeceklerini belirterek tepki gösterdi. El Fayyad, Batı Şeria doğumlu. Hamas sözcülerinden Sami Ebu Zuhri, geçici başbakanlık görevine konsensüsle karar verilmesi gerektiğini belirterek, bir partinin tek başına bu yönde bir karar alamayacağını ifade etti. Yarın Kahire’de bir araya gelmeleri beklenen tarafların, son dakika krizini nasıl çözecekleri merakla bekleniyor.
Batılı ülkeler ve İsrail’in de istediği bir isim olan Fayyad’a karşı Hamas ise başbakan adaylarını açıklamadı. Hüsnü Mübarek rejiminin devrilmesinden kısa bir süre sonra tarafları uzlaştırmayı başaran Mısır, tüm dünyada büyük bir şaşkınlık meydana getirmiş, Arap Baharı’nın Filistin’e de sıçradığı şeklinde yorumlara sebep olmuştu. Ancak isimler üzerinde uzlaşamayan El Fetih ve Hamas arasında mahkumların serbest bırakılması ve güvenlik birimlerinin tek bir çatı altında birleştirilmesi gibi başka zor konular da bulunuyor.
Irak
Irak’ta binlerce kişi gösteri yapıyor
Milliyet – 10.06.2011
Irak’ın başkenti Bağdat’ta binlerce kişi yolsuzlukla mücadele edilmesi, devlet kurumlarında düzenleme yapılması ve teröristlerin cezalandırılması talebiyle gösteri düzenledi.
Başbakan Nuri El Maliki’nin şubat ayının sonunda başlayan gösteriler üzerine bakanlara ve mahalli idarelere tanıdığı 100 günlük sürenin dolması üzerine bugün başta Bağdat olmak üzere Irak’ın birçok kentinde gösteriler yapıldı.
Bağdat’ın merkezindeki Tahrir Meydanında düzenlenen gösteriye katılan binlerce kişi, yolsuzlukla mücadele edilmesini, devlet kurumlarında düzenlemelerin yapılmasını, suçsuz tutukluların serbest bırakılmasını ve teröristlerin cezalandırılmasını talep etti.
Göstericiler, üzerlerinde “Halk düzenleme ve değişim istiyor”, “Caniler, Tahrir Meydanında asılsın”, “Iraklıların kanını akıtmayanlarla barışa evet” yazılı afiş ve pankartlar taşıdı.
Bu arada, Tahrir Meydanındaki gösteride göstericilerin farklı talepleri üzerine iki grup arasında arbede yaşandı. Bir grup siyasi düzenleme, yolsuzluklarla mücadele edilmesini talep ederken Başbakan Maliki’yi destekleyen diğer bir grup ise teröristlerin hemen cezalandırılmasını istedi.
Gösteriye katılan Faruk Baban, canilerin, katillerin, yolsuzluk yapanların yargılanmasını ve siyasi düzenlemelerin yapılmasını istediklerini söyledi. Baban, talepleri yerine getirilene kadar gösteri düzenleyeceklerini dile getirdi.
ABD’den komik talep
Sabah – 12.06.2011
Kriz içinde olan ABD Körfez savaşında harcadığı trilyonlarca doları Irak’ın geri ödemesini istiyor.
Huffington Post’un haberine göre, Kongre üyesi Dana Rohrabacher, ABD’nin işgal boyunca harcadığı paranın Irak tarafından geri ödenmesini önerdi. Söz konusu ziyarette altı kişilik kongre üyesi bulunuyordu. Cumhuriyetçi üye, Nuri El Maliki ile yaptığı görüşme esnasında ‘Irak’ın istikrara kavuşması halinde Amerika’nın yapmış olduğu tüm harcamaları geri ödemesi konusunda’ telkinde bulunduğunu kaydetti. Bu talep adeta savaş tazminatı niteliğinde.
ABD Büyükelçiliği’nde gazetecilere yaptığı açıklamada Rohrabacher, “Son sekiz yılda harcadığımız paraların geri ödenmesi konusunun dikkate alınacağını umduklarını” ifade etti.
Ekonomist Joseph Stiglitz’in hesaplamalarına göre ABD ekonomisinden Irak savaşı için 3 trilyon doların üzerinden para çıktı.
Afganistan
NATO Afganistan’dan askeri birlikleri çekmekte kararlı
Deutsche Welle Türkçe -09.06.2011
NATO Savunma Bakanları’nın Brüksel’deki toplantısında ittifak, askerî birliklerini 2014 yılının sonunda Afganistan’dan çekme hedefinde ısrarlı olduğunu belli etti.
