“Başbakan Uranyumun Nerede, Nasıl Depolanacağını Açıklamalı”
Bianet – 17.05.2010 –Tolga KORKUT
İlk haberlere göre zenginleştirilmiş uranyum Türkiye’de depolanacak. Küresel BAK’tan Dalay “Türkiye’ye getirilecek uranyum, nasıl taşınacak, takas edilecek, depolanacak mı, nerede depolanacak. Toplumun ve çevrenin güvenliği için bunları bilmemiz gerekiyor” diye konuştu.
Türkiye-İran-Brezilya arasındaki taslak anlaşmaya göre, İran’dan gelecek zenginleştirilmiş uranyum, karşılığında alacağı uranyum yakıt çubukları gelene kadar Türkiye’de kalacak. Associated Press’in haberine göre, İran Dışişleri Sözcüsü Ramin Mehmanperest, İran’dan gelen zenginleştirilmiş uranyumun Türkiye’de İran’ın ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun (UAEK) gözetimi altında depolanacağını söylüyor. Habere göre, İran bir yıl içinde yakıt çubuklarını teslim almazsa, Türkiye nükleer silah yapımına elverişli olan zenginleştirilmiş uranyumu “koşulsuz ve derhal” İran’a geri göndermek durumunda.
Bianet’in görüştüğü Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu’ndan (Küresel BAK) Nilüfer Uğur Dalay, “Bu aslında bir toplum güvenliği sorunu. Uranyum, temelde nükleer silahlar için. Türkiye’de nasıl önlemler alınacağı çok önemli. Anlaşmada takasın nasıl gerçekleşeceğine dair ayrıntıları bütün toplum bilmek zorunda” diyor.
Dalay “Başbakan derhal ayrıntıları halka açıklamak zorunda. Bu bütün toplumun güvenliğini, çevreyi ve sağlığımızı ilgilendiriyor. Uranyum nasıl taşınacak, nasıl takas edilecek, depolanacak mı, depolanacaksa nerede ve nasıl olacak. Bunları bilmek zorundayız” diye konuşuyor.
“İncirlik’teki nükleerler ne olacak?”
Dalay nükleer silahlarla ilgili gündeme de dikkat çekiyor: “İncirlik’te olduğu bilinen 90 nükleer silah var. Onların da ülkeden çıkarılması çok önemli. Ayrıca 1 Haziran’da İncirlik üssünün ABD’ye kullandırılmasıyla ilgili gizli kararnamenin süresinin uzatılması yeniden gündeme geliyor. ABD’nin takvimine göre ağustosta Irak’tan çekilme başlayacak. Bu askerlerin bir bölümü Afganistan’a aktarılırken bir bölümünün de İncirlik üzerinden taşınması gündemde.”
“Anlaşmayla ABD’nin ‘düşman İran’ kozu azaldı”
Dalay, nükleer programını bahane ederek ABD’nin İran’a saldırmasına ihtimal vermediğini, ABD’nin bu durumu daha çok uluslararası dayatmalar için kullandığını söylüyor. “ABD yönetimi bunu bir ‘tehdit unsuru’ olarak kullanıyordu. Irak’tan çekilemez, Afganistan’da batağa batmışken, bir de ülkede bu konular nedeniyle muhalefet yükselmişken, İran’a saldırması zaten ihtimal dahilinde değildi. Askeri olarak bu kadar bölünmesi mümkün değil. Zaten nükleer güçlerini de karışlaştıracak olursanız, arada dağlar kadar fark var. İran başlangıç aşamasında. ABD yönetimi, hayali düşman yaratarak korkuyu canlı tutuyor. ABD’deki son güvenlik zirvesinde de İran’la ilgili ciddi bir yaptırım kararı çıkaramamışlardı. Bölgesel olarak Türkiye’nin de destek vermemiş olması ABD’yi yalnızlaştırıyor. Bu anlaşmayla ABD’nin elindeki dayatma kozu azalmış oldu.”