Değerli Dostlar,
Sözlerime, ‘Barış Gemisi’ ve ‘Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu’ ile birlikte düzenlediğimiz bu toplantıdan duyduğum memnuniyeti dile getirerek başlamak istiyorum.
KIBES adına, Japonya’dan yola çıkan Barış Gemisi aktivistlerini ve Pire Limanı’ndan gemiye dahil olan Kuzey ve Güney Kıbrıslı barış mücadelecisi dostlarımızı sevgi ve saygıyla selamlıyor, onlara İstanbul’a hoş geldiniz diyorum. Sizleri aramızda görmekten büyük mutluluk duyuyoruz.
‘Savaşsız, şiddetsiz ve nükleersiz bir dünya’ sloganıyla 84. Küresel Seyahatini gerçekleştiren Barış Gemisi’nin İstanbul ziyareti bizler için çok büyük bir anlam ifade ediyor. Belirtmek isterim ki, bu toplantı çerçevesinde küresel barış mücadelesinin bir parçası olmak bizler için çok değerlidir.
Japonya Anayasası’nın 9. Maddesinde aynen şu cümleler yer alıyor. ‘’ Adalet ve düzene dayalı bir uluslararası barışa içtenlikle gönül veren Japon halkı; savaşı ulusal egemenlik hakkı, tehdidi ve güç kullanımını da uluslararası çatışmaların çözüm aracı olarak görmekten sonsuza kadar vazgeçmektedir.’’
Sizlerin 9. Maddeyi korumakla ilgili Japonya’da yürüttüğünüz yerel çalışmaların yanı sıra bu maddenin küreselleşmesi konusunda ortaya koyduğunuz mücadeleyi ve çabalarınızı, İstanbul’da yaşayan Kıbrıslılar olarak selamlıyoruz ve mücadelenize desteğimizi bildiriyoruz.
Öte yandan, bu toplantı, Kıbrıslı Rum , Yunanistanlı ve Türkiyeli dostlarımız ile barış için ortaklaşa çalışan bizlere, çözümsüzlüğün hüküm sürdüğü adamıza küresel dayanışma çerçevesinde ortak bir barış mesajı gönderme fırsatı vermesinden dolayı da çok değerlidir.
Dünya’nın dört bir yanında barışseverler olarak gösterdiğimiz tüm çabalara rağmen, savaş çığırtkanlığının arttığını, bölgesel çatışmaların yoğunlaştığını ve küresel barış ortamından gün geçtikçe uzaklaştığımızı üzülerek izliyoruz.
Savaştan canı çok yanmış, acılar ve kayıplar yaşamış bir ülkenin insanları olarak Ortadoğu halklarının yaşadıklarını çok iyi anlayabiliyoruz.
Özellikle yakın zaman önce, Kıbrıs’ın hemen yanı başında yaşananlar, herkesi olduğu gibi bizleri de çok derinden yaralamıştır. Gazze’de Filistinlilere karşı yürütülen İsrail saldırıları, savaşın ve şiddetin acımasız yüzünü tüm çıplaklığıyla bir kez daha ortaya koymuştur. Kıbrıslı barışseverler olarak Filistin halkının direnişini bu salondan bir kez daha selamlıyoruz.
Diğer yandan, Irak ve Suriye’de meydana gelen IŞİD saldırıları ile acımasızca katledilen ve yerlerinden edilen Ezidilerin, Kürtlerin ve Hristiyanların acısını paylaşıyoruz.
Rojava ve Sincar’daki katliamlardan dolayı duyduğumuz derin üzüntüyü bu vesileyle bu toplantıda bir kez daha dile getirmek istiyoruz.
Buna ek olarak, Ukrayna’da devam eden çatışmaların derhal sonlanması dileğimizi de yineliyoruz.
Bu noktada, önemli bir konuya daha değinmek istiyorum. Suriye iç savaşında yerlerinden edilen yüzbinlerce mültecinin geldikleri Türkiye’de toplumsal tepki ile karşılaşmaları ve çeşitli saldırılara maruz kalmalarını üzüntü ile gözlemliyoruz. Buradan bu konuda gerekli önlemlerin alınması ve mültecilerin güvenliklerinin sağlanması çağrısında bulunuyoruz.