Ancak NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen’a göre, planlanan bu asker çekme işlemi ile NATO’nun Afganistan’daki angajmanı sona ermiş olmuyor. NATO Afganistan’da uzun vadeli bir ortaklık hedefliyor. NATO savunma bakanlarının toplantı gündeminde ayrıca ittifakın komuta yapısının reformu da bulunuyordu.
Uluslararası Barış ve Güvenliğe Destek Gücü ISAF’a bağlı toplam 132 bin asker Afganistan’da görev yapıyor. ISAF, 2014 yılında tüm güvenlik sorumluluğunu Afganistan ordu ve polis güçlerine devretmeyi planlıyor. ISAF’ın o tarihe kadar ağırlıklı olarak eğitim görevleri üstleneceği, sadece özel durumlarda oparasyonlara dahil olacağı belirtiliyor.
Almanya Savunma Bakanı Thomas de MaiziereAlmanya Savunma Bakanı Thomas de MaiziereSiyasi destek azalıyor.
ISAF’a asker veren ülkeler açısından Afganistan’daki askerî operasyonların kamuoyunda siyasi olarak kabul görmesi gittikçe zorlaşıyor. Üstüne üstlük, bir de tasarruf baskısı var. Almanya Savunma Bakanı Thomas de Maiziere, Afganistan’dan asker çekme perspektifine “2014 yılına kadar Afganistan’daki askerî angajmanımızı noktalama kararımızda bir değişiklik yok. Ancak bunun ötesinde, bu işlemin tamamlanmasından sonra Afganistan’daki varlığımızı ve desteğimizi farklı biçimlerde sürdüreceğiz. Afganistan’ı tek başına bırakmayacağız. Almanya, gelecek yılın başından itibaren, yeni misyonu uyarınca Afganistan’dan asker çekmeye başlayacaktır. Ama asker çekme işlemleri, sürekli olarak içinde bulunulan durum gözden geçirilerek sürdürülecektir” sözleriyle onay verdi.
Alman Bakan de Maiziere ile diğer ülkelerin savunma bakanları, Afganistan’da en büyük askerî kontenjanı oluşturan Amerikalıların asker çekme işlemini aceleye getirmemeleri konusunda uyarıda da bulundu. NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen ise bu konuda endişeye mahal olmadığını ifade etti. Rasmussen “Asker çekme işleminde bir sıkıntı olmayacaktır. Tam tersine, tüm ISAF ortaklarımız yükümlülüklerini yerine getirecek ve bu görevi sona erdireceklerdir. Asker çekme işlemini takvimler değil, o anki şartlar belirleyecektir” şeklinde konuştu.
ABD Savunma Bakanı Robert GatesABD Savunma Bakanı Robert GatesGates: “Libya’da askeri desteğe ihtiyaç var”
ABD Savunma Bakanı Robert Gates de ülkesinin Afganistan’dan askerlerini çok hızlı bir biçimde çekmeyeceği konusunda teminat verdi. Gates, Afganistan’a ilişkin konuşurken Libya konusuna değinmeden de edemedi. Libya’daki askerî operasyonların NATO çatısı altında yürütülmesine rağmen, operasyonların yükünü sadece birkaç ülkenin sırtladığını belirten Gates, özellikle Fransa ve İngiltere’nin desteğe ihtiyacı olduğunu vurguladı. ABD Savunma Bakanı “Bu işi müttefiklerimizle birlikte sonuna kadar götüreceğiz ve herkesin sabırlı olacağına inanıyorum. Ancak burada sorulması gereken asıl soru, eğer aslında imkanları olan diğer ülkeler ortak yükü paylaşmamakta direnecek olursa, bunun ne kadar acı verici olacağıdır” açıklamasını yaptı.
Gates’in burada ima ettiği ülke sadece Almanya değil. Alman Savunma Bakanı, her ne kadar ülkesinin Libya’daki operasyonlara katılmamakta kararlı olduğunu açıklamış olsa da, Kaddafi sonrası dönemde Almanya’nın BM misyonu altında askerî misyon üstlenebileceğini de söyledi.
Almanya’dan NATO reformlarına övgü
Almanya Savunma Bakanı de Maiziere, ülkesinin NATO’nun tasarruf önlemlerinden de oldukça etkileneceğini belirtti. Alman bakan, buna rağmen zorlu ve uzun süredir tartışmalı olan bu önlemlerden övgü ile sözetti:
“NATO’nun komuta kademelerindeki değişimler büyük bir başarıdır; hem NATO, hem de bu önerileri sunan Genel Sekreter Rasmussen açısından. Gerek ana karargâh gerekse personel sayısı azaltılacaktır. Ve buna rağmen ya da tam da bu nedenle ittifakın idari yeteneği artmış olacaktır. Bu, büyük bir başarıdır.”
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu Bülteni, 13 Haziran 2011
İletişim: www.kureselbak.org, kureselbak@gmail.com; 00905362196341
