6 Mayıs Saraçhane Parkı Basın Açıklaması
O gün AKP hükümetine söylediğimizi bugün bir kez daha tekrarlıyoruz:
– Bush’un yalanlarına, cinayetlerine, işgallerine ortak olmayın. Bush’la İran konusunda pazarlık yapmayın.
– İncirlik Üssü başta, hiçbir askeri üssün ABD’nin işgal politikalarının parçası olmasına destek vermeyin. ABD’nin İran’a yönelik tehditleri, dünyayı ve Ortadoğu’yu kanlı bir uçuruma çevirecek. Bunun parçası olmayın.– Türkiye’de yapılan anketler halkın %94’ünün ABD’nin İran işgaline koşulsuz karşı olduğunu gösteriyor. Bu %94, bugün “İran Irak olmasın” diyor. “Bush Irak’ın hesabını versin” diyor.
– Bu çoğunluğu görmezden gelenler, halka rağmen savaşa ortak olanlara, bir kez daha 1 Mart’ı hatırlatmak istiyoruz.
– Bugün 6 Mayıs. Atina’da Avrupa Sosyal Forumu çatısı altında onbinlerce küreselleşme karşıtı bugün bir araya geldiler ve şu anda bir yürüyüş gerçekleştiriyorlar. Atina’da Türkiye’den ve onlarca ülkeden onbinlerce insan, “Bush, İran’a dokunma” diyor. Buradan Atina’daki kardeşlerimize selam yolluyoruz.
Bu sefer başaramayacaksın Bush!
Biz, halkların kardeşliğine dair duyarlılığımızı, savaş karşıtlığımızı hem Türkiye’de hem de tüm dünyada daha güçlü bir biçimde birleştireceğiz ve “İran Irak olmayacak”.
Değerli basın mensupları, Değerli arkadaşlar,
Gazetelerde, televizyonlarda, haber bültenlerinde, alışmamız beklenen Irak haberlerini görmediğimiz tek bir gün yok: “20 binden fazla Iraklı kaçırıldı”, “Irak güne ölümle başladı. Bombalı saldırı sonucu 18 ölü”, “ABD askerlerinin gerçekleştirdiği saldırı sonucunda 11 sivil öldü”.
Buna benzeyen haberleri görmediğimiz tek bir gün geçmiyor.
Irak’ta neler oluyor? Hepimizin sorması gereken soru bu: ABD Irak’ta neler yapıyor?
Değerli arkadaşlar,
Birkaç rakam vererek Irak’ta neler olduğunu, Bush’un Ortadoğu’da ne elde etmek istediğini anlatmaya çalışacağım.
– Irak’ta işgalin başlamasından sonra aileleriyle birlikte 2 milyon kişi işten atıldı.
– Bağdat’ta müzeler, okullar, hastaneler, dükkanlar, devlet daireleri yağmalandı.
– Her gün 200 kişi kaçırılıyor ve kadınlar tecavüze uğruyor.
– İşgalin birinci ayında Iraklı sivil ölü sayısı 25.000’e yükseldi. İşgalden bir yıl sonra Iraklı sivil ölü sayısı 50.000’e çıktı. Bugün 110 binden fazla Iraklının ABD askerlerince öldürüldüğünü biliyoruz.
– Ebu garip cezaevinde yaşanan insanlık dışı uygulamalar devam ediyor… CIA’nin gizli sorgu ve işkence uçakları uçmaya devam ediyor.
– Binlerce ABD askerinin Felluce’de gerçekleştirdiği soykırım insanlık tarihine kara bir leke olarak geçti. Yüzlerce Felluceli cami avlularında öldürüldü, ABD ordusu katliamlarında Beyaz Fosfor adı verilen kimyasal silahları kullandı…
Arkadaşlar,
Bir noktayı daha unutmayalım. Irak yağmalandı, tarihi ve kültürel mirası tahrip edildi, altyapısı çökertildi. Bush ne istiyordu Irak’tan? Irak’ı kitle imha silahlarından arındıracaktı. Irak’a demokrasi getirecekti. El Kaide’yi çökertecekti.
Bugün artık çok iyi biliyoruz ki Bush ve Blair en baştan beri yalan söylediler. Bu savaşın Irak’ta kitle imha silahı olup olmamasıyla bir ilgisi yoktu. Çünkü Irak’ta kitle imha silahı yoktu.
Irak işgalinin Irak’a demokrasi getirmekle ilgisi yoktu. Çünkü demokrasi işgalle taşınabilecek bir rejim değildir.
