Son haftalarda, tedirgin edici bir gelişmeyle karşı karşıyayız. Ankara, Maraş, Antep, Kayseri, Mudanya ve Urfa’da Suriyeli sığınmacılara yönelik saldırganlık, linç girişimleri gerçekleşti.
Suriye’de yaklaşık 200 bin kişinin öldüğü savaş ortamından kaçıp Türkiye’ye sığınanlar, birçok yerde saldırılara uğruyor.
Suriyelilerin evleri taşlanıyor, kundaklanıyor. Bazı yerlerde yerel idare Suriyelileri sürüyor, bazı yerlerde ise polis saldırgan grupları “Mesajınız alınmıştır” diyerek “sakinleştiriyor”.
Saldırganlara ise hiçbir yaptırım uygulanmıyor.
Irkçı gruplar, Suriyeliler yüzünden halkın işsiz kaldığını, sığınmacıların “huzurlarını kaçırdıklarını” ileri sürerek, yaygın önyargıları tetikleyerek saldırılara zemin hazırlıyor; linç girişimlerini örgütlüyor.
İşte bu ırkçı saldırganlığa “Dur” demek için bugün bu yürüyüşü düzenledik.
Bugün yaptığımız bu yürüyüş, bu basın açıklaması bir başlangıç olarak görülmeli.
Çünkü bir yandan ırkçı gruplar saldırganlıklarını sürdürmeye, Suriyeli sığınmacıları düşmanlaştırmaya devam ediyor bir yandan da medya bu ırkçılığı olağanlaştırıyor.
Medya, bir yandan Suriyeliler yüzünden “esnafın kan ağladığını” anlatan haberlerle ırkçılığı besliyor; bir yandan ise saldırıları “gerginlik”, “mahalle halkının tepkisi” şeklinde yansıtarak ırkçılığı meşrulaştırıyor.
Daha bugün Urfa’da esnaflar Suriyeli sığınmacılara saldırdı.
Suriyeli sığınmacıları düşmanlaştıranların iddialarıyla Avrupa’da da neo-Nazi mülteci ve göçmen düşmanlarının argümanları aynı: “İşlerimizi elimizden alıyorlar”, “Suç içliyorlar”, “Kültürümüzü yok ediyorlar”, “Etrafa rahatsızlık veriyorlar”.
Değerli basın emekçileri,
Toplumsal sorunların kaynağını göçmenlerde aramak ırkçılıktır.
Suriyeli sığınmacılar, her şeyden önce, kanlı bir iç savaşın sivil mağdurlarıdır.
Akrabalarını, eşlerini, evlerini, mallarını ve mülklerini terk ederek, Türkiye’ye sığınan on binlerce Suriyeli kayıt dışı olarak, asgari ücretin çok altında ücretlerle, günde 16 saate yakın çalıştırılıyor.
Türkiye’de işsizliğin, yoksulluğun sebebi Suriyeli sığınmacılar değil; Suriyelileri ucuz işgücü olarak sömürenlerdir.
Hükümet, Suriyelilerin mülteci statüsünü tanımayarak, onlara “misafir” diyerek uluslararası sözleşmeler ve insan hakları normlarından kaynaklanan temel haklarını göz ardı ediyor.
Yayınlanan Valiler genelgesiyle, Suriyelileri kamplara zorla geri götürüyor.
Sığınmacılara yönelik ırkçı saldırganlığa karşı çıkmak zorundayız.
Hükümetten sığınmacıların koşullarını hızla iyileştirmesini talep ediyoruz.
Mülteci haklarını derhal tanınmalıdır.
Mülteci hakkı en temel insan hakkıdır.
Irkçı saldırganlığa karşı hemen tedbir alınmalıdır.
Medyadaki ırkçı saldırganlığı yumuşatan ve meşrulaştıran habercilik dilinin kınıyoruz.
Irkçı saldırılara son!
Suriyeli sığınmacılar kardeşimizdir!
Kardeşime dokunma!
Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe Platformu