Küresel BAK’ın arkasını bırakmadığı İncirlik Üssüne ilişkin gizli kararnamenin açıklanması ve iptal edilmesi mücadelesini Amerika’nın da takip ettiği Wikileaks belgelerinde ortaya çıktı. İncirlik Üssü ile ilgili Bakanlar Kurulu’nun gizli kararnamesi ilk kez 2003 Haziranında bir yıllık hazırlandı ve her sene yenileniyor.
Aşağıda Wikileaks’te çıkan belge ve tercümesi var, tercümeyi yapan Sami Dilan’a ellerine sağlık diyoruz. Onun altında 23 Haziran 2010’da gizli kararnameye ilişkin yaptığımız basın açıklaması metni var. En altta da Ufuk Uras’ın aynı tarihte konuya ilişkin mecliste yaptığı konuşma var.
“Türk STK İncirlik Üssü’nün ABD tarafından kullanılmasına karşı dava açtı.
Gazetelerin haberine göre, bir Türk STK’sı, Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu’nun başvurusundan sonra Danıştay savcısı, Bakanlar Kurulu’nun 2007’de verdiği ABD’nin İncirlik Üssü’nü kullanımını iki yıl daha uzatma kararının iptalini istedi. Savcı, İncirlik Üssü’nün kullanımı için süreyi uzatma kararının Meclis tarafından onaylanması gerektiğini söyledi. Türkiye’de yabancı bir askeri birliğin konuşlanmasına izin verilmesi için Bakanlar Kurulu değil Meclis’in karar verebileceğine işaret etti. Gazetelere göre, Danıştay’ın bir ay içinde bu konuda karar vermesi bekleniyor.”
http://marro.ws/aykutkaraalioglu/wikileaksturkishmedia
“Turkish NGO Goes to Court Against the Use of Incirlik Airbase by the US Papers report that following an application by the Global Peace and Justice Coalition, a Turkish NGO, the Council of State (Danistay) prosecutor has demanded the annulment of a Council of Ministers decision made in 2007 to extend the agreement with the US allowing the use of Incirlik Airbase for another two years. The prosecutor said the approval of the parliament was needed to extend the mandate
for using Incirlik AB. He noted that the parliament, and not the Council of Ministers, was to decide whether to authorize a foreign troop deployment in Turkey and to use Turkish facilities. Danistay is expected to make a decision on the issue within a month, according to papers.”
23 Haziran 2010 – Basın Açıklaması – İstanbul
GİZLİ KARARNAME HALKA AÇIKLANSIN, İNCİRLİK ÜSSÜ KAPATILSIN!
Değerli basın mensupları, sevgili savaş karşıtları,
Adana’nın İncirlik beldesinde bir ABD askeri üssü var. Yerleştiği kasabadan daha büyük olan üs, 1954 yılında yapılan gizli bir anlaşma ile faaliyete geçti. O günden beri de bölge barışını ve halkların kardeşliğini tehdit ediyor. İçinde binlerce asker, ağır silahlar ve bombalar dolu. İncirlik Üssü’nde neler oluyor? Üs’te kaç ABD askeri var? Üs’te kaç adet nükleer başlık var? Bu nükleer başlıkların kaçı her an kullanıma hazır durumda? Bunlar yıllardır halktan gizleniyor.
ABD askerleri İncirlik’te hangi yasa çerçevesinde görev yapabiliyor? İncirlik Üssü ABD’nin Irak ve Afganistan işgallerinde nasıl bir rol oynadı? Üssü işgalcilere kullandıran gizli kararname 7 yıldır her 23 Haziran’da neden otomatik olarak neden uzatılıyor. ABD askerlerine izin veren bu kararnameden bırakın halkı, TBMM’deki milletvekillerinin haberi var mı?
Değerli basın mensupları,
Bizler, savaş karşıtları olarak ABD’nin Irak işgalinin başladığı günden bu yana hep bu soruları sorduk. Bu soruların yanıtını bilmediğimizden değil. Bu soruları soruyoruz, çünkü yanıtlarını Meclisteki milletvekilleri de bilmiyor. İncirlik Üssü ile ilgili Bakanlar Kurulu’nun 2003’ten beri her yıl yenilediği Gizli Kararname’den onlar da habersiz.