Savaşın El Kaide ile de bir ilgisi yoktu. Çünkü Saddam Hüseyin rejiminin Usame Bin ladin’le bir ilgisi yoktu.
Bu savaş bir intikam savaşıydı. Irak işgali emperyalist kibirin bir sonucuydu. ABD Irak’ı petrol için, enerji yataklarını denetlemek için, dünya hegemonyası için işgal etti.
Değerli arkadaşlar,
ABD şimdi dünyayı yeni bir kanlı senaryoya daha hazırlamaya çalışıyor. İran’ı nükleer silahlardan arındıracağını ve bunun için gerekirse askeri güç kullanacağını daha yüksek bir sesle dillendiriyor. Bush yeniden dünyaya meydan okuyor. Aynı savaş senaryosunu bir kez daha uygulamaya çalışıyor.
Bir kez daha aynı gerekçeyle karşı karşıyayız. Bush bu kez de İran’ı nükleer silahlardan arındıracağını ve bunun için gerekirse askeri güç kullanacağını daha yüksek bir sesle dillendiriyor. İran’ın uranyumu zenginleştirmede hamle yaptığını açıklaması ise gerginlik son hızla tırmanmaya başladı.
Bush ikinci kez seçildikten kısa süre sonra, Başkan yardımcısı Dick Cheney, İran’ın, Amerika’nın düşmanları listesinin ‘en tepesinde’ yer aldığını ve İsrail’in Amerika’nın da onayıyla İran’a bir bombalama operasyonu düzenleyebileceğini açıklamıştı.
Dünyanın başındaki en büyük nükleer bela, atom bombasını atan, Hiroşma ve Nagazike’de onbinlerce insanı birkaç saniyede öldüren tek devlet olan ABD İran’ı nükleer programını geliştiriyor diye tehdit ediyor! Üstelik aynı ABD, başta İsrail olmak üzere bölgede nükleer silahlara sahip başka ülkelerin de en büyük destekçisi.
ABD’nin elinde 10.046 adet nükleer silah var. Bunların 5 bin tanesi her an kullanılmaya hazır. ABD’nin Ortadoğu’da desteklediği İsrail’in elinde ise tahminlere gören az 100 adet nükleer başlık var.
Dev birer nükleer depo olan bu ülkelerin nükleer programını geliştiren İran’a yönelik tehditleri, sorunun nükleer program sorunu olmadığının da kanıtı. ABD yönetiminin gözünü fal taşı gibi açmasına neden olan gerçek İran’ın dev petrol ve doğalgaz rezervleri. İran 92.9 milyar ton ile dünya petrol rezervlerinin %9’unu elinde bulunduruyor. İran, dünyanın ikinci büyük doğalgaz rezervine sahip.
İşte Bush, bu enerji kaynaklarını denetimi altına almak istiyor.
Üretilen bütün savaş senaryolarının altındaki gerçek neden bu!
Bizler, 1 Mart 2003’te ABD’nin Türkiye üzerinden Irak’ı işgal etmesini engelleyen küresel hareketin bir paçasıyız. Meclis’te 1 Mart tezkeresi onaylanırken, bizler Ankara sokaklarında “tezkereye hayır” demiştik.
O gün AKP hükümetine söylediğimizi bugün bir kez daha tekrarlıyoruz:
– Bush’un yalanlarına, cinayetlerine, işgallerine ortak olmayın. Bush’la İran konusunda pazarlık yapmayın.
– İncirlik Üssü başta, hiçbir askeri üssün ABD’nin işgal politikalarının parçası olmasına destek vermeyin. ABD’nin İran’a yönelik tehditleri, dünyayı ve Ortadoğu’yu kanlı bir uçuruma çevirecek. Bunun parçası olmayın.
– Türkiye’de yapılan anketler halkın %94’ünün ABD’nin İran işgaline koşulsuz karşı olduğunu gösteriyor. Bu %94, bugün “İran Irak olmasın” diyor. “Bush Irak’ın hesabını versin” diyor.
– Bu çoğunluğu görmezden gelenler, halka rağmen savaşa ortak olanlara, bir kez daha 1 Mart’ı hatırlatmak istiyoruz.
– Bugün 6 Mayıs. Atina’da Avrupa Sosyal Forumu çatısı altında onbinlerce küreselleşme karşıtı bugün bir araya geldiler ve şu anda bir yürüyüş gerçekleştiriyorlar. Atina’da Türkiye’den ve onlarca ülkeden onbinlerce insan, “Bush, İran’a dokunma” diyor. Buradan Atina’daki kardeşlerimize selam yolluyoruz.
