Başka bir dünya baraka halkı için bile mümkün

0
Want create site? Find Free WordPress Themes and plugins.

‘Başka bir dünya baraka halkı için bile mümkün’
1999 Kasım’ında Seattle’da binlerce küreselleşme karşıtı yürüdüğünde dünyayı değiştirmek için bulunduğu yerlerde mücadele edenler, ezilenler, yoksullar “başka bir dünya mümkün”  sloganı ile tanıştılar. O günden beri hep aynı sloganla dünyanın her yerinde bu vahşi kapitalizme karşı bir araya gelip mücadele ediyoruz. 7 senede ne başardık derseniz bence sayfalar yetmez başarılarımıza. En belirgin olanları yazarak keseceğim. Ama ileride daha uzun listeleri yapmakta da fayda olduğunu düşünüyorum. 15 Şubat 2003 dünyada ilk kez 600 değişik yerde milyonlarca insan aynı şeye karşı aynı sloganla karşı gösteri örgütledi. The New York Times gazetesi attığı manşette “Dünyada iki süper güç var, biri Amerika diğeri dünya kamuoyu” diyordu. Bu gösteriler dünya tarihine yazıldı. Bunun kararı Kasım 2002 Avrupa sosyal forumu, 2003 Dünya sosyal forumunda alındı. On binlerce küreselleşme karşıtı katıldıkları forumdan sonra ülkelerine gittiler ve 15 Şubat’ı örgütlediler.

Latin Amerika’da Brezilya ile başlayan “Başka bir dünya mümkün”  sloganını benimseyen sol partiler teker teker iktidara geldiler. Bolivya’da Morales’in iktidara gelmesi belki de küreselleşme karşıtı hareketin kazanımlarının en somut örneklerinden biridir. Suyun özelleştirmesine karşı çıkanlar, sokaklarda günlerce gösteri yapanlar, sadece suyun özelleştirilmesinin durdurulması ile yetinmediler. İlk kez yerlilerden, kendi halklarından birini iktidara taşıyarak, küreselleşme karşıtı hareketin kazanımlarını geliştirdiler.

Avrupa Birliği vahşi kapitalizmin en büyük kalesi olarak inşa edilirken, bu sefer Fransa’da küreselleşme karşıtları insan özgürlüklerini, sosyal haklarını tırpanlayan, ortadan kaldırmaya çalışan AB anayasasına karşı yapılan referandumda AB’ye büyük bir sekte vurdular. Hollanda’nın bunu izlemesiyle AB patronları sürece ara vermek zorunda kaldılar ve hala sorunu nasıl çözeceklerini bilmiyorlar.

En son Temmuz ayında Ortadoğu’nun yenilmez görünen işgalci gücü Lübnan’a saldırdı ve bir avuç çapulsuz olarak tanımlanan Hizbullah tarafından yenildi. Bunu The Economist bile manşetten “Hizbullah yendi” diye verdi. Herkes bunu bir kılıfa uydurarak anlatmaya çalıştı ama sonuç netti. Hizbullah Ortadoğu’da büyüyen bir direniş hareketi oluşturdu.

‘Birlik, çeşitlilik, direniş’
Bunlara eklenecek onlarca başka kazanım (1 Mart’ı yazmıyorum, onu hepimiz ezbere biliyoruz) var. Küreselleşme karşıtı hareket işte bütün bunların bileşimidir. Hem bütün bunların nedeni hem de sonucudur. Bunu en iyi geçen sene Caracas’ta, bu sene Lübnan’da gördük. Caracas’ta ünlü yazar Tarık Ali, Venezüella devlet başkanı Chavez ile görüştüğünde duvardaki Irak haritasını sorduğunda aldığı cevap netti: “Onlar Amerika’ya karşı mücadele ettikçe, biz burada rahat nefes alıyoruz”. Lübnan’da Hizbullah’ın zaferinden sonra sokaklarda Chavez, Nasırallah posterleri birlikte asılıyordu. Eylül ayında emperyalizme karşı toplantıda konuşan Hizbullah lideri “Küreselleşme karşıtı hareketin başarılarına yeni birini ekledik” diyordu.

Tüm dünya sosyal forum toplantılarında bu birliktelik çok net bir şekilde anlatılıyor. En sıradan on-on beş kişinin katıldığı toplantılarda,  en ilgisiz konu başlıklarında bile sosyal forum aktivistleri küreselleşme karşıtlarının “Birlik, çeşitlilik, direniş” sloganını hayata geçiriyorlar.