Türkiye, Irak Savaşı’na doğrudan katılmamış olsa da ABD ve işgal güçlerine sağladığı yardımlarla dolaylı olarak katıldı. Irak Savaşı’na verilen en önemli destek, İncirlik Üssü’nün ABD savaşan birliklerinin kullanımına açılmasıdır. ‘Gizlilik’ damgasını taşıyan 23 Haziran 2003 tarih ve 5755 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile başlayan bu hukuk tanımaz süreç halen sürmektedir.
Bu kararname önce bir yıl boyunca tamamen halktan gizlendi. Hem Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu’nun kampanyalarıyla hem de hukukçu arkadaşlarımızın açtığı davalar sonucunda, gizli kararnamenin varlığını halka açıklanmak zorunda kaldılar. Kararnamenin içeriğiyle ilgili bilgilenme hakkını kullanmak ve iptaliyle ilgili takip ettiğimiz yasal süreç ise halen devam ediyor.
Son olarak, 2003 Kararnamesinin iptaliyle ilgili Danıştay temyiz incelemesinde, 15’e karşı 14 üye kararnamenin hukuka aykırı olduğu yönünde karşı oy verdi. Azlık oya eğer bir üye daha katılmış olsaydı, çoğunluk olacak ve İncirlik Kararnamesi iptal edilmiş olacaktı.
Bu mücadeleyi sürdürmekten bir an bile vaz geçmeyeceğiz. Çünkü İncirlik Üssü, ABD’nin kanlı Irak işgalinin en önemli lojistik merkezidir. İncirlik Üssü, 1990 Körfez Savaşında, 2001’den itibaren Afganistan ve Irak işgallerinde yakıt ikmali ve operasyon lojistik destek gücünün ana üssü olmuştur? İncirlik Üssü bölge barışı için en büyük tehdidi oluşturmaktadır.
2004 Tarihinden itibaren İncirlik Üssü, Irak’tan Amerika’ya dönen, ya da kısa süreli geri hizmete, hava değişimine gönderilen askerlerin konaklama ve transfer merkezi olarak kullanılmaya başlanmıştır. İncirlik Üssü, bu dönemdeki kullanımı ile A.B.D.’nin en büyük “askeri kıtalarının yer değiştirme yeri” olarak kabul edilmiştir.
İncirlik Üssü’nden yönetilen tüm operasyonlar, BM kararları çerçevesinde dahi, ‘saldırı hukuku’ kapsamına girmekte, uygulayan ve uygulanmasına zemin hazırlayan devletler, yasal dayanaktan yoksun kalmakta ve uluslararası hukuka aykırı hareket etmektedir.
ABD, yedi yıllık işgalde Irak’ta yüz binlerce masum insanı katletti. İşte İncirlik Üssü bu katliama ev sahipliği yapmıştır ve yapmaktadır.
2005 Yılında yayınlanan ancak bugüne kadar reddedilemeyen raporlara göre, İncirlik Üssü’nde 1998 yılından bu yana 90 adet B-1 tipi nükleer başlık bulunmaktadır? Bunların her biri, Hiroşima ve Nagazaki’yi 9 dakikada yok eden bombalardan 9 kat daha fazla tahrip gücü anlamına gelmektedir.
GİZLİ KARARNAME HALKA AÇIKLANSIN!
Savaşa, işgallere, işgalcilerle ortaklıklara karşı mücadele eden savaş karşıtları olarak, İncirlik Üssü’nün ABD’nin Irak ve Afganistan cinayetlerinde kullanılmasını, gizli ve hukuk dışı kararnamelerle ABD askerlerinin ve savaş mekanizmasının İncirlik Üssü’nde yenilenmesini tekrar protesto ediyoruz.
Her yıl 23 Haziran’da otomatik olarak uzatılan 5755 sayılı ‘Gizli Kararname’ derhal halka açıklanmalı ve iptal edilmelidir.