Biliyoruz ki, yaşanan savaşlara ve acılara sadece üzülerek, bu kötü gidişe bir ‘dur’ diyemeyeceğiz. Bu yolda ancak küresel mücadele ve dayanışma ile elimizi taşın altına koyabiliriz. O nedenledir ki, Barış Gemisi’nin İstanbul ziyaretini küresel dayanışma için bir fırsat olarak görüyoruz. ‘Savaş, şiddet ve silahlanma’ya karşı duruş bizim ortak paydamızdır. İnanıyorum ki barış yanlısı ve savaş karşıtı mücadelemiz büyüyerek devam edecektir.
Çeşitli bölgesel sorunlarla ilgili mesajlarımızın yanı sıra, Kıbrıs’taki bölünmüşlük hakkındaki görüşlerimizi de bu toplantıda ortaya koymanın gerekli ve önemli olduğunu düşünüyorum.
Belirtmeliyim ki, KIBES’in örgütsel olarak varoluş sebeplerinin en başında Kıbrıs’ta barış için çalışmak gelir. Özellikle, tüzüğümüzün ikinci maddesinde, KIBES, Kıbrıs’ta iki toplumlu bir federasyon kurulması için çalışır deniyor. Bu çerçevede, çalışmalarımızın büyük bir bölümünü, iki toplumlu etkinlikler ve yeniden yakınlaşma konuları oluşturuyor. Barış Gemisi’nin yürüttüğü projeler ile aramızda bir çok paralellikler gözlemliyoruz. Örneğin, Barış Gemisi’nin küresel barış kültürü oluşturma hedefi ile ayni doğrultuda, 2008 yılında Birleşik Kıbrıs Platformu çatısı altında barış kültürü projesi gerçekleştirdik. İki toplumlu yönetilen ve iki toplumdan katılımcıları olan bu projenin Kıbrıs’ta barış kültürü oluşumuna katkı sağladığına inanıyoruz. Bunun yanı sıra gerçekleştirdiğimiz ve gerçekleştirmeye devam ettiğimiz birçok iki toplumlu etkinlik ile Kıbrıs’taki barış mücadelesine katkı koymaya çalışıyoruz.
Bu etkinliklerde tüm Türkiyeli barışseverlerin, özellikle Küresel Barış hareketinin bize verdiği desteği de belirtmek isterim
Kıbrıslı Rum dostlarımız ile geliştirdiğimiz ortak anlayış ve ortak dil çerçevesinde, Kıbrıs’ta iki toplumlu iki bölgeli, siyasi eşitliğe dayalı bir federasyonu tek çözüm modeli olarak öngörüyor ve kabul ediyoruz.
2008’de başlayan liderler arası müzakere sürecinin halen bir sonuca ulaşmaması bizleri endişelendiriyor. Kıbrıs’ta barışa ulaşamadığımız her geçen gün zaman aleyhimize işliyor. Unutulmamalıdır ki, Kıbrıs sorunun çözümü Doğu Akdeniz’de bölgesel barış açısından da büyük bir önem arz ediyor.
Bu vesile ile, Kıbrıs toplumları liderlerini, bir kez daha ivedilikle Kıbrıs sorununu çözmeye yönelik adımlar atmaya davet ediyoruz.
Bizlerin omuzlarındaki sorumluluk çok büyük, iki toplum olarak mücadelemizi artırarak ve büyüterek sürdürmeliyiz. Bu süreçte küresel desteğe ihtiyacımız olduğunu düşünüyoruz. Tüm dünyadaki barışseverleri, Kıbrıs’ta çözüme ulaşılması için destek vermeye davet ediyorum.
Silahsızlandırılmış ve askersizleştirilmiş, barışın olduğu bir Kıbrıs için, savaşların olmadığı, halkların barış ve güven içinde yaşadığı bir Dünya için ortak mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir. Biz bu konuda kararlıyız.
Yaşasın Barış ve Birleşik Kıbrıs için ortak mücadelemiz!
Savaşa Hayır, Yaşasın Barış!
Kıvanç Diren
İstanbul Kıbrıslılar Bilim, Eğitim, Sağlık ve Dayanışma Derneği