Dünya sosyal forumu her yıl ülkelerinde, şehirlerinde, işyerlerinde, okullarında neo-liberalizme ve savaşa karşı anti kapitalist hareketi inşa edenlerin buluşmasıdır. Günlerce kendi yerellinde mücadele edenlerin küresel çapta toplantılar, eylemler örgütledikleri bir platformdur. Sosyal forumlardan onlarca çalışma ağı oluştu. En büyüğü ve en görüneni sorunun yakıcılığından dolayı savaş karşıtlarıdır ama diğerleri de en az onun kadar genişlemiş, etkin olmaya başlamıştır. İklim değişikliğine karşı mücadele son yıllarda sosyal forumların çağrısıyla örgütlenen küresel eylemlerle protesto edilmeye başlandı. Dünya ‘Efendilerinin buluşması’ G8 zirveleri, gösterilerden kaçmak için nereye sığınacaklarını bilmiyorlar. En son Almanya’nın en ücra bölgesinde olacak olması tesadüf değil.

‘Başka bir yoksulluk, savaş istemiyoruz’
Bu sene Afrika’da yapılan Dünya sosyal forumu bütün bu deneyimlerin üzerine yeni ve umutlu bir sayfa ekledi. Afrika’da yüzlerce yıl ‘beyazları’ sadece sömürgeci veya turist olarak gören on binlerce insan bu sefer onlarla birlikte deneyimlerini paylaştı, dertlerini, mücadelelerini anlattı, birlikte “başka bir dünya” için kilometrelerce yürüdü. Sosyal foruma 60 bin kişi, yürüyüşe 20 bin kişi katıldı. En büyük Avrupa delegasyonunun sayısı 500’ü aşmadığına göre bunun en fazla beş bini Afrika kıtası dışından katılmıştır. Sosyal foruma katılan 50 bini aşkın Afrikalı için sosyal forum yeni bir umut oluşturdu. Hele Uganda ve Tanzanya gibi ülkelerden yürüyerek (en az bir hafta süren) sosyal foruma katılanları düşününce sosyal forumun etkisini görmek mümkün

Sosyal foruma katılım ücretleri yüksek olduğu için sosyal forum aktivistleriyle kapıları zorla açtırarak girenler, Kariobangi ve Kibera baraka mahallerinde ilk kez ‘beyazlarla’ birlikte kilometrelerce yürüyen, dünyanın her yerinde ‘beyazların’ bile çok kötü koşullarda yaşadıklarını ama buna karşı verdikleri mücadeleleri kazandıklarını gören Afrikalılar için dünya artık eskisi gibi değil. Beyaz, siyah, Hıristiyan, Müslüman, kadın, erkek, kuzey, güney ayrımı yapmayan binlerce insan birlikte yürüdü, birlikte tartıştı, birlikte güçlendi.

Nairobi’de beni en çok etkileyen üç resim belki de dünya sosyal forumunun en iyi özeti. ‘Emperyalizm ve savaş’ toplantısında biz savaş karşıtı hareketi üç-beş kişi inşa etmeye başladık, ama dünya çapında kazanımlar elde ederek devam ediyoruz anlattığımızda bizi coşkulu bir şekilde alkışlayan üç Kenyalı genç kız. Savaşı durdurun masasının sürekli dolup taştıran, isim, iletişim bilgisi verenlerin heyecanı. En önemlisi yürüyüşte bizimle beraber “başka bir yoksulluk, savaş istemiyoruz” diye slogan atan binlerce öğrenci, işçi

Tüm dünyada olduğu gibi Afrika’da da yüz binlerce insan içinde yaşadığımız vahşi kapitalizme karşı mücadele ediyor. Bu seneki sosyal forum binlerce Afrikalıya yürüyüşte dağıtılan tişörtün arkasında yazdığı gibi ‘başka bir dünyanın baraka halkı için bile mümkün” olduğunu gösterdi. Afrika dışından gidenlere ise dünyayı değiştirmenin her zamankinden bile daha acil olduğunu gösterdi. Bu sömürgeciler tarafından yağmalanmış, posası çıkarılmış halklara karşı sorumluluğumuz var.

Son yıllarda sosyal forumlar küçülüyor, eskisi kadar etkili değil diyenler Afrikalıların umudunu, sevincini göremeyenlerdir. Bernard Cassen “Sosyal forum istenen platformu” oluşturamadı derken kendi fikirlerinin egemen olduğu bir forum oluşturulmadı anlatıyor. Hâlbuki forum sokaktaki binlerce insanın platformu ve kimse onu kendi tekeline alamaz. Kimse sosyal forumda hepimizin kazandığı umudu elimizden alamaz.

Dünya küreselleşme karşıtları olarak kazanacağımız çok mücadele, değiştirecek bir dünyamız var.

Yıldız Önen

Did you find apk for android? You can find new Free Android Games and apps.
Share.

Leave A Reply