Bu sefer başaramayacaksın Bush!
Biz, halkların kardeşliğine dair duyarlılığımızı, savaş karşıtlığımızı hem Türkiye’de hem de tüm dünyada daha güçlü bir biçimde birleştireceğiz ve “İran Irak olmayacak”.
İRAN IRAK OLMAYACAK!
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu adına
Mustafa Alabora
27 Mayıs Bisiklet Turu
Değerli dostlar, değerli basın emekçileri,
Hepiniz hoş geldiniz. Bu güneşli, sıcak ve keyifli günde, kamuoyunun dikkatini, bir kez daha savaş politikalarına çekmek için bir araya geldik.
Dikkat çekmek istediğimiz sadece savaş politikaları değil, Bir utanmazlığa, bir aymazlığa dikkat çekmek istiyoruz.
Yalanların en büyüğüne, en büyük yalancıya bugün bir kez daha işaret edeceğiz.
Yani Geroge W. Bush’a, yani petrol ve silah şirketlerinin, ABD emperyalizminin bu sayısız savaş suçuyla tescilli temsilcisinin dünyayı sürüklemek istediği yeni savaş çılgınlığından söz edeceğiz.
Hepimizin bildiği gibi, ABD’nin neocon eliti, İran’ı açık bir biçimde tehdit etmeye başladı. Nisan ayında Türkiye’ye gelen Bush’un sağ kolu Condelliza Rice, İran’a karşı askeri seçeneğin masada, savaş yetkisinin ise zaten 11 Eylül’den beri Bush’un cebinde olduğunu açıkladı.
Gerekçe yine aynı: Bush ve kabinesi, İran’ın nükleer silah ürettiğini ve teröre destek olduğunu iddia ediyorlar.
Değerli dostlar,
Karşımızda, bütün insanlığı aptal yerine koyan, emperyalist kibre sahip bir elit var.
Irak’a da bu yüzden saldırmamışlar mıydı? Irak’a saldırırken de aynı gerekçeleri, “Saddam teröre destek veriyor, elinde kitle imha silahları var” bahanelerini üretmemişler miydi?
Üç yıldır işgal ettikleri Irak’ta hiçbir kitle imha silahını bulamadılar.
Bu arada tahminlere göre en az 110 bin Iraklıyı öldürdüler.
Saddam Hüseyin Irak’ının “Küresel terör”le her hangi bir bağı olduğunu kanıtlayamadılar.
Şimdi aynı yalanlar yeniden üretiliyor. Dünyanın en büyük nükleer silah ve enerji üreticisi İran’ı nükleer programını geliştiriyor diye tehdit ediyor.
Ortadoğu’da elinde en çok nükleer başlık bulunduran İsrail’i her alanda, her katliamında destekleyen ABD, İran’ı yerden yere vuruyor.
Bush’un bir başka iddiası daha var. Uygar batı adına, evrenin efendileri adına konuşan Bush ve ekibi, İran rejiminin demokratik olmadığını, İran’ı halkına demokrasi vermeye zorla ikna etmek gerektiğini söylüyor.
İngiltere’den savaş karşıtı aktivist Tarık Ali’nin dediği gibi, “Uygarlığı savunduklarını söyleyenler Arapların demokrasiyi sevmediğini iddia ediyorlar. Bu doğru değil. Arapların sevmediği şey demokratik olduğunu iddia eden ülkelerin gelip kendi ülkelerini işgal etmesidir.”
Dünyada nükleer silah kullanarak on binlerce sivili birkaç saniye içinde öldüren tek ülke ABD. ABD’nin elinde beş binden fazla kullanılmaya hazır nükleer başlık var. Ama kimse ABD’yi bombalamayı düşünmüyor.
Bizler, gerçekten de nükleer programlara, nükleer silahlara karşıyız. Ama sadece İran’ın durdurulmasını değil, en başta ABD tüm emperyalist ülkelerin nükleer programlarını durdurmalarını istiyoruz.
Üstelik, Bush’un derdinin İran’ın nükleer programı olmadığının, İran’ın nükleer programının tıpkı Irak’ın kitle imha silahları gibi, kuyruklu bir yalan olduğunu da biliyoruz.
Değerli dostlar,
Onlar insanlığı aptal yerine koyabilirler. Ama insanlık, dört yıldan beri süren savaş karşıtı hareketin gücünden ve yaygınlığından da görülebileceği gibi aptal değil.