ABD askeri varlığı İncirlik Üssü’nden hemen çıkmalıdır!
İncirlik Üssü nükleer başlıklardan hemen arındırılmalıdır!
Nükleer pazarlıkların ve tehditlerin yoğunlaştığı, yeni çatışma ihtimallerinin gündemde tutulduğu bölgemizde, halkların kardeşliği ve barışı tehdit eden İncirlik Üssü kapatılmalıdır.
Faruk SEVİM
Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu adına
23 Haziran 2010
23 Haziran 2010 – Ufuk Uras’ın İncirlik Üssü Kararnamesi Konuşması – Ankara
İstanbul BDP milletvekili Ufuk Uras’ın askerî üslerin kullandırılması hakkında TBMM’de yaptığı Gündem dışı konuşma metni aşağıdadır.
Değerli vekiller, bu hafta yitirdiğimiz Sayın İlhan Selçuk’un ailesinin, yakınlarının, meslektaşlarının ve okurlarının üzüntülerini paylaşır, başsağlığı dilerim ve yine şiddetin en tehlikelisinin kanıksanmış şiddet olduğunu biliyoruz. Şiddet kurbanı bütün yurttaşlarımızı saygıyla anıyor, ailelerine başsağlığı diliyorum. Siyaset kurumunun bir an önce adım atmasını temenni ediyorum.
Değerli vekiller, tırnak içinde size bazı görüşleri okumak istiyorum: “Artık nükleer silahlar istemiyoruz. Kararlı adım atmamız gerek. Olmayanların buna başlamaması ama olanların da yavaş yavaş topraklarından çıkarması önemli. Türkiye ve Brezilya, imzaladıkları bildirinin sonuna kadar arkasında. Dünya barışına hizmet etmek istiyorsak ancak bu şekilde olabilir. İran’la ilgili meselede ikna edicilik için ABD ve diğer nükleer güçlerin nükleer silahlarını ortadan kaldırmaları gerekir. İsrail nükleer silah sahibiyken İran’ın nükleer programının eleştirilmesi birebir çiftçe standarttır.” Tırnağı kapatıyorum.
Kimindir bu ifadeler? Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın. Üstelik bunlar yıllar önce söylenmiş sözler de değildir, yani mürekkebi bile kurumamıştır. Arka arkaya okuyunca insanı şaşırtıyor. Peki bu sözlerin arkasında duruyor mu Hükûmet? Nerede ve ne zaman? Bunların sadece hamasi konuşmalar hanesinde kaydedildiğini görüyoruz. “Hayır, değil.” diyorsanız, işte AK PARTİ’ye kendi samimiyetini kanıtlamak için bir fırsat daha önümüzde. Bir vicdan testine giriyoruz şimdi. İncirlik Askerî Üssü’nün kullanımına ilişkin gizli Bakanlar Kurulu kararnamesinin yıllık yenilenme zamanı gelmiştir. 2003’ten beri her sene bu gizli kararname yenileniyor.
“İncirlik’te ne var ki?” diye soracak olursanız, Amerikan savaş uçakları Irak ve Afganistan işgallerinde İncirlik Üssü’nü istedikleri gibi kullanıyorlar ama sadece bu da değil. 2005 yılında yayınlanan ve bugüne kadar reddedilemeyen raporlara göre İncirlik Üssü’nde 1998 yılında bu yana doksan adet B-1 tipi nükleer başlık bulunuyor. Her bir B-1 başlığı Hiroşima ve Nagasaki’yi dokuz dakikada yok eden bombalardan, 9 kat daha güçlü bir tahrip gücü anlamına geliyor, yani İncirlik Üssü bir tür nükleer saldırı merkezidir.
