Birgün – 4 Nisan 2007
‘Küresel BAK’ı desteklemek…
Cemal Kırgız (Serbest Gazeteci)
Bosna Hersek’te yaşanan savaşa ve insanlık trajedisine yönelik yapılmış filmlerden birisi olan, “Ölümcül Topraklar”ın afişinde şöyle bir yazı dikkat çekmektedir:
“Barış Zamanı bizde değerli bir şey yoktur. Savaş zamanı ise değer verdiğimiz şeyler daha da azalır…”Önce insanlığımızın sonra da her şeyin değeri sıfırın altına iner.
Savaş bir bilinmeyendir. Tarihteki tüm savaşları değerlendirecek bir çalışma yapan, savaşın en birinci özelliğinin sonuç ve etkilerinin önceden asla bilinmez olduğunu görecektir.
1930’da Polonya’ya giren Hitler’in 1945’te 50 milyon ölüye mal olacağını kimse bilemedi. Eruh’ta PKK’nın 1984 yılında bir köy baskınıyla başlayan savaşın on beş yıl sonra otuz bin ölü, 200 milyar dolara mal olacağını kimse bilemedi. Kimsecikler, İngilizlerin gazıyla Osmanlı’ya karşı savaşan ve beleşten ülkeler ele geçiren Arapların, savaş sonrası İngilizler’in bölgeye taşıdığı Yahudilerle yüzyıllık, belki de bin yıllık yeni ve asla bitmeyecek bir savaşın başlayacağını hiç bilemedi. (…)
Savaş: Bilinmeyendir!…
Waterloo’dan Napolyon’un atlarının çamura saplanıp fare gibi kaçacağını kimse bilemedi.
Paris’e giren Rus Askerlerinin Moskova’yı yağmalayıp yakan Fransız askerlerinin tam tersine birer centilmen gibi davranıp kimsenin kılına dokunmayacaklarını da kimse bilemedi!…
Waterloo’dan bugüne, son iki yüzyılın, dünyanın yeniden paylaşılmasına sebep olan büyük savaşların 35-50 yıl aralıklarla bir süreklilik oluşturduğunu görürüz. Yani, moder-nizm için savaş; kurumsal bir yapıdır! Türkiye’de ortalama on yılda bir demokrasi ayarı yapılması gibi, dünyada değerleri ve dengeleri değiştirecek büyük savaşların da 35-50 yıl aralıklarla yinelendiğine tanık oluyoruz.
Dünya tarihinde savaşla kurulmuş bir demokrasi yoktur!… Demokrasi ve barış, dengelerin, tartışmaların, çatışmaların hukukla örtüşmesiyle kurulmuştur, artık, bir kuruluştan da söz edemeyiz çünkü; söz ettiğimiz tüm barış ve demokrasilerin ömrü; 35 yıl!…
Amerika bu modernizm ve demokrasiden bol bol yararlanmıştır.
Amerika’nın son 50 yılda yaptığı saldırıların listesine bir bakın.
Tabii ki, Allende’yi öldürürken, Irak’ı bombalarken de demokrasi ve barış için yaptı! Amerika, barış ve demokrasi diyorsa, artık düşünüp taşınmaya pek gerek yok, hemen savaşa girelim! Amerika demokrasi ve barış diyorsa, hiçbir seçme ve ayrım yapmadan öldürebiliriz. Füze ve bomba kasırgasına tutulmuş bu demokrasi Amerikan icadıdır. Her savaşın olduğu gibi bu savaşın da kahramanı, Demokrasi. Küreselleşme, Amerika’nın bombalayarak, öldürerek inşa ettiği mezarlıklar demokrasisidir!… (…)
Amerika ve Avrupa, Taliban ve İslamcı teröristlerden çok, kendi topraklarından gelişen küreselleşme karşıtlarından ürküyor. Çünkü İslamcı’yı yok etmek ucuz, bedava… Küreselleşme karşıdan kendi çocukları, duygusal bakımdan bunlara çok bağlılar. Batı hukukunu iyi bilen, bu hukuk içinde yaşayan kendi yurttaşlarının isyanını dindirmenin, Afganistan dağlarına, Irak’ın her yerine bomba atmak kadar kolay olmadığını da bilir… Bilmem ilgileniyor musunuz?
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu (Küresel BAK) bir süredir savaşa ve Irak’ın işgal edilmesine yönelik eylemler düzenliyor, savaşa ve işgale karşı kamuoyu oluşturuyor.
Son olarak geçen ay İstanbul Kadıköy’de, “Irak’ta Sava