Bush’un yalanlarına kimse inanmıyor.
Irak yalanlarını kimse unutmuyor. Ebu Garip, Guantanamo, 110 bin ölü, Necef, Samara ve Felluce katliamlarını kimse unutmuyor.
Unutmuyoruz, unutturmuyoruz!
Bush, insanlığın vicdanında çoktan hak ettiği yeri aldı. Bu yerin adı SAVAŞ SUÇLUSUDUR.
Bush bir savaş suçlusudur.
Bush bir yalancıdır.
Irak kasaplarının, Ortadoğu’da yeni savaş adımlarına izin vermeyeceğiz.
İran’ın Irak olmasına izin vermeyeceğiz.
Türkiye’de hükümetin ABD ile İran pazarlıkları yapmasına izin vermeyeceğiz.
Türkiye’de halkın büyük çoğunluğu ABD’nin Irak’tan çekilmesini istiyor.
Türkiye’de halkın büyük çoğunluğu ABD’nin İran işgaline karşı.
Pedallarımızı, Irak halkı, İran halkı için. Barış için, halkların kardeşliği için çevirdik. Savaşın son bulması için. Sesimizin duyulması için.
Bu, İran’ın Irak olmaması için çıktığımız yolun başlangıcı. Hiç ara vermeden savaş yalanlarının peşinden koşmaya, savaş suçlularının, bu suçlarla halka rağmen işbirliği yapanların yakasını bırakmayacağız.
Yakalarına ne kadar güçlü asılırsak
İRAN IRAK OLMAYACAK.
Küresel Bak Adına Ufuk Uras
08 Haziran “Nükleer Silahlar Dışarı” Basın Bülteni
Nükleer Silahlar Dışarı!
Türkiye, ABD’nin Nükleer silah depoladığı ülkeler arasında. Yine Türkiye, CIA’nin yasadışı insan kaçırma eyleminde kullandığı uçakların serbest geçişine izin veren ülkelerden birisi. Bunları biz zaten biliyor ve söylüyorduk. Uluslar arası ajanslar, gazeteler belgeleri yayınladı. Şimdi herkes biliyor.
ABD’nin Ulusal Kaynaklar Savunma Konseyi’nin raporuna göre, İncirlik Üssünde tam 90 adet Nükleer silah, uçaklara yüklenecek biçimde hazır bekletiliyor. Raporu göre bu nükleer silahlar, ABD’nin nükleer saldırıya karar vermesi durumunda, 50 si ABD uçakları, 40’ı ise Türkiye ‘ye ait askeri uçaklar tarafından atılmak üzere hazır durumda tutuluyor.
Raporda yer alan bilgiler, geçtiğimiz günlerde ABD’nin İran’a nükleer saldırıyı bir seçenek olarak gündemde tuttuğu haberleri ile birleşince, Türkiye’nin bir nükleer saldırı üssü olarak görüldüğü ortaya çıkmaktadır.
ABD’nin İran’ı nükleer silah edinme bahanesi ile tehdit ettiği ve baskı altına almaya çalıştığı bir dönemde, Nükleer bombaların varlığının ülkemiz ve bölgemiz için taşıdığı tehlike açıktır. İran’ı nükleer silah peşinde koşmakla eleştiren koroya katılan AKP iktidarı, İncirlik’te bulunan nükleer bombaların hesabını bir an önce vermelidir.
Küresel BAK, defalarca İncirlik’teki nükleer bombaların varlığına dikkat çekerek, İncirlik Üssünün ABD’ye kullandırılmasını sağlayan gizli kararnamenin iptali için mücadele etti. Son gelişmeler, yanı başımızdaki nükleer tehditi ortaya çıkardığı gibi, gizli kararnamenin iptalinin önemini de bir kez daha gösterdi.
İran’ı sahip olmadığı nükleer silah için tehdit ilan eden ABD’nin tüm yalanlarına rağmen, İncirlik’te ortaya çıkan nükleer bombalar, bölge ve dünya için gerçek tehdidin ABD’den ve onun bölgedeki ortakları İsrail ve Türkiye hükümetinden geldiğini göstermiştir.
İncirlik kapatılmalı, nükleer silahlar ülke dışına çıkarılmalıdır. ABD ile her türden askeri anlaşmalar iptal edilmelidir. AKP iktidarı, İncirlik’te bulunan nükleer bombaların hesabını vermelidir.
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu adına Nuri Ödemiş