Sayın Başbakan, sözlerinizin arkasında duruyorsanız, İncirlik Üssü’ndeki nükleer başlıkları ne yapacağınızı hemen açıklayınız. İncirlik Üssü herhangi bir üs değildir. 1990 Körfez Savaşı’nda, 2001’den itibaren Afganistan ve Irak işgallerinde yakıt ikmali ve operasyon lojistik destek gücünün ana üssü olmuştur. 2004’ten itibaren bu üs Irak’tan Amerika’ya dönen ya da kısa süreli geri hizmete, hava değişimine gönderilen askerlerin konaklama ve transfer merkezi olarak kullanılmaktadır. Ağustos 2010 tarihinden itibaren de Irak’tan Amerikan askerlerinin çekilmesi programı çerçevesinde bir bölümünün ülkelerine, bir bölümünün ise Afganistan’a yönlendirilmesi için ara durak, transfer üssü olarak kullanılması düşünülmektedir.
İncirlik Üssü’nden yürütülen tüm operasyonlar Birleşmiş Milletler kararları çerçevesinde saldırı hukuku kapsamına girmekte, uygulayan ve uygulanmasına zemin hazırlayan devlet ve devletler yasal dayanaktan yoksun kalmakta ve uluslararası hukuka kesinlikle aykırı hareket edilmektedir. Bu üssün CIA tarafından Afganistan ve Iraklı insanların, bir insanlık ayıbı olarak Guantanamo Cezaevine götürülmeleri ve nakliye uçaklarında işkence yapılması sürecinde de üs olarak kullanıldığı uluslararası medyada yer almıştır. Bunlar yokmuş gibi davranıyor Hükûmet. 29 Mayıs 2009 tarihinde Sayın Başbakana yönelttiğim soru önergesinde İncirlik’le ilgili sorularıma yanıt bile verilmedi, neden? Çünkü bu konular gizlilik zırhı altına alınıyor, İncirlik’teki nükleer silahlarla ilgili halktan bilgi saklanıyor. Bunu Başbakanlık yapıyor. Hani şeffaf yönetimden yanaydınız? İşte şimdi zamanı yine geldi. Bu sene de haziran sonlarında kararnameyi uzatacaksınız ama bu konular hiç konuşulmayacak. Meclis, kendi ülkesindeki bir üstte konuşlandırılan nükleer başlıkları tartışamayacak, bilgi sahibi olamayacak ama Sayın Başbakan bölgedeki nükleer silahlarla ilgili çok büyük laflar edecek. Bu ne yaman bir çelişkidir? İncirlik Üssü’nde bulunan 90 nükleer silahın bir an evvel topraklarımızdan sökülmesi, İncirlik Üssü’nün yabancı ülke asker ve silahlarına kullanım izni veren gizli kararnamenin hemen iptal edilmesi gerekmiyor mu? Tabii ki gerekiyor ama Hükûmet bunun yerine gizli kararnameyi bir kere daha uzatacak. 23 Nisan 2003 tarihinde imzalanan ve ABD’nin İncirlik Üssü’nü lojistik amaçlı ve transit geçişler için kullanılmasının hukuki dayanağını oluşturan gizli Bakanlar Kurulu kararnamesi uluslararası hukukun ihlal edildiğini kanıtlayan hukuk dışı bir belgedir.
Bu kararname günümüze kadar birer yıllık süreler ile uzatılarak işleyişine devam etmektedir. Bilgi Edinme Yasası’nın sağladığı hakla Başbakanlığa 2005 yılında 2003 yılında imzalanan İncirlik Üssü’nün kullanımına ilişkin gizli kararnamenin içeriği sorulmuş, 2005 yılında Anayasa’nın 92’nci maddesinin ihlal edildiği gerekçesiyle gizli kararnamenin iptal edilmesi için dava açılmıştır.
Buyurun şimdi vicdan testine: Açıklayın Sayın Başbakan, gizli kararnameyi ve nükleer silahların konuşlandırılması yetkisini yeniden uzattınız mı, uzatacak mısınız? Meclisi ve halkı bilgilendirecek misiniz, yoksa yine üç maymunlar gibi “duymadım, görmedim, söylemedim” parodisi devam edecek mi? Hodri meydan, işte Meclis. Meclisten bu kararı kaçırma hakkınız yoktur. AKP’yi bu samimiyet testiyle baş başa bırakıyoruz.